türkçe adı: ikarus'un i'si
1979'da gösterilen fransız yapımı bir suç, drama ve gerilim filmidir. henri verneuil'in hem yönettiği hem de didier decoin ile birlikte yazdığı, ilhamını kennedy suikastı ve sonrasında gerçekleştirilen sorgularla komplo teorilerinden alan politik konulu bir yapımdır. yapıtta; kurgusal bir devlet başkanı suikast düzenlenerek öldürüldüğünde, azimli ve çetin bir savcı bu vukuatın ardındaki sırrı açıkladığı iddia edilen bir komplo teorisini soruşturması anlatılır.
imdb: 7.9
1979'da gösterilen fransız yapımı bir suç, drama ve gerilim filmidir. henri verneuil'in hem yönettiği hem de didier decoin ile birlikte yazdığı, ilhamını kennedy suikastı ve sonrasında gerçekleştirilen sorgularla komplo teorilerinden alan politik konulu bir yapımdır. yapıtta; kurgusal bir devlet başkanı suikast düzenlenerek öldürüldüğünde, azimli ve çetin bir savcı bu vukuatın ardındaki sırrı açıkladığı iddia edilen bir komplo teorisini soruşturması anlatılır.
imdb: 7.9
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 22.07.2023 14:30 tarihinde açılmıştır.
1.
yönetmen koltuğunda henri verneuil bulunan, yves montand'ın bizi alıp götürdüğü, son zamanlarda izlediğim en iyi politik gerilimlerden birisi... öyle ki, 4.5 verirken gram düşünmedim bu filme.
konusundan başlayalım önce. seçim propagandasını derin devlete savaş açmak üzerine kurmuş, diğer ülkelerin siyasetine karışmamaya ant içmiş bir siyasetçinin başbakan seçilmesi ile başlıyor film ve bu siyasetçinin bir geçit töreninde öldürülmesi ile tempo yükseliyor.
bu suikasti soruşturan birim raporu medyaya açıklayacağı gün araştırma komitesinde yer alan baş yargıç bu soruşturmanın kapanmasını istemez ve kendi ekibini kurarak olayı daha da didiklemeye başlar ve araştırdıkça fark eder ki olay sandığından çok ama çok daha büyük bir yere evrilir...
filmin senaryosu adeta ilmek ilmek işlenmiş bir roman gibi akıyor... tam çözüme ulaşılacağını düşündüğümüz anda bam diye bizleri ters köşe yapan bir detay çıkıyor karşımıza...
filmin senaryosu o kadar dopdolu ki bugüne kadar izlediğim en iyi senaryolardan birisi. miligram deneyleri, politik çıkarlar, darbeler, suikastler, insan psikolojisi, otorite savaşları, fransız insanının siyasete bakış açısı, soğuk savaş dönemi...
filmin müzikleri de yerinde ve hoş. oyunculuk zaten mükemmel... her oyuncu döktürmüş adeta.
sinematografik olarak da fena sayılmaz, insanı içerisine çeken cinsten görüntüleri, sahneleri mevcut.
politik gerilim nedir, nasıl olmalıdır sorusunun cevabı bu film olmalı bence.
konusundan başlayalım önce. seçim propagandasını derin devlete savaş açmak üzerine kurmuş, diğer ülkelerin siyasetine karışmamaya ant içmiş bir siyasetçinin başbakan seçilmesi ile başlıyor film ve bu siyasetçinin bir geçit töreninde öldürülmesi ile tempo yükseliyor.
bu suikasti soruşturan birim raporu medyaya açıklayacağı gün araştırma komitesinde yer alan baş yargıç bu soruşturmanın kapanmasını istemez ve kendi ekibini kurarak olayı daha da didiklemeye başlar ve araştırdıkça fark eder ki olay sandığından çok ama çok daha büyük bir yere evrilir...
filmin senaryosu adeta ilmek ilmek işlenmiş bir roman gibi akıyor... tam çözüme ulaşılacağını düşündüğümüz anda bam diye bizleri ters köşe yapan bir detay çıkıyor karşımıza...
filmin senaryosu o kadar dopdolu ki bugüne kadar izlediğim en iyi senaryolardan birisi. miligram deneyleri, politik çıkarlar, darbeler, suikastler, insan psikolojisi, otorite savaşları, fransız insanının siyasete bakış açısı, soğuk savaş dönemi...
filmin müzikleri de yerinde ve hoş. oyunculuk zaten mükemmel... her oyuncu döktürmüş adeta.
sinematografik olarak da fena sayılmaz, insanı içerisine çeken cinsten görüntüleri, sahneleri mevcut.
politik gerilim nedir, nasıl olmalıdır sorusunun cevabı bu film olmalı bence.
devamını gör...