herkese çomar diyen kara cahiller

kasada cüzdanını geç bulana çomar, yayaya yol vermeyene çomar, ak partiye oy verene çomar, imamoğlu'nu övene sol çomar, hayvanları sevenlere köpektapar çomar, ona çomar buna çomar. bu aşağılayıcı kelimeyi sık sık kullanan zibidinin birini çevirip entelektüel düzeyini sorgulayacaksın. ulan ülkenin yüzde 99'unda düzenli kitap okuma alışkanlığı yokken; araştırma, sorgulama nedir bilmiyorken, üniversitelerde bile öğrencilerin buram buram cehalet koktuğu bir ülkede herkes başkasını aşağılıyor. ama kimse kendi cehaletini sorgulamıyor. insan denen yaratıktan bazen tiksiniyorum.

çomara çomar denir, ne diyem mahmut mu diyem? türkiye'deyken defalarca karşılaştığım durumdur, karşımdan gelen üç kişi kol kola girmişler kaldırımda yürüyorlar, sırtım ardımdan jet hızıyla akan trafiğe dönük ve bu kol kola girmiş üç hanım karşılarından geldiğimi gördükleri halde istiflerini bozmadan kol kola yürümeye devam ediyor ve kaçınılmaz sona gelip de içimden geçme girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca bana 'san da nardan çıktın yaaa!' bakışı atıyor.

ne bekliyordun ki? kendimi arkamdan akan trafiğin kollarına bırakayım, minibüsçü haydar dayı beni ön tampona yapıştırıp yola devam etsin, bunu mu bekliyorsun ablacığım? şimdi ben bu üç hanımı çomar olarak çağırmayayım da ne yapayım?

ya da örneğin yaya geçidindeyken 'adı üstünde yayayım ben, yaymışım sakin sakin yürüyorum.' derken karşıdan selektör yaparak üzerime aracını süren bir motorize ayıya çomar demeyeceğim de ne diyeceğim?

klasik geyiktir ya ben de yapayım; buralarda aynı aracı kullanan bir alman ya da bir alaman türkü nasıl oluyor da sizi kırk metre öteden yaya geçidinde yürürken gördüğünde selektör yaparak aracını deli gibi üzerinize sürmek yerine o mesafeden itibaren yavaşlamaya başlıyor ve karşıya geçmenizi bekliyor, fark ne?

hak edene hak ettiği payeyi vermekten ve onlara negatif ayrımcılık yapmaktan çekinmemek lazım, sonra tepenize çıkarlar.

geçenlerde annemle konuştum wup'dan, aynı şeyler hala, üstelik artarak devam ediyormuş, neredeyse her sokağa çıktığında aynı şeyleri yaşıyormuş.

yetersiz beslenmeden ötürü olduğunu söylüyor annem. artık bolluk ve ucuzluktan şımaran halk 'ne besleneceğim lan, ben böyle iyiyim' dediği ve beslenmeyi bıraktığı için beyinler konkordato ilan etmiş dolayısıyla da sağlıklı düşünemiyor, sağlıklı hareket edemiyorlar, ben de yolda yürürken bunu gözeterek mümkün olduğunca kalabalıktan uzak durarak yürüyorum dedi.

bu da bu türden kişi davranışlarına ilişkin farklı bir teori diye buna değineyim dedim.

edit piaf: şimdi ben bu türden davranışları ısrarla devam ettiren ve kendi özgürlüğünün sınırlarının başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde bittiğini idrak edemeyen çomarcanlara, çomargüllere hak ettiği payeyi verdiğim için 'kara cahil' mi oluyorum? hayır. tespit yaptım ben.
siz de yapın ki tepenize çıkmasınlar.

baskasinikotuleyerekkendiniustecikarmacabasi.com

sonuç olarak herkesin çomar olduğu bi ülkede insanlar birbirlerine çomar derken belki de hayatlarında söyledikleri en doğru şeyi söylüyolar hepsi haklı yani ne güzel..

ben herkese değil genellikle sorgulamayan, düşünmeyen ve körü körüne biat eden akp seçmenine çomar diyorum. yoksa diğer insanlar başımın tacı, asla laf söylemem. yanlış anlaşılmasın rica ediyorum.

bu "hadi orta yolda buluşalım" çiğliği can sıkıyor artık.

lan adam "avrupa'da bütün okullarda eroin dağıtıyorlar" diye bağıra çağıra saçmalıyor, laf edeni ses yükselterek bastırmaya çalışıyor, buna "ya ama bizim de elbet bilmediğimiz şeyler vardır hayatta" diye saygı duyup, medeni insan muamelesi mi yapacağız?

hayvan gibi yaşayıp, bunda diretene en iyi ihtimalle çomar denir.

ayrıca evet, kasaya gelmeden cüzdanınızı hazır edin. arkanızdakine saygınız olsun.

(bkz: başkasını uyarırken farkında olmadan hakaret etmek)
(bkz: türk insanının herkesi çomar diye nitelendirmesi)

valla onu bunu bilmem ama " yayaya yol vermeyene çomar" denmiş. evet çomardır. hemde çomar oğlu çomar.