ilk randevuda eve davet eden erkek

ekseriyetle iyi yemek yapan erkektir.
mutfaktaki becerilerini kullanarak damak çatlatan lezzetler ile kadının gönlünü fethetmek niyetindedir.
ev kendi alanı olduğundan çalan müzikleri de kontrol eder ve kadınların oldukça hoşuna giden klişe romantik müzikler ile tahtaya bir artı puan daha yazdırır.
dışarıda bir yere gitmediğinden parası da cebinde kalır.
bir de yemek yaparken ufak tefek şirinlikler ve seksi hareketler ile ortamı da ısıtır.
kısacası randevusunu eve davet eden erkek akıllı erkektir.
fakat ilk randevuda biraz sırıtabilir.
tabi alfa erkek değilse, eğer alfa erkek ise işler değişir. bu konudaki tanımı daha önceden yapmıştım. #149192
ha bir de,

şu an içinde bulunduğumuz pandemi döneminden dolayı yapılması normal olan bir tekliftir. malum havalar da soğudu, parkta falan da oturulmaz.

beraber film izlemek istemiştir. (yersen )

(bkz: uzak durulması gereken insanlar)

(bkz: doğukan sen misin kuzen ?)
tam doğukanlık başlık.

gitme s....cek seni dediğim erkek kardeşimizdir. direk olaya girmiş zaar.

tüm iyi niyetiyle pul koleksiyonunu göstermek isteyen erkektir. kötü düşünmemek gerek.*

işi sürüncemeden çıkarmak isteyen erkektir. önce yanına oturursun, sonra elini beline ya da bacağına koyarsın, şartlar uygunsa eve davet edersin. 5 buluşmadan sonra kızın sevgilisi olduğunu öğrenen birisi vardı. o sırada araları bozukmuş. sonra barışmış. ilk buluşmada atağını yapsaydı boş yere bu kadar oyalanmazdı.

bu sayılanların yanında bir seçenek daha var. fakir bir sapık olması.*

hırlı mı hırsız mı bilmeden bir insanı neden evine davet edersin? olumsuz tüm ihtimalleri göz ardı etmek, nasıl bir seks isteğidir bu?

evi müsaittir, etmiştir, normaldir.

ben direkt otele davet ediyorum.

kime nasıl yaklaşacağını bilen erkektir.

dışarıda, vasat yerlerde çay bile 10 lira artık, ben kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. hatta bu şekilde tutumlu oluşu benim gözümde artı puan. kalmadı böyleleri.

hata eden erkek, en iyisi 5 yıldızlı oteldir.

niyeti belli olan erkektir. karşısındaki hanım kişisini kandıramaz, oyalamaz. bir de zorlamıyor, ısrar etmiyor ise ne ala.

ah benim saftirik kızım, hiç mi film izlemedin? hiç mi bu ağa düşen arkadaşlarından feyz almadın? sana anlatmadılar mı?

yazık.

istemeden oldum ben bu ya, ama aklımda gerçekten hiç kötü bir fikir yoktu. durumu anlatınca anlarsınız:

şimdi benim migren benzeri bir rahatsızlığım var, muhtemelen kronik sinüzitle alakalı. fakat çok nadiren başıma geliyor. özellikle uykusuz olduğum günlerde boyun kaslarım tutuluyor ve başım çatlarcasına ağrımaya başlıyor. ışığa hassaslaşıyorum ve git gide başımı daha fazla ağrıtıyor ışık. bu arada bu olayı yaşadığım günler, hemen ışıksız bir yere geçmezsem başım o kadar ağrıyor ki, bırakın sevişmeyi uyuyamıyorum bile.

o gün de "bu" günlerden biriydi. hanımefendiye buluştuk, 1-2 saat sonra baş ağrım başladı. 1 saat dayandım, 2 saat dayandım. baktım güzel güzel muhabbet ediyoruz, fakat dışarıda ışıklar beni inanılmaz rahatsız ediyor. dedim ki "ev şurada gel geçelim, başım çatlıyor benim. gelmezsen de benim gitmem gerekiyor."

ve evet, onu eve atmak istediğimi sandı ve gelmedi, ben de otobüse binip eve gittim. sonraki konuşmalarımızda bana sapık, tecavüzcü gibiymişim davrandı.

fifada maç başlar başlamaz ultra ofansif taktikle oynar.