1.
orijinal adı ile the lincoln lawyer.
şu ana kadar üç sezonu bulunan dizi. bu kelimeyi yakın zamanda kullandım ama tekrar etmem gerekiyor çünkü ben bile halen dizinin etkisindeyim. hangi kelime derseniz "inanılmaz" kendim bile inanamıyorum düşünürken bile doğru olup olmadığına şüphe duyuyorum, aradan çok uzun zaman geçmiş gibi olsa da perşembe sabah başladığım diziyi yani üç sezonunu şu saat itibarı ile bitirdim ki bir kaç dakikadır dizinin devamı var mı ona bakıyordum birazda kaç günde bitirdim diye düşünürken emin olmak içim kontrol ettim. arkadaşıma mesaj atmışım oradan çözdüm perşembe sabah başladığımı hafızamdan da destekledim. diziye fazla kaptırdım sanırım kendimi şöyle ki ilk sezonunu soluksuz izledim demişim arkadaşıma ve ikinci sezon ilk sezonun gazıyla çok iyi gitti. ikinci sezon ağzımda iyi bir tat bırakmasa da diziyi bırakasım yoktu ve bölümleri ardı ardına izledim, iyi ki de izlemişim üçüncü sezon gerçekten iyiydi. yani beklediğimden öte değil belki fakat ikinci sezonu unutturdu bir nebze.
merhaba buraya geldiysen diziyi merak ettin demektir. dizi bir avukatın hayatından uyarlama bir dizi ve her sezonun kendi konusu dışında davaları çözerken izliyoruz kahramanımızı ve ben de bu küçük davaların birinin görüntüsüne kanarak başladım. kanarak dediğime bakma dizi güzeldi, sadece izlediğim o görüntü yani ilgili bölüm gelene kadar çok zaman ve çok bölüm harcadım. neyse konumuza gelirsek avukatlık dizilerine meraklı biriysen mutlaka aç ve izle. ilk sezon zaten direkt insanı konuya çekiyor, düşünsene bir adam karısını öldürmekle suçlanıyor ve o sırada avukatı öldürülüyor bizim avukatımız ise tam bu sırada devreye giriyor. çünkü ölen avukat bizim avukatı önermiş kendi davaları için ve o avukatın davalarının çoğunu alsa da daha büyük olan bir davaya göz dikmiştir, avukatımız çünkü bu dava çok göz önündedir. neyse ki suçlanan adamı ikna edebilir ve davaya girmeyi başarır. bundan sonra ise karısını kimin öldürebileceği üzerine düşünüp dururlarken avukatımız adamın karısı ile birlikte öldürülen adama gözleri çevirir, oradan ilerleyerek kendi müvekkilini kurtarsa da daha sonra aslında karısını öldürdüğünü anlar ama bunu kimseye söyleyemez ve müvekkili ile konuştuktan sonra onun vurulmasını izler. adam ölünce kendisine zarar yerine fayda sağlar çünkü ölse bile davayı kazanmıştı avukat ve bu çok iyi bir reklam olur.
izlenmesi gereken bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
hayattan içerik dizi ile alakası yok.
bu arada sanırım artık izlediklerimi yazmakta zorlanmaya başladım. bu beğendiğim bir şey olduğu için buraya eklemek istedim. şunu da söylemem lazım insan bazen kendisine bakıp ne yaptığını sorar, sormalıdır da tabii ki yani siz sormıyorsanız bir sorun var demektir. ben de bakıp bir şeylere fazla ara verdiğimi gördüğüm için kendime aranın çok uzadığını ilettim belki de başka bir şeyler yaparım ama belli de olmaz. yaşayıp görmek lazım, boş yapmak lazım arada siz de yapın iyi gelir. dizi için ise iyi seyirler.
şu ana kadar üç sezonu bulunan dizi. bu kelimeyi yakın zamanda kullandım ama tekrar etmem gerekiyor çünkü ben bile halen dizinin etkisindeyim. hangi kelime derseniz "inanılmaz" kendim bile inanamıyorum düşünürken bile doğru olup olmadığına şüphe duyuyorum, aradan çok uzun zaman geçmiş gibi olsa da perşembe sabah başladığım diziyi yani üç sezonunu şu saat itibarı ile bitirdim ki bir kaç dakikadır dizinin devamı var mı ona bakıyordum birazda kaç günde bitirdim diye düşünürken emin olmak içim kontrol ettim. arkadaşıma mesaj atmışım oradan çözdüm perşembe sabah başladığımı hafızamdan da destekledim. diziye fazla kaptırdım sanırım kendimi şöyle ki ilk sezonunu soluksuz izledim demişim arkadaşıma ve ikinci sezon ilk sezonun gazıyla çok iyi gitti. ikinci sezon ağzımda iyi bir tat bırakmasa da diziyi bırakasım yoktu ve bölümleri ardı ardına izledim, iyi ki de izlemişim üçüncü sezon gerçekten iyiydi. yani beklediğimden öte değil belki fakat ikinci sezonu unutturdu bir nebze.
merhaba buraya geldiysen diziyi merak ettin demektir. dizi bir avukatın hayatından uyarlama bir dizi ve her sezonun kendi konusu dışında davaları çözerken izliyoruz kahramanımızı ve ben de bu küçük davaların birinin görüntüsüne kanarak başladım. kanarak dediğime bakma dizi güzeldi, sadece izlediğim o görüntü yani ilgili bölüm gelene kadar çok zaman ve çok bölüm harcadım. neyse konumuza gelirsek avukatlık dizilerine meraklı biriysen mutlaka aç ve izle. ilk sezon zaten direkt insanı konuya çekiyor, düşünsene bir adam karısını öldürmekle suçlanıyor ve o sırada avukatı öldürülüyor bizim avukatımız ise tam bu sırada devreye giriyor. çünkü ölen avukat bizim avukatı önermiş kendi davaları için ve o avukatın davalarının çoğunu alsa da daha büyük olan bir davaya göz dikmiştir, avukatımız çünkü bu dava çok göz önündedir. neyse ki suçlanan adamı ikna edebilir ve davaya girmeyi başarır. bundan sonra ise karısını kimin öldürebileceği üzerine düşünüp dururlarken avukatımız adamın karısı ile birlikte öldürülen adama gözleri çevirir, oradan ilerleyerek kendi müvekkilini kurtarsa da daha sonra aslında karısını öldürdüğünü anlar ama bunu kimseye söyleyemez ve müvekkili ile konuştuktan sonra onun vurulmasını izler. adam ölünce kendisine zarar yerine fayda sağlar çünkü ölse bile davayı kazanmıştı avukat ve bu çok iyi bir reklam olur.
hayattan içerik dizi ile alakası yok.
bu arada sanırım artık izlediklerimi yazmakta zorlanmaya başladım. bu beğendiğim bir şey olduğu için buraya eklemek istedim. şunu da söylemem lazım insan bazen kendisine bakıp ne yaptığını sorar, sormalıdır da tabii ki yani siz sormıyorsanız bir sorun var demektir. ben de bakıp bir şeylere fazla ara verdiğimi gördüğüm için kendime aranın çok uzadığını ilettim belki de başka bir şeyler yaparım ama belli de olmaz. yaşayıp görmek lazım, boş yapmak lazım arada siz de yapın iyi gelir. dizi için ise iyi seyirler.
devamını gör...