#ödüllü filmler
azra deniz okyay'ın ilk uzun metrajlı filmi olan hayaletler; istanbul'da yolları kesişen 4 farklı insanın penceresinden, şehir saatler süren bir elektrik kesintisi etkisi altındayken onların iç içe geçmiş hikayelerini anlatıyor. yaşamları, hayalleri ve hayata bakışları tamamen farklı bu dört insanın distopik bir istanbul karanlığında bir aradalıklarını ve ayrılıklarını anlatan film, ulusal ve uluslararası festivallerde aldığı ödüllerle adından uzun süre söz ettirmiştir.
yönetmen:
azra deniz okyay
oyuncular:
dilayda güneş
beril kayar
nalan kuruçim
emrah özdemir
ahmet turan
baran çakmak
azra deniz okyay
oyuncular:
dilayda güneş
beril kayar
nalan kuruçim
emrah özdemir
ahmet turan
baran çakmak
*venedik film festivali (2020) - en iyi film
*varşova uluslararası film festivali (2020) - en iyi doğu avrupa ilk filmi: genç fipresci jüri ödülü [azra deniz okyay]
*antalya altın portakal film festivali (2020) - en iyi film
*thessaloniki film festivali (2020) - uluslararası yarışma: insan değerleri ödülü [azra deniz okyay]
*online film eleştirmenleri topluluğu ödülleri (2021) - en iyi amerikan olmayan yapım: ofcs ödülü
film toplam 12 ödüle sahiptir.
*varşova uluslararası film festivali (2020) - en iyi doğu avrupa ilk filmi: genç fipresci jüri ödülü [azra deniz okyay]
*antalya altın portakal film festivali (2020) - en iyi film
*thessaloniki film festivali (2020) - uluslararası yarışma: insan değerleri ödülü [azra deniz okyay]
*online film eleştirmenleri topluluğu ödülleri (2021) - en iyi amerikan olmayan yapım: ofcs ödülü
film toplam 12 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "patatij" tarafından 28.04.2021 20:06 tarihinde açılmıştır.
1.
2020 yapımı, deneysel denilebilecek türk filmi.
bolca ödül almış olmasının da etkisiyle, hem çok övülen, bir o kadar da yerilen film.
kabul etmek gerekir ki, türk sineması kısır bir dönemden geçiyor. derdi olan filmleri göremiyoruz son zamanlar da. bu filmin ise derdi var. fakat (bana kalırsa) çok fazla derdi var. bu kadar problemi tek potada eritme çabası derinlere inmeye mani oluyor. kadın problemi, çocuk problemi, polis devleti, çarpık kentleşme, doksan dakikaya hepsini sokuşturunca, ben size bir mesaj veriyorum, filmi çıkıyor ortaya.
teknik açıdan ise sürekli hareketli kamera kullanılarak, bir nevi amatör hissiyatı veriliyor. ben severim ama kafa döndürmüyor da değil.
fakat sinema severlerin, özellikle türk sinemasını takip edenlerin izlemesi gerektiğini düşünüyorum. yönetmen ise kesinlikle takip edilmeli. bu işi bırakmaz ise çok güzel şeyler izletir film sevdalılarına.
bolca ödül almış olmasının da etkisiyle, hem çok övülen, bir o kadar da yerilen film.
kabul etmek gerekir ki, türk sineması kısır bir dönemden geçiyor. derdi olan filmleri göremiyoruz son zamanlar da. bu filmin ise derdi var. fakat (bana kalırsa) çok fazla derdi var. bu kadar problemi tek potada eritme çabası derinlere inmeye mani oluyor. kadın problemi, çocuk problemi, polis devleti, çarpık kentleşme, doksan dakikaya hepsini sokuşturunca, ben size bir mesaj veriyorum, filmi çıkıyor ortaya.
teknik açıdan ise sürekli hareketli kamera kullanılarak, bir nevi amatör hissiyatı veriliyor. ben severim ama kafa döndürmüyor da değil.
fakat sinema severlerin, özellikle türk sinemasını takip edenlerin izlemesi gerektiğini düşünüyorum. yönetmen ise kesinlikle takip edilmeli. bu işi bırakmaz ise çok güzel şeyler izletir film sevdalılarına.
devamını gör...