kadın kuaförü

annemin yanına gittiğimde tecrübe ettiğim garip ortam.
içeride her türden tip var, en azından anamın favori mekanında öyle.
her köşesinde farklı koku, her odasında farklı bi gürültü vardır bu allahın belası mekanın.

eskilerden model olarak ajda pekkan sarısı, seren serengil kesimi olurmuş. ne olursa olsun kuaförlük mesleği zor, kadınların değişken zevklerini yönetmek ciddi bir iş .

bir fön olmuş 50 tl. boya da herhalde en az 1000 tl vardır.
kadınlar da süsten vazgeçmeyeceğine göre, keşke olsaydım dediğim meslek grubudur.

çok uzun zamandır kuaföre gitmedim. sadece terapi niyetine bile olsa gitmek istiyorum türküyeme dönünce

kadınlar için terapi mekanıdır. kendini açık ara çıkışında en iyi hissettiğin yerdir. aman efendim iltifatın biri biter öbürü başlar.
kadınların kuaförlerini değiştirmekten korkarmış en çok.
ben 25 yıl aynı yerde saçımı kestirdim hem de aynı kişiye. sonra küçük bir kırgınlık yaşadım ve aynı salondan ayrılan başka bir kuaföre gitmeye başladım.
kadın kuaförü alışkanlıktır, tanışıklıktır, aşinalıktır. kahveyi nasıl içiyorsun diye sorulmamasıdır. kadın kuaförü en yakın dostlarından biridir.

bu mesleği yapan bir tanıdığım var. ona sordum, nasıl işler diye. o da bana "kadınlar hep güzel görünmek ister. dükkanı sabah 8'de açıyorum. 7 buçukta soğukta bekliyorlar. bir gün iyilik olsun diye 7 buçukta açayım dedim. bu sefer 7'den beri dükkanın açılmasını beklediklerini söylediler." demişti.
tanıdığım pandemi de bile evlere özel fön çekimine gitmeye çalışmış. zira iş yok güç yok, para lazım. tekrar sordum, "pandemide neyin fönü? zaten çıkamıyor evden". o da bana "her biri sabah aynaya baktıklarında ayna ayna güzel ayna var mı benden daha güzeli bu dünyada ? sorusunu soran tipler" deyince masalın sadece masal olmadığını anlamıştım.
çok yorucu, fakat çok paralı bir meslek olduğunu da belirtmem gerekir.

her kadın bilir ki, 1000 kere iyi yapsa da saçını, bir kere kötü yaptı mı ilişkini bitireceğin meslek grubu.

biraz insaflı davranıp, sonuncusuna 4 kere şans verdim ama yok. sürekli gidince, bir süre sonra kafasına göre takılmaya ve nazım geçiyor ne de olsa diyerek iyice salmaya başlıyorlar.

bu saçı kime kestirdim? bu saçı kime boyattın ? gibi psikolojik baskı yapan sorular soran ve meslek konusu kadınların saç makyaj kişisel bakımı vs. olan kişidir.

kuaför zaten kadınlar için olan yer değil mi diye sordurtan başlık. erkeklerinkine berber denmiyor mu? bunca yıl yanlış kişiye mi dayattık??

senede 5-10 gelin başı yapsalar aç kalmazlar her halde.