#ödüllü filmler
festival filmleri / drama / gerilim
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

phillip zimbardonun standfort üniversitesinde öğrenciler üstünde gerçekleştirdiği deneyin uyarlamasıdır.
öğrenciler rastgele gardiyan ve mahkum rollerine ayrılıyor. deney, koşulların mı insanları şekillendirdiği yoksa belirli kişilerin belli koşullarda farklı mı davrandığı ikilemine cevap sunmuştur.

sonuç olarak sıradan insanların bile var olan koşullara göre canileşebileceği gerçeği ortaya konuluyor...
yani cani dediğimiz insanların "sıradan insan" dediklerimizden bir ayrımı yok, önemli olan koşulların onu nasıl şekillendirdiği, deniliyor.
devamını gör...
almanya yapımı suç/gerilim/psikoloji/ dram türlerinde sinema filmidir.

filmin yönetmen koltuğunda oliver hirschbiegel oturuyor.

başrolde moritz bleibtreu oynuyor. diğer önemli rollerde maren eggert, edgar selge, andrea sawatzki, christian berkel, justus von dohnányi, timo dierkes gibi oyuncuları izliyoruz.

film, “stanford prison experiment* adlı deneyden ilham alınarak beyaz perdeye uyarlanmıştır. stanford hapishane deneyi, “zimbardo deneyi” olarak da literatürde yerini almıştır. stanford üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan prof. dr. philip zimbardo deneyin isim babasıdır.

filmde bilim insanları insanların içgüdüsel dürtülerini ölçebilmek adına bir deney kurgulamaya karar verir. toplam yirmi gönüllü erkek denek kurgusal bir hapishaneye konur ve psikolojik ve fiziksel durumları test edilir. deneklerin bu süreçteki değişimleri gözlemlenir.

oyunculuklar gayet başarılıydı. başrolde moritz bleibtreu oldukça iyi bir performans ortaya koyuyor. duygu durum değişiklikleri başarılıydı. bilim insanları rolünde maren eggert, edgar selge çok gerçekçiydi. özellikle edgar selge’nin oyunculuğu mimikleri harikaydı.

filmin müzikleri filme müthiş değer katmış. gerilim müzikleri enfesti. sahneler arası geçiş müziklerini ayrıca çok beğendiğimi belirtmeliyim.

iktidarın insan davranışlarındaki etkisi ve insanların yoğun stres ve baskı altında karakter değişimlerini konu alan bu film, bizlere vahşetin psikolojiyle nasıl mümkün olabileceğini en gerçekçi hâliyle etkili bir biçimde gösteriyor.

filmde gücün kontrolsüz kullanımı ve bunun sonucunun insana verdiği hazzı görüyoruz. insanların kişiliklerinin baskı altında nasıl değiştiğini ve bunların davranış modelleri üzerindeki etkisini, yapay bir güce sahip olan insanların acımasızca düzeni sağlamaya yönelik eylemlerini gözlemliyoruz.

das experiment, psikolojik açıdan ayrı sosyolojik açıdan ayrı önemli bir film. yeterli koşullar sağlandığında en zayıf bireylerin de en güçlü bireylerin de metamorfoz geçirdiğine tanıklık ediyoruz.

filmde de görüyoruz ki insanların eline olması gerekenden fazla yetki ve güç verilirse tıpkı gerçek hayattaki gibi büyük çoğunluğu bu gücü kötüye kullanıyor. güçlü olan zayıf olanı eziyor.

filmde rahatsız edici pek çok sahne var, bu yüzden hassas kişiler filmi izlerken dikkat etmesini öneriyorum.

yararlanılan kaynaklar

kaynak 1, kaynak 2, kaynak 3, kaynak 4, kaynak 5, kaynak 6

aşağıda film hakkında bazı detaylara değineceğim. izlemeden önce ayrıntıları öğrenmekten haz etmiyorsanız aşağıda yazılanları okumanızı önermiyorum.

anekdotlar

* stanford hapishane deneyi, mahkum ve gardiyan olmanın psikolojisini inceleme amacı ile 1971 yılında 24 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiş sosyal psikoloji deneyidir.

* stanford hapishane deneyi’ni konu olan 2 sinema filmi çekilmiştir. ilki 2001 yapımı alman filmi das experiment filmi, ikincisiyse 2010 yapımı amerika birleşik devletleri yapımı the experiment filmidir.

* stanford hapishane deneyi philip zimbardo tarafından stanford üniversitesi’nin psikoloji bölümünde gerçekleştirilmiştir.

* stanford hapishane deneyi’nden sonra gardiyan rolünü oynayan öğrencilerden 4’ü sadistik eğilim gösterdikleri gerekçesiyle yargılanmıştır.

* stanford hapishane deneyi’nde mahkum rolünü oynayan öğrencilerden 2 tanesi daha deneyin ilk günü dayanamadıkları için dışarı çıkarılmıştır.

* stanford hapishane deneyi’nde hapishane simülasyonu o kadar gerçekçi kurgulanmıştır ki bir süre sonra olaylara gerçek polislerin müdahale etmesi söz konusu olur.

* stanford hapishane deneyi’nde deneklerin artık kontrol edilemez duruma gelmesiyle profesör philip zimbardo deneyi altıncı gününde durdurmak zorunda kalmıştır.



aşağıda gazetekarinca.com sitesinden bilgiler paylaşacağım.

benlik, iktidar-şiddet ilişkisi ve verilen rollerin kişiye tesiri… stanford üniversitesi’nin bodrum katında bir cezaevi ortamı yaratarak abd’deki gardiyanların kullandığı şiddette etkili faktörün cezaevi ortamı mı yoksa kişilik mi olduğunu test etmeyi hedefleyen dr. philip zimbardo’nun konu aldığı bazı bağ ve ilişkiler bunlardı.

aşağıdaki söyleşide yönetmen oliver hirschbiegel film hakkında soruları cevaplıyor.

“yönetmenlik yapacağınız ilk yapım olarak neden “das experiment”in hikayesini seçtiniz?

[mario giordano’nun “black box”ını] okumaya başladım ve kitabı elimden bırakamadım. kitabı okumak zorunda hissettim. kitabı gece boyunca okudum ve sabah bitirdim. bunun o roman olduğunu biliyordum. biraz shakespeare oyunu gibi ve en başından beri ikna edici. karakterlerin her biri içinde bulundukları durumda o kadar inandırıcı ki.

ben bunu alman filmi olarak yapmak istedim. almanya’da geçecek şekilde ingilizce konuşulan bir film yapılması için birkaç teklif aldım, ama bunun biraz aptalca olacağını düşündüm. almanca bir şey yapmak istiyorum ve bu harika bir fırsattı.

“das experiment” almanya’da gişede çok iyi iş çıkardı. almanyalıların filme bu kadar ilgi göstermesi sizce neden?

bana kalırsa bu evrensel bir hikaye. tüm dünyada etki yaratıyor, çünkü evrensel duyguları irdeliyor. bence o durumda kişinin nasıl hissedebileceğini dünyadaki her bir kişi hayal edebiliyordu. filmde geçen cezaevi durumu, günümüzde dünyanın herhangi bir ülkesinde yer alan herhangi bir cezaevinin bir kopyası.

ayrıca almanlar moritz bleibtreu’ya bayılıyor. o buranın bir numaralı yıldız. yine de çok şaşırdım. benim umudum yarım milyon kişinin sinemaya gitmesi yönündeydi, fakat bu sayı neredeyse iki milyon oldu. bilemiyorum.

bu herhangi bir yerde olabilirdi. stanford hapishane deneyi [dr. philip zimbardo’nun 1971 yılındaki deneyi] güneşli kaliforniya eyaletinde gerçekleşti.

aynen öyle. sonrasında stanford hapishane deneyi’ndeki katılımcıların tamamının öğrenci olduğunu öğrendim. bizim hikâyemizde katılımcılar farklı geçmişlerden geliyorlar. bazıları işsiz, diğerleri öğrenci, biriyse çok iyi bir sigorta şirketinde yönetici. stanford’dakilerin hepsi eğitimli genç erkeklerdi ve yine de aynı şekilde davrandılar.”

sophosakademi.org sitesinden alıntı yapacağım şimdi.


“bu deney “denetimsiz güç, güç değildir” sözünün açıkça ortaya konmuş halidir. deneyde ölçüme tabi tutulmak istenen, sıradan seçilen insan grubunun eline herhangi bir yetki, üniforma ya da güç verildiği zaman bu verilenlerin kişileri nasıl etkileyebileceği ve dönüştürebileceğidir. başka bir deyişle, insanlara giydirilen roller ve bu rollerin, bireyi ne kadar zamanda gerçek benliğini ele geçirerek yabancılaştıracağı ve bu süreçte kişinin, bu yabancılaşmaya ve kendisine biçilen role, ne denli uyum sağlama ya da kendi benliğini muhafaza etme iradesine haiz olup olmadığının belirlenmesidir. zimbardo’nun bu dönemdeki asıl amacının ise savaşlarda yetki verilen askerlerin nasıl zalimleşebileceğini ölçmek ve gözlemlemek olduğu düşünülüyor. nitekim bu deney beklenenden daha kısa sürede ve çok daha fazlasını vermiştir. hatta bu aşırılık deneyin kısa sürede mecburi olarak sonlandırılmasına sebep olmuştur. gerçek deneyin aksine filmdeki deney, insanların ölümüne ve ciddi psikolojik sarsıntılar yaşamalarına sebep olacak kadar uzun sürdürülmüştür.



deneye başlamadan önce güvenliklerinin sağlanacağı, şiddet veya zarar görmeyecekleri, yalnızca vatandaşlık haklarından mahrum kalacakları bireylere duyurulur ve bireyler 6’sı gardiyan 20’si tutuklu olmak üzere ayrıştırılarak yerlerine gönderilir. üniformaların verildiği gardiyanlara kurallar bildirilir, uyulmadığı takdirde kimsenin parasını alamayacağı ve deneyin sonlandırılacağı da eklenir. bundan sonra yaşanacaklar gerçeklik algısını bozacak türdendir. kurallara aykırı davrananları cezalandırma zorunluluğu bulunması ve bunun “fiziksel şiddet haricinde” ifadesiyle ucunun açık bırakılması, toplum içerisinde kendine yer bulamamış ve ifade edememiş sözde gardiyanların sınırsız egolarının açığa çıkmasına, her türlü suçu işlemelerine, gerçeği ve deneyi ayırt edemez hale gelmelerine neden olmuştur.



kontrolsüz güç kullanımı sonucu yaşanan hazzın iki grup arasında savaşa yol açması ve yine iki grup arasında yaşanan empati kurma zorluğunin dikkat çektiği filmde, gerek ezen, gerekse ezilen bireylerin yoğun stres ve baskı altında kişiliklerinin nasıl değiştiği, yaşanılanların davranış modelleri üzerindeki etkileri, yapay bir gücün dahi düzeni sağlamak adına acımasız eylemleri gerçekleştirebildiği ortaya konuluyor.



içselleştirilen bu otoriteyle gelen sadist eylemlere mahkûmlar tarafından verilen tepkiler; olayın bir erk savaşına dönüşmesine, yasak olmasına rağmen gardiyanların uyguladığı şiddete, ardından mahkûmların baş kaldırışına ve karşı şiddete sebebiyet vermektedir. yaşanılanlara rağmen deneyi sürdürmekte ısrarcı olan ve kişileri dışardan gözlemleyen profesörün sadist eylemlere ön ayak olduğunun söylenmesi de mümkündür. gerçekten de zimbardo’nun ön göremediği bu eğilimler, kişilerde ruhsal sarsıntılara ve can güvenliğinin tehlikeye girmesine yol açmıştır. deney sonrası deneklerin uzun yıllar psikolojik tedavi gördükleri bilinmektedir. deneyin bu etik dışı ve insan haklarına saldırı niteliğindeki eylemlerin ortaya çıkması nedeniyle erken sonlandırılması gerekirken devam ettirilmesi gelişen ciddi sorunlar nedeniyle toplumda travmalara neden olmuş, ancak deneyin devlet destekli olması sebebiyle bir nevi üzeri örtülmüştür.



kontrol altında tutulmaya çalışılan ve öyle de görünen birçok toplumda veya grupta ortaya çıkan anarşi ve kargaşa ortamının asıl sebebi de otoritenin sonuçları itibariyle bireyin haklarını ihlal etmesidir ve buna yaşam hakkı da dâhildir. birçok kişi veya gruba, iktidar, güç, otorite, üniforma verildiğinde ne yazık ki yapabileceklerinin sınırının yok olduğu anlaşılmaktadır. gerek savaşlarda, gerek siyasi politikalarda, gerek toplum huzurunu sağlamaya yönelik müdahalelerde gücün denetimsizliği, olayları bambaşka boyutlara taşıyarak kişileri dönüştürebildiğini bu film açık bir şekilde göstermektedir. en basit örneğiyle oyun oynayan iki çocuktan birine “üst” rolü verildiğinde bir çatışmanın nasıl geliştiği kolaylıkla izlenebilir. konuya bu açıdan yaklaştığımızda kendimiz hakkındaki görüşlerimizin, limitlerimizin, inançlarımızın, duygularımızın hatta çoğu kez doğrularımızın dahi kendimize ait olmadığı fikrini kolaylıkla benimseyebilir, varlığını sorgulayabiliriz. toplumdan bireye uzanan bu süreci tam tersine de çevirebiliriz.”


kampustenevar.com adresindeki analizden önemli bulduğum kısımlar.


önemli bir diğer sosyal psikolojik etki ise gardiyanların rollerini fazla benimseyip mahkumlara karşı sergiledikleri aşağılayıcı, onur kırıcı tavırlar yüzünden mahkumların kendilerini daha aşağı hissetmesidir. ne kadar sadece deneye katılan gönüllü birer katılımcılar da olsa artık kendilerini mahkum rolüne büründürmüşlerdir.



sosyal uyma, bireyin başka insanların gerçek ya da hayali etkileri sonucu davranışlarının değişmesidir. sosyal uyma davranışı toplumsal yaşam için zorunludur. bireylerin birbiriyle çatışmasız ve uyumlu bir şekilde yaşayabilmesi için birçok kural geliştirir. uyma davranışını etkileyen faktörlerden birisi gruptaki söz birliğidir. bireyin kendi fikrini savunabilmesi ve gruba uymaması için gruptaki bir kişinin bile gruba uymaması yeterlidir. buna azınlığın etkisi de denebilir. eğer gruptaki bir kişi bile gruba uymazsa diğerlerinin uyma davranışı da azalır. gardiyanların tarek’e yani 77 numaraya sert tepkilerde bulunmasının nedenlerinden birisi de budur. çünkü deneydeki diğer mahkumların 7 numaranın itaatkar olmayan tavırlarından etkilenip başkaldırmalarını istemezler. uyma davranışını etkileyen diğer faktörlerden birisi olan ortamsal etmenlerden benliğin kaybedilmesi etkisi de filmde bir çok sahnede bariz bir şekilde görülüyor. örneğin mahkumların hepsinin kendi benliği, karakteri, kişiliği olduğu halde bir süre sonra hepsi kendi benliğini kaybedip sadece bir mahkumun davranması gerektiği gibi davranıp bütüne uymuşlardır. uyma davranışını etkileyen diğer bir etmen ise birey olma gereksinimidir. bu ihtiyaç bazı kişilerde daha fazladır. herkes gibi giyinmek istemezler ya da daha genel olarak söyleyecek olursak herkes gibi standart bir yaşam sürmek istemezler. yaratıcı aykırılıkları daha yüksektir. filmin baş rolü olan tarek (77 numara), deneyin en başından en sonuna kadar diğer mahkumlara ve gardiyanlara aykırıyken, eski bir asker olan oda arkadaşı steinhoff’un sadece sessiz kalmanın ve gruba uymanın daha iyi sonuçlar vereceğini düşünmesi de buna örnektir.



sosyal ortam değiştiği zaman bireylerin topluluk tarafından etkilenen davranışları, tutumları, güdüleri de değişir. deney (das experiment) filminde de sosyal ortamları değişen bireylerin psikolojik olarak adapte olup davranışlarının bir hayli değişmesinde topluluğun ve verilen görevlerin ne kadar etkili olduğu görülmüştür. filmde kişilerin normal hayatlarında yapmayacakları davranışlarda bulunması sosyal ortamın kişi üzerindeki baskısıyla ve rolün verdiği güç veya güçsüzlükle meydana gelmiştir. sosyal psikoloji sosyal etkiyi, uyma davranışını içerisinde barındırır. deneyi yapan kişiler tarafından verilen gardiyan ve mahkum rollerine kısa bir süre içerisinde uyum sağlamaları, sosyal psikolojinin ve sosyal etkinin filmdeki yerini önemli boyutlara taşımıştır.


devamını gör...
20.uluslararası istanbul film festivalinde en iyi film seçilmiştir ayrıca filmde galiba linkin park'ın şarkıları da varmış. filmdeki esas oğlanın adı tarık diye bir iranlı elemandı. bbg programlarını veya yeni başlamış olan squid game the challenge'ı hatırlattırdı bana. bunun haricinde askere gidildiğinde aynı üniversite eğitimi almış astek veya rütbesiz bir er olma durumuna da(yedek subay sınavı varken) gönderme yapılabilinir. yani en azından ele geçen gücü yetkisiz olana kötüye kullanmayı aynı şekilde gösteren filmdir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"das experiment" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim