yazar: dalton trumbo
yayım tarihi: 1939
savaşın yıkımları, sona eren hayatlar ve zarar gören masum canlar üzerine bir ağıt niteliğinde çarpıcı bir eser.
yayım tarihi: 1939
savaşın yıkımları, sona eren hayatlar ve zarar gören masum canlar üzerine bir ağıt niteliğinde çarpıcı bir eser.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "10pele" tarafından 09.01.2021 13:52 tarihinde açılmıştır.
1.
dalton trumbo tarafından yazılmış daha sonrada aynı yazar tarafından sinema filmi çekilmiş olan savaş karşıtı bir romandır.
johnny, 1. dünya savaşı sırasında sevdiği kızı geride bırakarak askere gider. cephede top ateşi altındayken kendini daha önce açılmış olan bir bomba çukuruna atarak bombalardan sakınmaya çalışır ancak o çukura düşen top mermisi neticesinde feci şekilde yaralanır. askerler arasında yaygın bir inanışa göre aynı yere iki defa bomba isabet etme olasılığı milyonda birdir.
patlamayla birlikte johnny’nin hayatı tam bir kâbusa dönüşür. vücudunun çok büyük bir bölümü zarar görmüş, yüzü parçalanmış, kulakları sağır, gözleri kör, çenesi, ağzı, dili yok olmuş, kolları ve bacakları kökünden kesilmiş bir şekilde yatağa mahkûm olmuştur.
doktorlar johnny’nin hiçbir şey hissedemeyen, hiçbir şeyi anlamayan bir et parçasından ibaret olduğunu düşünmektedir. başlarda rüyayla gerçeği bile ayırt edemeyecek hale gelen johnny, zaman geçtikçe iyi niyetli bir hemşirenin de yardımıyla nasıl bir durumda olduğunun farkına varır ve böyle yaşamaktansa ölmeyi ister. ancak bunu kimseye anlatamaz.
1971 yılında yazar dalton trumbo yönetmenliğinde filmi çekilir. trumbo çok iyi bir yazar ve film senaristi olmasına rağmen yönetmenlik tecrübesi olmadığı için açıkçası kitaptakı ambiyansı tam olarak filme yansıtamamıştır. daha usta bir yönetmen ile filmi çok daha iyi olabilirmiş. (trumbo roman holiday (1953) ve the brave one (1956) filmleri ile iki kere en iyi orjinal senaryo akademi ödülü sahibidir. ayrıca spartacus (1960) ve papillon (1973) gibi filmlerinde senaristidir.)
filmden bir sahne: "bu mors alfabesi" "k-i-l-l-m-e"
film, popüler kültürde en çok metallica' nın ...and justice for all albümünde one şarkısının klibi olarak gündeme gelmiştir.
johnny, 1. dünya savaşı sırasında sevdiği kızı geride bırakarak askere gider. cephede top ateşi altındayken kendini daha önce açılmış olan bir bomba çukuruna atarak bombalardan sakınmaya çalışır ancak o çukura düşen top mermisi neticesinde feci şekilde yaralanır. askerler arasında yaygın bir inanışa göre aynı yere iki defa bomba isabet etme olasılığı milyonda birdir.
patlamayla birlikte johnny’nin hayatı tam bir kâbusa dönüşür. vücudunun çok büyük bir bölümü zarar görmüş, yüzü parçalanmış, kulakları sağır, gözleri kör, çenesi, ağzı, dili yok olmuş, kolları ve bacakları kökünden kesilmiş bir şekilde yatağa mahkûm olmuştur.
doktorlar johnny’nin hiçbir şey hissedemeyen, hiçbir şeyi anlamayan bir et parçasından ibaret olduğunu düşünmektedir. başlarda rüyayla gerçeği bile ayırt edemeyecek hale gelen johnny, zaman geçtikçe iyi niyetli bir hemşirenin de yardımıyla nasıl bir durumda olduğunun farkına varır ve böyle yaşamaktansa ölmeyi ister. ancak bunu kimseye anlatamaz.
1971 yılında yazar dalton trumbo yönetmenliğinde filmi çekilir. trumbo çok iyi bir yazar ve film senaristi olmasına rağmen yönetmenlik tecrübesi olmadığı için açıkçası kitaptakı ambiyansı tam olarak filme yansıtamamıştır. daha usta bir yönetmen ile filmi çok daha iyi olabilirmiş. (trumbo roman holiday (1953) ve the brave one (1956) filmleri ile iki kere en iyi orjinal senaryo akademi ödülü sahibidir. ayrıca spartacus (1960) ve papillon (1973) gibi filmlerinde senaristidir.)
filmden bir sahne: "bu mors alfabesi" "k-i-l-l-m-e"
film, popüler kültürde en çok metallica' nın ...and justice for all albümünde one şarkısının klibi olarak gündeme gelmiştir.
devamını gör...
2.
antimilitarist manifestonun en önde giden, bayrak tutan kitabıdır. filmi her ne kadar kitap kadar etkili olmasa da genç joe'nun başından geçenler derin bir yara oluşturur. aynı zamanda metallica'nın one şarkısı bu kitaptan ilham almış ve klipte filmden sahnelere yer verilmiştir.
joe küçükken demokrasiyi anlamakta güçlük çeker. savaşlar ve silahlar onun için anlamsızdır. büyüdükçe daha da anlamsızlaşsa da kendini, sevdiği kızdan uzaklarda, savaşın ortasında bulur. bombardımandan kaçmak için bir bombanın açtığı çukura sığınır, çünkü bir bombanın düştüğü bir yere ikinci bir bombanın düşme ihtimali yok gibi bir şeydir. fakat joe orada yakalanır bombaya.
hatırladığı ilk şey uyanmak istemesidir. çünkü sürekli rüya aleminde var olmaya devam eder.
please god wake me
joe uyandıktan sonra her şey daha da zorlaşır. derin bir acı çeker fakat bu acıyı dindirecek hiçbir hisse sahip değildir. kolları bacakları yoktur ve artık gözleri görmeyen, kulakları duymayan bir et parçasına dönüşmüştür. çalışan iki organı kalbi ve beynidir. fakat kalp atışının sesini bile duyamaz. bazen acıdan bayılmak istese de o acı bayılmasına bile müsaade etmez.
please god help me
odaya girenlerin varlığını ayaklarının uyguladığı basınçtan hisseder. artık yaşamak onun için anlamsızdır. ölmek ister fakat nasıl öleceğini ifade edeceğini bilemez. babasının ona öğrettiği mors alfabesini hatırlar ve sürekli bunu kafasını kaldırıp yastığa vurarak tekrar etmeye başlar.
s.o.s.k.i.l.l.m.e.
şarkının en can alıcı kısmıysa şu şekildedir.
darkness
karanlık
imprisoning me
beni hapsediyor
all that i see
tek gördüğüm
absolute horror
saf korku
i cannot live
yaşayamıyorum
i cannot die
ölemiyorum
trapped in myself
kendimde hapsoldum
body my holding cell
vücudum zindanımdır
landmine
kara mayını
has taken my sight
görüşümü aldı
taken my speech
konuşmamı aldı
taken my hearing
duymamı aldı
taken my arms
kollarımı aldı
taken my legs
bacaklarımı aldı
taken my soul
ruhumu aldı
left me with life in hell
beni yaşamla cehennemde bıraktı
joe küçükken demokrasiyi anlamakta güçlük çeker. savaşlar ve silahlar onun için anlamsızdır. büyüdükçe daha da anlamsızlaşsa da kendini, sevdiği kızdan uzaklarda, savaşın ortasında bulur. bombardımandan kaçmak için bir bombanın açtığı çukura sığınır, çünkü bir bombanın düştüğü bir yere ikinci bir bombanın düşme ihtimali yok gibi bir şeydir. fakat joe orada yakalanır bombaya.
hatırladığı ilk şey uyanmak istemesidir. çünkü sürekli rüya aleminde var olmaya devam eder.
please god wake me
joe uyandıktan sonra her şey daha da zorlaşır. derin bir acı çeker fakat bu acıyı dindirecek hiçbir hisse sahip değildir. kolları bacakları yoktur ve artık gözleri görmeyen, kulakları duymayan bir et parçasına dönüşmüştür. çalışan iki organı kalbi ve beynidir. fakat kalp atışının sesini bile duyamaz. bazen acıdan bayılmak istese de o acı bayılmasına bile müsaade etmez.
please god help me
odaya girenlerin varlığını ayaklarının uyguladığı basınçtan hisseder. artık yaşamak onun için anlamsızdır. ölmek ister fakat nasıl öleceğini ifade edeceğini bilemez. babasının ona öğrettiği mors alfabesini hatırlar ve sürekli bunu kafasını kaldırıp yastığa vurarak tekrar etmeye başlar.
s.o.s.k.i.l.l.m.e.
şarkının en can alıcı kısmıysa şu şekildedir.
darkness
karanlık
imprisoning me
beni hapsediyor
all that i see
tek gördüğüm
absolute horror
saf korku
i cannot live
yaşayamıyorum
i cannot die
ölemiyorum
trapped in myself
kendimde hapsoldum
body my holding cell
vücudum zindanımdır
landmine
kara mayını
has taken my sight
görüşümü aldı
taken my speech
konuşmamı aldı
taken my hearing
duymamı aldı
taken my arms
kollarımı aldı
taken my legs
bacaklarımı aldı
taken my soul
ruhumu aldı
left me with life in hell
beni yaşamla cehennemde bıraktı
devamını gör...
