bir tercihtir. evet utangaç ya da asosyal bir kafa yapısına sahip değildir. sadece uygun ortamları kollar ve kendince olanı tercih eder. çoğu zaman bu, insanlardan kendini soyutlamak gibi görülebilir, dışarıdan bakan bir göz için. fakat kişinin genel yapısına bakınca bilinçli olarak kendini içe çekme mesafesidir.

zaman zaman kimimizde görülen bu kişilik özelliğini çok uç noktalara taşımadığımız müddetçe bize zarar olarak geri döneceğini düşünmüyorum açıkçası. insan bu dönemlerde kendi halindedir, okur araştırır, bilgi ile beslenmek ister, kimi zaman dinlemek ve dinlenmek ister. dinlencesi olan ögeler çoğu insana göre farklılık arz edebilir.

etki alanı geniş, sürekli olarak kafasında buna bağlı yeri fikirler üreten insanların içedönüklüğü yaşadığını görebiliriz. kendimle alakalandırırsam şayet; çoğu zaman iş-ev döngüsü içine sıkışmış olsam bile zihnimde kaçış yollarım, sürekli olarak beynimin hiper aktif bir şekilde çalışmasından geçiyor. o an düşünür, düşünürken yeni ve olabilecek şeylerin hayalini kurar, planlama yaparım. hayal kurmanın orada altını çizmek lazım; kendimi halının üzerinde seyahat ederken hayal etmiyorum yani. ya da bir tatil düşlerken, bakınca denizin saydam olduğu sahillerde güneşleme pozisyonunda da değilim. tamamen beni mutlu edecek ve kısa vadede ekmeğini yiyeceğim türden hayaller bunlar.

bu sebepledir ki içe dönük insanların yalnızlığı da her durum içinde yadırganmamalıdır; bilinçli bir tercih olduğu aşikardır.
devamını gör...
bazı insanların dışsal uyaranlara yönelmesi söz konusu. yani kendi ürettiği şeyler yerine dış dünyadan gelen uyaranları işlemeyi seviyor. bu nedenle insana ihtiyaçları fazla.

işte böyle olmayanlar da içe dönük oluyor.
devamını gör...
kişinin suskunluğunun derecesine bakmaksızın normal bir durum gibi karşılanır, aslında ölümcül sessizliktir ve çoğu zaman derin travmaları gizler.
devamını gör...
ileri seviyeleri otizm olarak tanımlanan durumdur.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
sahip olduğum durumdur. kafamın içi epey kalabalık. çok şükür derdim falan yok. kafamın kalabalık olma sebebi de dertten tasadan değil, okunacak kitaplar, okuduğum kitaplar üzerine düşünceler, yazıp çizmek istediğim şeylere dair. karşımda o frekansı tutturduğum biri varsa tamam, gayet normal bir iletişim kurarım, üstelik seve seve. ama yoksa (ki çoğu zaman yoktur) hiç oralı olmam ve iletişim kurma derdine düşmem. bu da genelde sessiz sakin yaftası yapıştırmalarına sebep oluyor. halbuki alakası yok. tabi kendime dair rapor verip de açıklama yapmıyorum neden sessiz durduğumla ilgili. başka işim yokmuş gibi hayatı kendi saçma kalıplarından ibaretmiş gibi zanneden tiplere rapor verecek değilim. her zamanki halim deyip geçiyorum (yav he he diyorum kısaca). ulan zaten seni adam yerine koysam, konuşmaya değer bulsam zaten konuşurum değil mi? ama benim için konuşmaya değecek biri değilsin işte. o an içime dönüp kendi kişisel gündemimle meşgul olmak daha cazip.

diyojen ne güzel demiş, "gölge etme başka ihsan istemez" diye...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"içedönüklük" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim