bir vasiliy makaroviç şukşin öyküsüdür.

belki de herkesin ölümden sonra hatta belki de ölümden de çok korktuğu şeydir zamana karşı koyma hevesinden ve hayatın ta kendisinden direnme gücünü kaybedip ihtiyarlamaya başlamak. ve yaşlanmak derken kast edilen ile ihtiyarlamak derken kast edilen asla aynı şey değildir. ihtiyarlamak daha acılı, daha istenmeyen, daha elden ayaktan düşüren bir süreçtir.

ihtiyarın ölümü kısa bir öykü. ve tam da isminin vaat ettiği şeyi, yani bir ihtiyarın ölümünü anlatır. ve her konuşma, her tasvir, her cümle o kadar gerçektir ki ihtiyarın ölümünü sanki orda imiş, aynı odada ihtiyar ve karısıyla gelmesi kesin bir ölümü beklermiş gibi hissediyorsunuz.

öyküyü okurken amcamın ölümünü düşündüm. ölümünü beklemek için evinin önünde ya da odasının içinde zaman öldürdüğümüz zamanları. adı lazım değil bir hastalıkla son günlerini geçirirken her şey tam da bu öyküdeki gibiydi. öykü bitince ve amcam ölünce anladım ki hem ihtiyar adam hem de amcam ölmeyi istemişlerdi.

ölüm istendiği zaman gelen bir şeydir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ihtiyarın ölümü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim