insanların hayatına karışma sorunsalı

zamanında hayatına müdahale edilmiş, özgürlüğü bir nevi kısıtlanmaya maruz kalan insanların, çevresindeki insanların kendinden kısmen daha özgür bir hayatı olduğunu gördükçe, "ben yapamadım, sende yapma" gibi düşünceye sahip olmasıyla ortaya çıkan sorundur. kısaca kendisi ile karşısındaki insanı ölçmektir.

ülkece aşamadığımız durumdur.

bizim toplumda sorunsal değil adeta bir yaşam şekli.

sıklıkla yaptığımız ve çoğu zaman farkında olmadığımız durumdur. karışmamak için sınırlarına saygı duymamız yeterli olacaktır. fakat ileriye gidip dayatmada bulunursanız bu ilişkilerinizi olumsuz etkiler.

herkesin pisliği kendine. sen kendi pisliğinden ne zaman arınırsan karşındaki insanın o zaman hayatına karışacağını düşünmelisin yoksa boş tatava yapmaya gerek yok.

insanların hayatına karışma sorunsalına çözüm basittir: sana ne, bana ne?!

türklerin ata sporudur.

bknz. adam bıçıklamak

insanın ilk öğretmeni ailedir, bu alışkanlık da bu nedenle yaygındır.
çünkü aile asla karışmayı bırakmaz. bilinçatının derinlerine karışmayı normal bir olgu gibi ittirir.
gidip karışmasan da "ben olsam" la başlayan yargı cümleleri havada uçuşur.

bu insan yetişkin değilse anne baba olarak ben karışırım.

başka ülkelerde en sevdiğim nokta bu. maalesef bizde alışkanlık gibi bir şey olmuş. çekirdek aile üyelerinden tutun, uzak akrabaya kadar herkes birbirinin işine karışıyor. insanların kimle evleneceğine, kaç çocuk yapacağına, tatilde ne yaptığına, nerelere gezmeye gittiğine, ne yiyip ne içtiğine, saç rengine varana kadar her konuda söz hakkı buluyorlar kendilerinde. kendi hayatınız için çalışın durmadan. zevkiniz için yaşayın. millet size uymayan bir şey yapıyorsa da size ne. milletin eşi saçını maviye boyamışsa size ne. hiç mi derdiniz yok üzerine düşünecek. sorunlu insan çok canım.

ana sebebi geçmişten gelen, alışılmış bi eylem olması ama zamanla geçmesini ve bitmesini beklememize rağmen böyle bir şey olmamasının sebebi de ekonomi. yok daha neler diyorsanız, inanmıyorsanız açıklayayım.

türk insanı haftanın 6 günü, günün de 10 saati çalıştırılmasına alışmış. hatta o da yetmemiş aldığı maaşın yarısından fazlası kiraya gidiyor. zorunlu giderleri çıksan maaşı bitiyor, hatta birçoğunun muhtemelen yetişmiyor. parası olmayan insanın iki hobisi olur: televizyon izlemek ve başkalarının hayatına karışmak. adamın bi uğraşı, eğlencesi yok ki napsin. paranin olmadığı yerde uğraş, hobi mi olur?

bakın, insanlarin vakti ve parası olsun kimse kimin ne yaptığıyla azıcık ilgilenmez. yahu bizim insanımız 50 km uzağa gitti, gezdim eğlendim diye her yere hikaye atıp görümcesini, eltisini kudurtmaya çalışıyor. o kadar hobisiz, o kadar aktivitesiz yaşıyoruz hayatı. öyle söyliyim yani.

kaliteli insan işiyle boş insan kişiyle uğraşır.

para ya da uğraş meselesi değil bu.
bilhassa görüyorum, çok farklı sebepleri de var. hatta bazen sebep dahi gerekmiyor.
kafa yapısı bu ve ne yaparsanız yapın kendisi farklı konulara yönelmek istemediği sürece değişmeyecektir. e insanları tek tek düzeltemeyeceğinize göre yorulmaya da gerek yok.
ya görmezden geleceksiniz ya da "benim hayatım ve istediğim gibi yaşarım" deyip duvarlarınızı örüp devam edeceksiniz.
bu insanımsılar sadece pranga, istiyorlar ki kimse güzel bir şeyler yaşamasın. 60-70 yıl sürecek hayatımıza müdahale etmelerine de müsaade etmeyelim bir zahmet. biz gördüğümüz sürece varlar, e görmeyelim yok olsunlar işte mis gibi

hayatıma ben bile karışamamışken onlar nasıl dahil olabiliyor. böyle bir şey mümkün değil sınırları iyi çizin, gerekirse diyojen gibi hırlayın. ağzını size karşı açanı korkmadan ısırınız ama koparmayınız... saygılar, sevgiler...

düpedüz hadsizliktir.
bu toprağın insanında da bu fazlasıyla var.
isteyen, istediğini yapmakta özgür.
beğenmiyor musun?
sen yapma, bu kadar basit.
senin doğrun, benim doğrum olmak zorunda değil.
bana doğru gelen şeyin senin için ne anlam ifade ettiğiyle ilgilenmiyorum.
benim zevklerim sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda değil. klasiği var ya hani, durum tam olarak bu.
siz kendi kendinize çalıp oynuyorsunuz.

karıştırmam.
yok öyle bir ihtimal.
ne istiyorsam ve nasıl istiyorsam öyle yaparım.
bu sadece beni ve istediğim şeyin içerisinde bulunmasını istediğim insanı ilgilendirir.
yıl 2025 olacak...
şunu çözün artık.
sıkıcı hayatlarınıza başka hobiler bulun.*