istanbul’da yaşanabilecek yerler

kaldı mı böyle yerler merak ediyorum. orta gelire hitap eden, nezih, parklara yakın olan, sokakta yürürken iyi ki diyebileceğimiz yerler.

acıbadem olurdu kesinlikle tercihim . orta gelirli biri olmasaydım şahsen tabi .

zincirlikuyu mezarlığı.

anadolu yakasında bir yer. param olsa fikirtepe.

chp'nin en yüksek oy aldığı yerlerdir.

ben demiyorum, araştırma yapan uluslararası kurumlar diyor.

listeye göre istanbul'daki 8 ilin, 6'sı chp'ye ait.

bunun gibi bir araştırma daha vardı. en yaşanılır ve en yaşanılmaz istanbul illeri diye. evet. en yaşanılır illerde chp'nin kaleleri çıkarken, en yaşanılmaz illerde de akp kaleleri vardı.

şöyle özetleyeyim;
siz gezmeye kadiköy'e mi yoksa sultanbeyli'ne gidersiniz ??.
siz ev alsanız veya yaşasanız beşiktaş'ta mı yaşarsınız yoksa bağcılarda mı ??.

bu sorunun cevabını verirseniz, zaten siyasi, ekonomik, sosyolojik olarak da tüm çözümü bulmuş ve nerelerde yaşanılacağını direk anlamış ve bilmiş olursunuz.

istanbul'da yaşamıyorum fazla da gitmem. ama yaşarsam beşiktaş, veyahut moda tarafında yaşardım.

bahçeköy kesinlikle! bahçeköy'de yaşayan biri olarak söylüyorum bunu. şimdiye kadar bir sürü yere gittim alibeyköy, 4. levent, çayırbaşı vs. kesinlikle en iyisi bahçeköy. aktivite az kabul ediyorum ama şehir gürültüsüdür, şehrin stresidir hiçbiri yok. bir yere mi gitmek istedin? bin 42hm'ye git hacıosman metroya, bin 42t'ye git taksim'e, bin 153'e git sarıyer'e. tabi 42t biraz sancılı bir otobüs ve 153'ü ben bile az görüyorum ama sorun değil uyduruluyor o.

"beşiktaş'ta yaşanır" diyenler için küçük bir beşiktaş yaşantısı anlatalım. (içeriden bildiriyorum)

sokaklar kaldırımlar çok dardır. kalan yerlerini de mekanların masaları işgal ediyor. yürümek için yola iniyorsunuz, orası da dar olduğu için araçların aynalarından teyet geçerek ilerliyorsunuz.

otopark sorunu müthiş seviyede, medeni gibi görünen insanların bir park yeri için neler yaptığını görseniz aklınız şaşar.

elinizden bira kutusu yere düşse oradan cafe&pub fışkıracak kadar çok mekan var. toprağı bu açıdan çok bereketli ama oralara yakın bir yerde oturuyorsanız yandınız. gece 3'e kadar gürültü devam eder. hatta hızını alamayıp sabah 5'e kadar sokaklarda gürültü yapanlar bulunur.

neyse ya ben mekanlara yakın oturmuyorum nasılsa, sıkıntı olmaz demeyin. oturduğunuz sokakta avuçiçi kadar bir dükkan olsa dahi oraya saçma sapan konseptli bir mekan açılır ve illa ki müzik yayını yapar. kaldırımı da masalarla piç eder. gün içindeki kalabalığın insan profili değişkendir.

çarşı içi (trafiğe kapalı alan) her zaman kalabalıktır, haftasonları çok çok daha kalabalıktır. artık öyle bir haldedir ki sokaklar bile kapalı mekan sayılabilecek kadar kalabalıktır. beşiktaş maçı olduğu günlerden bahsetmiyorum bile.

aracınız varsa zaten allah, tanrı, tengri, odin, hindu, buda ( artık neye inanıyorsanız) kolaylık versin. zaten çoğu zaman ne uğraşıcam bununla der toplu taşımaya yönelirsiniz.

toplu taşıma konusu da ayrı bir dünyadır. duraklara ulaşmak için baya yürümeniz gerekir. tabii yürümek için çarşı içinden geçmeniz gerekir. kalabalığı ve masa işgalini hasarsız atlattığınızda yoğun bir otobüs/vapur bekleyeniyle karşılaşırsınız.

chp'de en kaymak ve kazanılması en kolay yer olan beşiktaş'ta başkan adaylığı için büyük tartışmalar geçer, en son beşiktaş ilçesinin başkan adayı açıklanır (keza kadıköy de öyle). son dönemki başkanlar belki de en kötüleridir. (ismail ünal idare ederdi, sonrakiler felaket). belediye goygoyculuk yapmaktan öteye gitmiyor.

öte yandan evler çok pahalı, kiralar aşırı yüksek, eski bir yerleşim yeri olduğu için elektrik ve su altyapısı sıkıntılıdır. kanalizasyon altyapısı 20 yıl önce değiştirildiği için sıkıntı yok şu an.

iyi yanları elbette var, genelde insanlar birbirlerine ilişmezler, çevreye aşırı rahatsızlık vermediğiniz sürece kimse size dönüp bakmaz.

şehrin merkezinde olduğu için her yere eşit mesafede sayılır. yeşil alan konusunda da yeterince iyidir. sokak aralarında bile ağaçlandırma vardır. aradığınız bir çok şeye ulaşabilirsiniz.

(aklıma geldikçe başlığa ekleme yaparım. gerçi bunları beşiktaş başlığı altına yazmak gerekir ama futbol takımıyla karışıyor)

hiçbir yeri.

esenler, zeytinburnu, bağcılar.

özellikle ilk insanların toplumsal yapısı hakkında merakı olan arkadaşlar hemen şu an bu yerlerden herhangi birine taşınsınlar. mağara duvarlarına el bastığımız günlerin hissiyatını yakalayabilirsiniz. belgesel çekimi için de gayet uygundur. henüz tekerlek icat edilmedi ama, ulaşım problemi olabilir.

#1466697 no'lu tanima bir de okmeydani sark kahvesi'ni de eklemenizi rica ediyorum.

metrobus denen bir illet ver istanbulun bir ucundan bir ucuna gidiyor zaten, oturdugun yerin onemi yok. ama illa secicem diyosan diosan kadikoy taksim ortakoy besiktas iyidir

yaşanabilecek yerler pahalı yaşamayın oralarda.

boğaz manzaralı bir yalıda halktan ve istanbul'un keşmekeşinden izole halde yaşamıyorsanız zaten istanbul'da anca yaşamaya çalışıyorsunuzdur. istanbul yaşanacak bir şehir değil, ölümün bekleneceği bir şehirdir.

kadıköy

istanbul dediğin yere 15 milyon insanı atmışlar, üstüne 2 milyon suriyeli artık bir milyon da afgan, eritre, somali vs. çeşni yapmışlar, öylece bırakıp gitmişler. 20 milyon adamı atıp "siz naparsanız yapın" demişler gitmişler.

bu kadar sistemsiz, kurumsuz bir şehir olamaz. mahallene göre polis suçu engelliyor bir yere kadar, o kadar. hastanesi, otogarı, yolu açık hava tımarhanesi.

özetle, yoktur. yalı falan denmiş ama onlar bile nelerle uğraşıyor. o bile trafikte.

dağ bayır bulursanız hemen kapın. (bkz: yer kalmadı b'olm gelmeyin lan)

yaşanabilecek yerlerine para yetiştiremeyiz. boş küme.

ömrümün 12 senesi balat'ta, cumbalı bir evde geçti. o zamanlar böyle kafeler falan yok tabi, şimdikinden çok daha güzeldi kısa kesecek olursam. cennet mahallesinin iki üst sokağında oturuyordum dizinin çoğunu canlı olarak izlemişimdir muhtemelen. oradaki huzuru taşındığım hiçbir yerde bulamadım, bana göre en yaşanılacak yer balat'tır.

kadıköy demeyeni dövüyorlar. bence de kadıköy.