1.
en önemli belirtilerinden biri yorgunluktur. dünyada az kişide görülen bu hastalığın tıbbi tanımını yapmayacağım. ben olaya yine biraz farklı bakayım.
yorulduk!
siyasetin seviyesizliğinden, insanların ilgisizliğinden, dinci yobazların gürültüsünden, kadına şiddet uygulayan şerefsizlerden, hayvanların canına kıyan gözü dönmüşlerden, doğanın içine tüküren beşli müteahhitlerden, bitmek bilmeyen salgının yedi sülalesinden, havanın nenimden, şehirlerin oksijensizliğinden, dostların kadir bilmezliğinden, birilerinin hep görmezden gelmesinden....
yağmurun hep sağanak yağışından, insanın yavşağından, aşkın aldatmacasından, samimiyetin hiç kalmamasından, egzoz gazlarının salınımından, şarkıların hep yalan olmasından, eğitimin ezberci, düşünmenin gereksiz görülmesinden, iyiye doğruya kimsenin değer vermemesinden, vergilerin yüksekliğinden, insan hayatının ucuzluğundan, yolsuzlukların ayyuka çıkmasından, mafyanın youtube kanalından, toplumların örgütsüz yaşamlarından, sorgulamadan fikir sahibi olanlardan....
henüz 14 yaşındaki çocukların önlerine sınav koyanlardan, ayrıca soruların kazık olmasından, milli eğitimin yerle yeksan edilmesinden rahatsızlık duymayanlardan...
kapitalist sistemde borç içinde sürünerek yaşayıp, hiç bilgisi olmadan komünizme yardıranlardan, solcuyum deyip, das kapitali okumayanlardan, ekonominin serbest piyasasından, dünyada açlıktan ölen çocukları görmeyip, tv dizilerine ağlayanlardan....
rakının durmadan zamlanmasından, meze tabaklarının çok küçük olmasından, meyhanelerin hesap kabartmasından, müziğin sesinin kısılmasından, hayatında hiç türkü dinlememiş olanlardan, aydınları benzin döküp yakan yaratıklardan, gece vakti pusu kurup ali ismail korkmaza tekmeler atanlardan....
cennette huri var diye ellerini ovuşturanlardan, ırmaklarından şarap içeceğini sanan dangalaklardan, kilisenin çanından, günah çıkarma odalarının darlığından, sakalına boncuk dizen hahamlarından....
ekmeğin gramajından, balın arısından çalanlardan, gökyüzüne bakmayı unutanlardan, birilerine “nasılsın” demeyi akıl edemeyenlerden, vicdanın körlüğünden, ırkçıların söylemlerinden, futbolun şikesinden, sanatın çökmesinden, dürüstlüğün beş para etmemesinden, adaletin terazisinden, elmalı davasına bakan mahkeme heyetinin cübbesinden, bir tane bile yolsuzluk soruşturması açmayan savcıların cemi cümlesinden, insanların sahtesinden....
ve tüm bu yazdıklarıma kader diyen tek hücreli amiplerden, yarına söyleyecek sözü olmayanlardan, zulme karşı susanlardan, akıl tutulması yaşayıp, içinde yaşadığımız sorunun bir sendrom olduğunu göremeyenlerden,
yorulduk!
ve yine manas destanı gibi tanım girmişsin diyenlerden, yazabilmenin önemini küçümseyenlerden de ayrıca ben yoruldum.
(bkz: kaç kaç kaç)
kamu spotu editi: sözlüğe bir yazı girdikten sonra 10 defa düzenlemeye tık tıklayan, zaten imlayı hayatından çıkarmış ancak çok güzel cümle deviren ve harf hataları yazan, kendimden de yoruldum.
yorulduk!
siyasetin seviyesizliğinden, insanların ilgisizliğinden, dinci yobazların gürültüsünden, kadına şiddet uygulayan şerefsizlerden, hayvanların canına kıyan gözü dönmüşlerden, doğanın içine tüküren beşli müteahhitlerden, bitmek bilmeyen salgının yedi sülalesinden, havanın nenimden, şehirlerin oksijensizliğinden, dostların kadir bilmezliğinden, birilerinin hep görmezden gelmesinden....
yağmurun hep sağanak yağışından, insanın yavşağından, aşkın aldatmacasından, samimiyetin hiç kalmamasından, egzoz gazlarının salınımından, şarkıların hep yalan olmasından, eğitimin ezberci, düşünmenin gereksiz görülmesinden, iyiye doğruya kimsenin değer vermemesinden, vergilerin yüksekliğinden, insan hayatının ucuzluğundan, yolsuzlukların ayyuka çıkmasından, mafyanın youtube kanalından, toplumların örgütsüz yaşamlarından, sorgulamadan fikir sahibi olanlardan....
henüz 14 yaşındaki çocukların önlerine sınav koyanlardan, ayrıca soruların kazık olmasından, milli eğitimin yerle yeksan edilmesinden rahatsızlık duymayanlardan...
kapitalist sistemde borç içinde sürünerek yaşayıp, hiç bilgisi olmadan komünizme yardıranlardan, solcuyum deyip, das kapitali okumayanlardan, ekonominin serbest piyasasından, dünyada açlıktan ölen çocukları görmeyip, tv dizilerine ağlayanlardan....
rakının durmadan zamlanmasından, meze tabaklarının çok küçük olmasından, meyhanelerin hesap kabartmasından, müziğin sesinin kısılmasından, hayatında hiç türkü dinlememiş olanlardan, aydınları benzin döküp yakan yaratıklardan, gece vakti pusu kurup ali ismail korkmaza tekmeler atanlardan....
cennette huri var diye ellerini ovuşturanlardan, ırmaklarından şarap içeceğini sanan dangalaklardan, kilisenin çanından, günah çıkarma odalarının darlığından, sakalına boncuk dizen hahamlarından....
ekmeğin gramajından, balın arısından çalanlardan, gökyüzüne bakmayı unutanlardan, birilerine “nasılsın” demeyi akıl edemeyenlerden, vicdanın körlüğünden, ırkçıların söylemlerinden, futbolun şikesinden, sanatın çökmesinden, dürüstlüğün beş para etmemesinden, adaletin terazisinden, elmalı davasına bakan mahkeme heyetinin cübbesinden, bir tane bile yolsuzluk soruşturması açmayan savcıların cemi cümlesinden, insanların sahtesinden....
ve tüm bu yazdıklarıma kader diyen tek hücreli amiplerden, yarına söyleyecek sözü olmayanlardan, zulme karşı susanlardan, akıl tutulması yaşayıp, içinde yaşadığımız sorunun bir sendrom olduğunu göremeyenlerden,
yorulduk!
ve yine manas destanı gibi tanım girmişsin diyenlerden, yazabilmenin önemini küçümseyenlerden de ayrıca ben yoruldum.
(bkz: kaç kaç kaç)
kamu spotu editi: sözlüğe bir yazı girdikten sonra 10 defa düzenlemeye tık tıklayan, zaten imlayı hayatından çıkarmış ancak çok güzel cümle deviren ve harf hataları yazan, kendimden de yoruldum.
devamını gör...