yönetmenlik koltuğunda orhan aksoy'un oturduğu 1975 yapımı türk filmi, eve gelen dadılarını türlü oyunlar ve yaramazlıklarla kaçıran gülşah'ın en son gelen zeynep adındaki dadıya yaptığı oyunların işe yaramamasını ve aralarında oluşan bağı konu almaktadır.
yönetmen:
orhan aksoy
oyuncular:
gülşah soydan
hülya koçyiğit
cemil şahbaz
nil burak
münir özkul
neriman köksal
orhan aksoy
oyuncular:
gülşah soydan
hülya koçyiğit
cemil şahbaz
nil burak
münir özkul
neriman köksal
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 14.07.2024 16:02 tarihinde açılmıştır.
1.
başrolde gülşah; hülya koçyiğit, münir özkul ve cemil şahbaz gibi oyuncuların yer aldığı 1975 yapımlı 1 saat 34 dakikalık türk filmi; orhan aksoy tarafından yönetilmiştir.
öncelikle filmin yapımcısı hülya koçyiğit'in eşi ve gülşah'ın babası selim soydan, film başlarken ise gülşah'ın adı hülya koçyiğit'ten bile önce yazılıyor.
çocuklarına bu denli değer ve öncelik vermelerini sevdim.
muhtemelen filmi de anı olsun diye çekmişlerdir.
filmimiz hakkında konuşacak olursak 7-8 yaşlarında ve annesi ölmüş babasıyla yaşayan zengin bir ailesi olan gülşah adlı çocuğun dadıları işi bıraktıracak kadar canlarından bezdirmelerini, hiçbir dadıyı sevmezken en sonunda zeynep adlı dadıyı sevmesi ve çeşitli olayları anlatır.
gülşah yaramaz bir çocuktur, evin kâhyaları ile iyi anlaşır ve tuzak kurmakta üstlerine yoktur.
her dadıyı eskitip atarlar, zeynep ise annesi ve kardeşleri ile yaşayan güzel ve yoksul bir kadındır, diğer dadılar gibi pes etmez ve gülşah'a hayat dersi verir.
gülşah ise onun sevgisinden etkilenip onun gitmesini sağlamış olsa bile geri dönmesini sağlar.
film hakkında kendi fikrime geçiyorum, olağanüstü oyunculuklar beklemiyorum, zaten film oyunculuk üzerine kurulu değil, hülya koçyiğit'in evine gittiklerinde onun yoksulluğunu görüp üçünün de başlarını öne eğip o fakir diye az yemek yedikleri sahnede biraz içim sızladı, gülşah'ın gerçek annesiyle oynuyor olması bence iyiydi, sırf o mutfak ve yoksulluk sahnesi için bile iyi filmdi diyebilirim.
şimdiki dizi ve filmlerde o duygu yok, bu eski filmlerin on ikiden vurma sebebi de bu olsa gerek.
hissettiriyor ve ağlatmayı başarıyorlar.
filme puanım 7
öncelikle filmin yapımcısı hülya koçyiğit'in eşi ve gülşah'ın babası selim soydan, film başlarken ise gülşah'ın adı hülya koçyiğit'ten bile önce yazılıyor.
çocuklarına bu denli değer ve öncelik vermelerini sevdim.
muhtemelen filmi de anı olsun diye çekmişlerdir.
filmimiz hakkında konuşacak olursak 7-8 yaşlarında ve annesi ölmüş babasıyla yaşayan zengin bir ailesi olan gülşah adlı çocuğun dadıları işi bıraktıracak kadar canlarından bezdirmelerini, hiçbir dadıyı sevmezken en sonunda zeynep adlı dadıyı sevmesi ve çeşitli olayları anlatır.
gülşah yaramaz bir çocuktur, evin kâhyaları ile iyi anlaşır ve tuzak kurmakta üstlerine yoktur.
her dadıyı eskitip atarlar, zeynep ise annesi ve kardeşleri ile yaşayan güzel ve yoksul bir kadındır, diğer dadılar gibi pes etmez ve gülşah'a hayat dersi verir.
gülşah ise onun sevgisinden etkilenip onun gitmesini sağlamış olsa bile geri dönmesini sağlar.
film hakkında kendi fikrime geçiyorum, olağanüstü oyunculuklar beklemiyorum, zaten film oyunculuk üzerine kurulu değil, hülya koçyiğit'in evine gittiklerinde onun yoksulluğunu görüp üçünün de başlarını öne eğip o fakir diye az yemek yedikleri sahnede biraz içim sızladı, gülşah'ın gerçek annesiyle oynuyor olması bence iyiydi, sırf o mutfak ve yoksulluk sahnesi için bile iyi filmdi diyebilirim.
şimdiki dizi ve filmlerde o duygu yok, bu eski filmlerin on ikiden vurma sebebi de bu olsa gerek.
hissettiriyor ve ağlatmayı başarıyorlar.
filme puanım 7
devamını gör...