her işi tanıdık ile halletmeye çalışan insan

maalesef haksızlığın ve liyakatsızlığın her köşesinde cirit attığı ülkemizde insanın canını sıkan bir gerçek insan tipidir.

artık insanların üniversiteden mezun olurken, tez yazarken, işe girerken vs. sürekli tanıdık aramasından sıkıldım. ben düşük popülasyona sahip bir ailede, ve gerçekten çok sınırlı "tanıdık" imkanı ile doğduğumdan ötürü, sırf birkaç tanıdığı var diye benim her konuda önüme kolayca geçen insanların utanmazlığını kendime yediremiyorum.

daha bugün hastaneye ikinci doz biontech aşımı olmaya gittiğimde bile şahit olduklarım karşısında sinirden içimi yedim bitirdim. sadece on beş dk boyunca sırada beklememe rağmen tam tamına dört kişi tanıdıkları olduğunu söyleyerek sırada benim ve diğer insanların önüne geçmeye çalıştı. neyse ki aşıyı vuran hemşire hanım kendilerine anladığı dilden çok güzelce cevap verdi ve ilk defa bu konuda beni şaşırtmış oldu. olur da bu tanımımı ezkaza okursa kendisine haksızlığa göz yummadığı için tekrar teşekkür ederim.

ama işte en kötüsü de bu ya: haksızlığa o kadar alışmışız ki artık olması gerekeni tebrik eder hale geldik, ve bu cidden korkunç bir durum. türk toplumuna bu adam kayırma, torpil, tanıdık kültürü artık adına ne derseniz deyin nereden geldi bilmiyorum ama bu durumun bir şekilde düzelmesi şart. bu millet adam olmaz falan demeyeceğim, çünkü tarih öyle bir olgu ki, dünyanın en disiplinli milleti olan latinler tembelleşirken, bir zamanların barbarları olan almanlar günümüzün en modern ve gelişmiş ülkelerinden biri haline gelebiliyor. aynı durumu bu ülke için de görmek isteriz!

ülke sistemini çözmüş insandır. acı ama gerçek.

çünkü devran böyle dönüyor. devletin çalışanlarının birçoğunun iş yapmaya niyeti yok. tanıdık olmadan gidersen mümkün değil işini yaptıramazsın. bi ufak hikaye anlatayım.

bundan bilmem kaç yıl önce ehliyet alacağım. emniyetten randevu baktım. en yakın tarih 5 ay sonra. lan dedim bu ne. 5 ay la 5 ay. emniyetten bir tanıdık vardı. onu aradım dedim durum buyken bu. benim bunu ehliyeti bir an önce almam lazım iş için lazım. tamam dedi haber bekle. 2 saat sonra aradı hemen şuraya git şunu bul o senin işi halledecek diye. gittim 3-5 kişi var ehliyet çıkartılan yerde. dedim 5 ay boyunca full gözüküyor abi randevular ne alaka. saat başına 1 randevu veriyoruz böyle daha iyi oluyor dedi. benim ehliyeti çıkartma işlemi 15 dakika sürdü. kalan sürede ne yapıyorlar bir düşünün.

devir bunun devri, artık yolunu bulmuştur ne diyelim bu duruma düşüldüğü için bugün de biz utanalım.

dayımdır kendisi. malum parti üyeliği ve muhtar olması ona mebus kimliği ile her şeyi çözebileceğine inandırmış. aslında yavşak olan bir herif.. ailece sevmiyoruz kendisini..

"armut piş, ağzıma düş" deyiminin ete kemiğe bürünmüş halidir. (bkz: akrabalarım)

şu arkadaşla tanışıyor musunuz siz?



bunun yanında asla bir şey bahsedilmez.

-yarın balık pazarına gideyim de güzel bir balı...
-gitme abi nereye gidiyorsun ya.
-ya gitmeden olur mu gidey...
-abi dur arıyorum şimdi... dur abi... balık ayağına gelecek böyle bir balık yemedin daha önce.

***

-yarın tapuda işim var, gideyim de bizim evi...
-abi dur ne tapusu ya. gitme. dur şimdi arıyorum bizim halil abi var sen söyle ne işin var sen söyle ne işin ne senin?

***

-ya dün bir kızla tanıştım lokalde adı da ha...
-abi ne tanışması uğraşma dur abi ya. bizim nuran var onun kardeşi var siz tam anlaşırsınız dur abi bizim nuran ya.



allah belanı versin senin.

mutlaka çeşitli tanıdıklara iş kurma ve zengin olma tavsiyesi veren insandır.