yazar: aslı akarsakarya
yayım yılı: 2016
şehre ardı arkası kesilmeyen bir kar yağar, bir apartmanda mahsur kalan kişiler için ise bu yağışın anlamı kısa sürede, yeni dünyaya açılan bir anahtar demek olur. mağduriyet günlerinde, insanın insanla, insanın insana mahtaçlığıyla ilgili, güzel bir eser.
yayım yılı: 2016
şehre ardı arkası kesilmeyen bir kar yağar, bir apartmanda mahsur kalan kişiler için ise bu yağışın anlamı kısa sürede, yeni dünyaya açılan bir anahtar demek olur. mağduriyet günlerinde, insanın insanla, insanın insana mahtaçlığıyla ilgili, güzel bir eser.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zynpgvnbjk" tarafından 08.04.2022 02:32 tarihinde açılmıştır.
1.
* ağlarken konuşmak insanı daha beter üzüyor. belki de bu yüzden duanın sesli olanı makbul , hisset diye. *
kitabı okumadan , okuyan kişilerin incelemelerine göz atmıştım ve genel olarak sonu muallak , belirsiz kaldı diyenler vardı. şimdi baştan alıp okumuş olarak kendi fikrimi belirteyim.
öncelikle kitabın konusu çok orijinal , oldukça farklı. ben keyif , heyecan ve merakla okudum. yazarın dili , anlatımı da gayet açık ve sade. o kadar çok altını çizdiğim cümle oldu ki.. az ve öz anlatımın çok güzel bir örneği olabilir kitap. içerik olarak da anlatım ve dil olarak da fazlasıyla özgündü bence.
* çünkü her tünelin sonunda ışık vardır. ya yolculuk tünelin içinde bitiverirse ? fark etmez. anlatacak kimse sağ kalamayacağından , her tünelin ucunda ışık parlamaya devam eder. *
bir gece fena halde kar yağıyor ve tüm şehir karlar altında kalıyor. tabi evler , apartmanlar da.. bütün kitap , karlar altında kalan bir apartmanın sakinlerini konu alıyor. yer yer evli çiftlerin evlerine misafir olup onların sorunlarına kulak kabartıyoruz , yer yer sıcak bir aileye misafir olup genç kızlarının derdini dinliyoruz , yer yer bir öğrenci evine misafir olup bir kişinin çaresiz derdi sonucu ruhsal bunalımına şahit oluyoruz.
kitap 3 bölümden oluşuyor. dün. bugün. yarın.
dün geçti , yarınınsa garantisi yok. o yüzden kitabın içeriği bugüne ait. aldatan eş , aldatılan eş , evli adamla beraber olan genç kız , kaplumbağasıyla takılan doktor , apartman yöneticisi , bir kız kardeş , anne , baba , yaşlı ama saygın bir teyze , öğrenciler , genetik ve çaresiz hastalığı olan genç öğrenci..
çok geniş bir kitle ve bir apartman..
kitabın sonuna gelecek olursak , sanırım bir erzurumlu olduğum için kitabın sonunu yadırgamadım. karlar nasıl eridi , insanlar nasıl dışarı çıktı diye düşünmedim. çünkü kar bu , bir gecede nasıl yağdıysa bir gecede öyle de eriyebilir. ben buna defalarca şahit oldum. o yüzden sonu da oldukça tatmin ediciydi.
keyifle ve beğenerek okudum.
* insan , annesi ölene kadar yaşlanmıyor. zamana karşı koruyorlar bizi. anne ölünce de , birden otuz yılsa otuz , kırk yılsa kırk.. o kadar yıl birden geçiyor. *
devamını gör...