ibrahim tatlıses'in ciddi ciddi mağarada doğması

benim hala aklım almıyor bu olayı.

ben bunu şehir efsanesi sanıyordum doğru mu lan.

eski eşinin ayağına kurşun sıktırmasına bakarak, zihnen hala mağarada yaşadığını da görebilirsiniz.

insan nerede doğacağını seçemez. tıpkı ailesini ve çevresini seçemediği gibi. sorun mağarada doğmuş olması değil, hâlâ mağara zihniyeti ile yaşıyor olması.

adam zaten olay yerinde kendisi kameralarda anlattı. siz hastanelerde doğdunuz da ne oldu yerinizde sayıyorsunuz, adamı dünya alem tanıdı. her yerde şarkıları çalıyor naber?

edit:

ibrahim tatlıses nerede doğmuş olabilir zaten.

şaşırılması şaşırtıcı bir durum değilse ne..!

normaldir. antep'te de 70'li yılların sonuna kadar şehir içinde mağaraların olduğu ve kürtlerin en yoksul kesimlerinin o mağaraların önüne kurdukları kömlerde yaşadığı anlatılır. celal doğan belediye başkanı olduğunda mağaraları kapatmış ve bulunduğu bölgeyi imar etmiş derler.

iyi de zamanında durumu hali iyi olanlar hastahanede doğum yapar alt düzeydeki insanlar da ebe eşliğinde evde doğum yapardı.

- eskiden berberlerin diğer görevi sünnetçilikti falan filan yani.

şaşırmıyorum buna ama acaba sesinin güzel-gür ve yankılı olması mağaranın akustiğiyle mi alakalı? ne alakası var demeyin kardeşim. bu adam bebekken mağara akustiğine, yankılara, uzayan ve çarpan seslere maruz kala kala sesi güzelleşti. bir papağan gibi ezberledi bu sesleri, sesi evrildi. ve büyüyünce, uzun havacı ve çiğ köfteci oldu. çünkü hayat bazen böyledir.

mağara var mağara var. tarih öncesi mağara sanatlarını hepiniz bilirsiniz, şimdi bu adam böyle bir mağarada doğsaydı, belki de dünyaca ünlü bir heykeltıraş, bir ressam olurdu. urfa'da rembrandt sergisi vardı da ibrahim mi gitmedi?

kara mağarada ne olur insan? ya altar'ın oğlu tarkan olur ya ibrahim tatlıses.

bu bazi kaynaklar tarafindan yalanlanmistir. ibrahim tatlises'in kendi iddiasidir. bazi kaynaklar magarada dogmadi, reklam amacli oyle diyor demislerdir.

bence de mantikli. kesfedilme hikayesi falan yapmistir adam iste.

doğduğu yeri çok iyi temsil ettiğini düşünüyorum.

adam magaradan cikmista, magara adamdan cikmamis.

bence asıl "ciddi ciddi" olan, gerçekten öyle de kalmayı başarabilmesi.

avukat katibi olarak çalıştığım yıllarda eski karısı adalet tatlı'nin evine hacze gitmiştim. oturduğu ev derme çatma, yıkık dökük virane bir evdi. borcu ödeyecek durumu yoktu ve evde hacze kabil mal da yoktu. eski kocan ödese dediğimi hatırlıyorum da eski kocasıyla görüşmüyormuş. neyse diyeceğim o ki; mağarada doğmamışsa bile tıpkı eski karısının yaşadığı urfa'nın yıkık dökük virane evlerinden birinde doğmuştur.

bunu izaha gerek yoktu ki. zaten ibrahim tatlısesi bilen herkes mağarada yaşamış olduğunu rahatlıkla anlayabilir.

ciddi ciddi değil de (bkz: lakayıt) doğuşuna şahit olanlar varmış.
wallahi yani!

doğrudur. türkiye'nin doğu, güneydoğu ve güneyi karstik arazilerin yoğunlukta olduğu yerlerdir. karstik araziler akarsu aşındırmasına ve mağara oluşumuna çok elverişlidir. buradaki gençler, devletin müşfik elinin, özellikle doğu ve güneydoğuya uzandığını, insanlarına insanca yaşama koşulları sağladığını sanıyor herhalde. devlet mağaralara "turistik değeri" için önem vermeye başladı son yirmi otuz yılda. daha önce insan oturmuş, koyun ahırıymış, hizmet götürmesin de ne olursa olsun. ne de olsa içinde yaşayanlar "kuyruklu kürtler"