iskender dönerin büyük iskender'in şanına leke sürmesi

sen kalk 16 yaşında tahta çık ülkeyi toparla. 40 bin kişilik orduyla dünyanın öbür ucuna 10 yıl fetihler yaparak git, 31 yaşında vefat et ama dünyanın kaderinin gidişatı kısacık sürede değiştir.

sonra da adamın biri yemeğe kendi adını versin ve herkes adını döner ile anmaya, isim şakası yapmaya başlasın. olacak iş değil vallahi.

eğer iskender dönerin mucidi büyük iskender'in hüküm sürdüğü yıllarda yaşasaydı kendisini bronz boğanın içinde işkence ile pişirirlerdi. neyse gidip bir buçuk iskender söyleyim bari, o kadar yazdım canım çekti lannnn.*

iskender diye isim mi olur ya? olsa olsa yemek ismi olur. insana değil yemeğe daha çok yakışıyor.

ne leke sürmesi ulan! iskender gayet de güzel bir yemek her ne kadar pahalı olsa da (gerçi ucuz olan ne var ki)

(bkz: büyük ı̇skender'in ı̇skender dönercilerine isim hakkı davası açması şoku)

(bkz: karnım acıktı)

iskender değil o herif alexander. iskender alexander'in butundan yapılan et yemeği. herkes kendi butuna bir baksın. alman toplama kampından yeni çıkmış biri değilse herkesin gayet iştah açıcı bir butu vardır. (kıtlık yaşarsak aklınızda olsun) tabi hiç kimse kendisine kıyamaz. ama başkası mühim değildir. bu alexander (great) götü yere yakın biri olduğundan butu ektstra güzelmiş. ordusuyla bursa tarafına geldiğinde acıkmış ve benimle aynı kafadan olan askerleri bunun butu ateşte güzelce çevirmişler ve yemişler. doğrudan alexander deseler olmayacağı için soranlara iskender demişler.

iskender nerelerden nerelere...

sen gel neredeyse dönemin bilinen bütün topraklarını egemenliğin altına al, sonra ismini yoğurdun yanına konulan 100 gr et parçasına versinler bir de polemik yaratsınlar.
100 gr etin 300 lira olması zaten ayrı bir problem.

(bkz: aleksandır, bana bi kuzu tandır)