iki kişilik yatakta tek kişi uyumak

yalnızlığın konforlu hali.

yazın sıcakta muazzam, kışın soğukta ise işkenceden hallice olan eylem. sıcakta serin yer için geniş alanda yuvarlanabiliyorsun, kışınsa ısıtacağın bölge küçüldükçe küçülsün istiyorsun.

kedim bile uğramazken evime
çift kişilik yatak benim neyime?!

yalnızlığınızın vesikası gibidir.

boşanmanın dayanılmaz hafifliği.

o istediğin yere dönüp bacakları açıp hatta sırf zevkine çapraz yatmak sabah uyandığında yanına 2 3 tur dönmek acayip rahat uyku aldıran bir başlık.

çok severdim. hep çift kişilik yatağım oldu. ama biriyle uyumaya alışmak diye bir şey var. neredeyse çift olarak yaratıldığımıza inanmaya başladım.

2 yıldır aldığım en iyi karar. nasıl amaçsız bi hayatım varsa, anlam kattı. kocaman yatakta leptopla oturunca kendimi amerikan filmlerindeki o çılgın liseli kızlar gibi hissediyorum..

zenginlik göstergesi.

tek kişilik yatakta iki kişi uyumak kadar rahat değildir.

7 yıldır yataktaki halim. 180*220 hybrid bir yatak bana bir fil dişi kulesinde yaşamanın yalnızlığı ve sakinliği veriyor.

muhteşem bir şey.
ay hiç çiftini bulmak, paylaşmak rerörerörö edebiyatı yapmayacağım çünkü bu konforu bozmak kendime ihanet olur.

çok güzel döne döne uyunuyor büyük konfor bı taraf sıcak mi geldi dön diğer tarafa

mukemmel bir olay anlatılmaz yaşanır .

tipik evli çift yatağı.

müthiş rahat bir şeydir. kollarını bir yere sıkıştırmak zorunda kalmazsın, sağa sola rahat rahat döne döne yatarsın.

yalnızlık edebiyatı yapamıyorum. müthiş rahat bir seydir.

bir kez çift kişilik yatakta yatan insan sonrasında tek kişilik yatakta yatamaz. bu sebeple inanılmaz rahat bir durumdur. bunu bir uykusuz olarak söylüyorum *

lüks resmen. annemler yokken fırsatı değerlendirmiştim. resmen dön dön bitmiyordu. enine de yatabiliyorsun dikine de. o kadar büyük olmasına rağmen yine c kalıyordum.
bir kere baya küçülmüşüm galiba. ablam az ışıkta enine doğru zıplamıştı. yüzü sırtıma vurdu resmen. omurgamı kırıyordu. ikimizde çığlık atmıştık. o korkudan ben acı ve korkudan. burnu kanamıştı bu aptal hareketle sinirlenmemek için önüne ilkyardım çantası atıp geri yatmaya çalışmıştım. "felç kalma riskim vardı, kör müsün? gözün kapalı mıydı allah'tan ortaya yatmamıştım. kaburgalarımı kırıp bu sefer direkt öldürebilirdin." bir süre sonra arkaya dönüp "çok acıyor mu?" diye sordum sakince "evet." deyince "öküz gibi zıplarsan böyle olur. sırtımda posterini bıraktın. ışığı aç bak bari güzel çıkmış mısın yoksa cama yüzünü yapıştıranlar gibi mi çıktın?" deyip baya kahkaha atmıştık. "hâlâ acıyor mu?"
"azalıyor gibi bilmiyorum."
"iyi doğru düzgün yatmaya çalış elimin altında durma. intikam için bir tane indiririm belki." deyip pis bir şekilde gülmüştüm ama gerçekten dikkat etsin diyeydi.
kafası biraz öne eğik beklerken uyku moduna giriyor gibiydi, dürttüm "sümük geliyor sanki değiştir pamuğu."
"uyutmamak için bahanene s.cayim."
"iyi bir dahakine oradan b.k geldiğini söyleyeceğim. ya da söylemeyeceğim uyuyorum ben hıh." deyip dönmemle elini sırtıma koyunca kendimi öne atmıştım. ittirecek sandım zaten acıyor. "sakin ol dana sadece ovuşturacaktım." dedi. "demin felç ediyordun şimdi de itip kurtulacaksın sandım ayrıca istemiyorum. çek elini ve uyu. ağrımıyor zaten."

enine boyuna çaprazına sere serpe yatmanın keyfi hiçbir şeyde yok. sabaha kadar her köşesine ayrı bi iz bırakarak uyanıyorum. başımı koyduğum tarafın tam tersi uyandığım da oluyor. bunun benim deli yatmamla alakası yok, çift kişilik yatak tılsımı diyelim agshd