bunu ancak bir örnekle açıklayabiliyorum ; yaşanmış bir olaydan aktarıyorum: 1940'lı yıllarda taşra'da bir ilçeye atanan kaymakam o yıllarda hiç kimsede bulunmayan bir radyo cihazı getirir ve tüm ilçe sakinleri dinlesin diye onu ilçe meydanına koyar, o yıllarda daha büyük boyutlarda olan bu radyodan insan sesleri müzikler gelmeye başlar etraftakiler ilgiyle bu tuhaf cihazı dinlerler, dinleyenlerden biri önünde duran kravatlı bir öğretmene bunun ne olduğunu sorar, öğretmen de adının radyo olduğunu ve �stanbul ya da ankara'da konuşan sanatçıların ve ünlülerin sesini burada dinlememizi sağladığını söyler, adam hadi oradan ya deyip arkasını dönüp gider, onun içine saklanmış cüceler var onlar içinde çalıp söylüyorlar, enim istanbul'da konuşan bir adamı burada duyma imkanım var mı işinize bakın der ve bu adam ölene kadar radyonun varlığına inanmaz, mutlaka bir hilesi olduğuna inanır, ve ne kastettiğime gelince: evet evrende imkansız kavramı vardır ama bir gün siz imkansız sandığınız işin mümkün olduğunu görürseniz onun mümkün olduğunu kabullenecek esnekliğe sahip olun
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"insanda imkansız algısının esnek olması gereği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim