kadınların kadın gibi davranmama meselesi

modern hayat ve bir takım modern fikirler yüzünden biz erkeklerin başına musallat olmuş bela. abi sen kadınsın; biraz şuh olacaksın biraz geyşa ruhlu olacaksın. allah aşkına berber ibrahim gibi davranıyorsun bana.

yardım çığlığımızı duyun lütfen. artık kendinize çekidüzen verip özünüze , kadınlığınıza dönme vaktiniz gelmedi mi? maskülen tavırlarla çekici ve tatlı olduğunuzu düşünmeyin. kandırmışlar sizi.

kadının başlık sahibinin istediği gibi (bkz: şuh) davranması sonucu bu toplumda kadına verilen sıfatları yazsam buradan köye yol olur.*

yani biraz da gerçekler var. hem dışarıda size muhittin abi gibi görünen kadın içeride olması gerektiği kişiye şuhtur belki? ne bileceksiniz? hem zaten siz değil misiniz kadını dışarıda, mutfakta, yatakta, avm’de, otobüste bilmem nerede şöyle böyle olsun diye programlayan. size bir haber vereyim, biz komutla çalışmıyoruz beyler üzgünüm.

açılan başlık bir tepkidir ve haklıdır. yazdığı haklıdır değildir tartışılır lakin buraya yazacak kadın kardeşler hemcinslerinizi hesaba katmadan yazmayın. biz komutla çalışmıyoruz , bize rol biçemezsiniz diyosunuz da farklı bir başlıkta erkeklere rol biçilirken sesiniz çıkmıyor.

kadının nasıl davranacağınından size ne ve bana ne olan bir davranıştır.

erkeklerin erkek gibi davranmamasından ileri gelmektedir.

kadın gibi davranmak nedir ki? başka bireylerin özgürlük sınırlarını ihlal etmedikçe herkes istediği gibi davranabilir, aynı şey erkekler için de geçerlidir elbette.

hayatın günümüzde artık unisex olması durumudur; sınıflandırmaları bırakınız; isteyen istediği gibi davransın.

insan davranışlarının toplumsal dogmalarla belirlenmesinden dolayı beklenen tavrı sergilemeyen insanlar yadırganır. her kadın aynı olmak zorunda değil. kadın gibi kadın

çünkü size azıcık yumuşak davransak yavşıyorsunuz kadın şuh olacakmış.. bacına söylesene bunu bacım azıcık şuh oo kadın ol desene.. hey yarabbi ya.. kaldı ki tatlı olmak çekici olmak gibi gailelerimiz yok

öncesinde "insanların insan gibi davranmama meselesi" ni tartışırsak kendiliğinden ortadan kalkacak olan meseledir. her insanın başkasına zarar vermeden, istediği gibi davranma hakkına sahip olduğunu anlamamız gerek artık.

(bkz: kadın düşmanlığı)

bazen katıldığım bazen de herkesin hayatına kimse karışamaz dediğim meseledir.
acaba erkek bireylerin dişileşmesi yüzünden mi kadınlar erilleşti diye sormak geldi içimden, ilk hangi taraf iç dengesini bozdu acaba? evet iç denge.
-kadının içindeki, eril taraf ve dişil taraf
-erkeğin içindeki, eril taraf ve dişil taraf
yani yin ve yang, evrenin ve doğanın işleyiş düzeni. ilişkisel bazda bakıldığında dengenin getirdiği müthiş uyumun ve mutluluğun anektarı* )

neyse hetero bir kadından bahsediyorsak;
bir kadının “kadın” gibi davranmamayışının/davranamamayışının birçok sebebi olabilir.
-çoğunluğu erkek olan ailede yetişmiş olması
-ailede bulunan kadın bireylerin daha çok eril yanlarını, erkek bireylerin de dişil yanlarını yansıtmaları gibi unsurlar buna sebep olabilir. ailedeki erkek figürün kadın figürünü baskı altına alma, onu giyme, ruj sürme, bağırma, çağırma vb. durumların yaşanıyor olması minnak kızımızın “kadınlığı göstermek kötü, büyüyünce yapmıcam” gibi kodların oluşmasına sağlam bir zemin hazırlamış olabilir.
ah lanet olsun işte her şey ailede başlıyor diye boşuna demiyoruz. o yüzden bazı zihniyetlerin çocuk değil bez bebek bile yapmaları yasaklanmalı. neyse dağılmayalım.

bir de buna karşısındaki erkek bireyin dişi yanlarının daha baskın olması eklenince, kadın dengeyi bulmak için eril yanını ortaya çıkarmak zorunda kalıyor. düşünsenize trip atan, sinen, cesareti sıfır noktasında, küsen, kaçan, korkan, konuşmaktan aciz, bir birey karşısında ne kadar dişil olabilirsiniz?

tabi bir de yaşadığımız coğrafyada sürekli kendini koruma içgüdüsüyle ve olduğundan farklı sıfatlarla anılmamak için bastırılmak zorunda olduğumuz yanlarımızmış gibi hissetiriliyor. uzun süre bastırılınca kemikleşiyor ve eril/dişil dengelenmesi zorlaşıyor.

çalışan kadınlarımız mesela, gün boyu karşı cinsle rekabet içinde ve bunu dişi yönüyle kazanamaz. sürekli soğuk, katı ve hata kabul etmeyen frekansta gezince dişi yönünü ister istemez uykuya emanet ediyor.

işte böyle, yakınan başlık sahibi ve sevgili yazarlar. daha bilmediğimiz gözümüzden kaçan ya da spesifik bir sürü örnek olabilir.
göbeğini kaşırken, “yahu bu gadın neden bana geyşalık yapmıyor” diye sormak yerine bunun sebepleri üzerinde durulmalı, iletişim halinde çözümlenmeli.*
uğraşamazsan çözümüyle falan o zaman gazeteye “geyşa bir hatun aranıyor” ilanı verebilirsiniz, teşekkürler.

ya siz bize bir yazılı metin verin de biz ona göre yaşayalım bu hayatı böyle olmayacak yoksa

kusura bakma ya...

sizin kafanızdaki kadın tanımı 1800 lerden kaldığı için , var olan davranışlar kadın davranışı gibi gelmiyor. bu isyan eden erkeklerin bir çoğu kadını bir birey olarak görmek yerine ego tatmini yahut diğer anlamsız duygu ve hislerini tatmin etme aracı olarak gördüğü için sürekli bir isyan içerisindeler. azıcık egonu geliştir , yetersizliğini birşeylere üstünlük taslayarak değil kendini geliştirerek asabilirsin.

erkek egemen bir toplumda çalışıyoruz, okuyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz. sırf bu sebeple bir çok konuda hakkımızı korumak adına cinsiyetsizleşiyoruz. erkek gibi savaşımızı verip, kadın gibi galip geliyoruz.

hele şu 16-20 yaş aralığı daha çok bebek gibi davranıyor.

kadınlarla ilgili fikir belirtmeyi bırakın. sizi ilgilendirmiyor herkes işine baksın. neymiş sen kadınsın böyle yap şöyle yap sanane sanane sanane yahu!

bu bana çok söylenirdi eskiden, sanırım herkes bana alıştığı için artık söylemiyor.
bakın sevgili kadınlar ve erkekler, cinsiyetlerden dolayı biçilen rollere çok takılıyorsunuz. bir erkekten ve bir kadından olan beklentileriniz karşılanmayınca çok sinirleniyorsunuz halbuki kimse sizin beklentilerinizi karşılamak zorunda değil. nedir bir kadından beklentiniz, salon bitkisi gibi olduğu yerde durması mı? içinde bulunduğumuz çağ farklı, anneannelerinizden ve babaannelerinizden duyduğunuz o kadınlar kalmadı çünkü dünya artık eski dünya değil. liseden beri afedersiniz it gibi çalışıp kazandım üniversiteyi, yine aynı şekilde çalışıp atandığım zaman bütün hayatımın kontrolü ellerimde olacak. ben şimdi eski nesildeki kadınlar gibi bir erkeğe muhtaç değilim ki, niye her söylenilene evet diyeyim, kendi gücümü bir başkasının eline vereyim? siz kadın değil, kendinize hizmetçi ya da köle arıyorsunuz. onu bulabileceğiniz adresler de mevcut bu arada, bence beklentilerinizi oradan karşılayın.

peygamber efendimizin bir hadisini buraya yazarak konu hakkındaki fikrimi sunmak istiyorum "kendini kadına benzeten erkeğe ve kendini erkeğe benzeten kadına lanet olsun"
müslüman degilseniz bu hadis sizi bağlamaz fakat müslümanım diyenlerdenseniz dikkat derim.