kalacak yer bulamayan öğrencilerin kayıt dondurması

bütçelerine uygun kalacak yer bulamayan öğrencilerin fahiş ev kiraları nedeniyle kayıtlarını dondurması. hatta kayıt yapmaktan vazgeçenler dahi oluyormuş. söyleyecek söz bulamıyorum. yazık, çok yazık.



kaynak: www.memurlar.net/haber/9912...

şu anda durumu olmayan kişilerin burs bulamıyorlarsa şehir dışında özellikle büyük şehirlerde okuması delilik. kyk da çıkmadıysa en mantıklısı bir dönem veya bir sene okula gitmeyip myp ile kendi şehirlerinde bir bölüme yatay geçiş yapmaları.

650 tl kyk bursu/kredisi, en fazla 500-600 tl aileden gelen para desek hadi şansına bir kurumdan da burs buldu diyelim, bu parayla kirayı bile zor denkleştiriyor öğrenciler. yeme, içme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlara dahi para kalmıyor. napsın bu öğrenciler el açıp dilensin mi?

biz bunları daha önce söyledik ama bir kişi bile altına bir satır yazmamış.
üniversitelilerin barınma sorunu
sözlükte belli bir yaşın üzerinde olmak böyle bir şey işte. ön görebiliyoruz, saçlarımızı değirmende ağartmadığımızdan olsa gerek.

gençliğini bu kadar sahipsiz bırakan bir ülke elbette beyin göçleri verecek ve yerinde sayacaktır. gençlik yeni kan demektir. biz sürekli kan kaybediyoruz.

1+1 evlerin kirası bile büyük şehirlerde 1.000 tl den başlıyor artık belki de daha fazla da olabilir. bu şartlarda zenginler dışında maddi durumu kötü olan aileler çocuklarını nasıl üniversiteye yollayacak? hadi evi, yurdu buldu diyelim bu sefer geriye kalan masrafları nasıl ödeyecek. üniversite okumak artık zenginlerin işi oldu. yanlış anlamayın fakirler de okuyabilir ama devletten aldığı o malum parayı geri ödemek şartıyla tabi..

bu türkiye cumhuriyeti tarihinde bir ilk. ülkede görmediğimiz rezillik kalmadı. ekonomik olarak çok sıkıntıda olduğumuzu kabul edip hükümetin bazı yapıcı paketler açıklaması gerekiyor. ya da herhangi yapılması gereken bir şey yapması gerekiyor. tek sıkıntı bu değil çünkü. insanlar market alışverişlerini yapabilince mutlu olmaya başladı. kendimize bun reva görmememiz lazım.

bizim zamanımızda ev sorunu bir kenara vakit bulursak yurt dışına kaçıyorduk bazı hafta sonları. çok eski bir zamandan da bahsetmiyorum öyle. en fazla 7-8 sene öncesi. öyle zengin bir ailemiz de yoktu. şimdi ev kiraları, ahırdan hallice yurtlar, verilen üç kuruş burslar, göçmen problemi derken öğrenciler başını sokacak bir yer bulamıyor. öyle okunmasa da olur denilen üniversitelerin y...k kürek bölümlerine yerleşen öğrencilerden de söz etmiyorum.

mezun olunca da kiracı oluyorsunuz zaten. böyle düzene hizmetçi olmaya çabalamanın anlamı ne ki. bence köyde hayvancılıkla uğraşma fırsatınız varsa hiç kaçırmayın. bu arada göçmenleri ve sığınmacıları da düşünün. sizin gibi hepsi ayrı eve çıkmak istese neler olurdu kim bilir? neyseki 10 tanesi bir daireye sığabiliyorlar.

2022 yks sonucunda daha da fazla bölümün boş kalacağının habercisidir. üzücüdür ama bölümlerin boş kalması değil. fakirliğimiz!!!!!!

açgözlü emlakçılar, ev sahipleri, yurtlar, spotçular ve daha nicesi hepsi bundan sorumlu. daha tercihler açıklanmadan çoğu şehirde kiralara zam yapıldı, bakın bu halk böyle, corona oldu kolonya iyi geliyor dediler kolonya fiyatları uçtu, maske fiyatları uçtu, çok değil 1 ay önce ülke yanıyorken yangın malzemeleri tavan yapmıştı. bugün nereye elimizi atsak böyle, üniversitelerin açılmasını isteyenler olduğu kadar,kopya ile ortalama yapmış kişiler açılmasın diyordu. yani burda bir tutarsızlık var, seçtiğiniz bölüm sizi ilgilendirir, okursun, okumazsın, o bölüm şöyle böyle demek ne benim ne kimsenin haddi değil. fakat rahmetli kemal sunal’ın şöyle bir repliği var ki olayı açıklıyor ;

bunlar güzel günlerimiz, daha beter olacak herşey.

teoman

ülkeyi nereden tutsan elinde kalır oldu.

bu ülkenin gençliğini mundar ettiler. sadece üniversite veya pahalılık ile de değil gelecekten umudu olmayan bir nesil geliyor. öyle ki pek çok gencin sevgilisi ile sinemaya gidecek parası olamadı bırakın barınmayi.

şimdi bu gençler hayatının baharında bir senesinden verdiği sınavı kazanıp üniversiteye gidemiyor daha da kötüsü muhtemelen pek çoğu çalışmaya başlayacak iki üniversite diplomasının para etmediği ülke de hayatlarını lise mezunu olarak geçirecekler. çalışmak ayıp değil emeğinin karşılığını alamamayi hayatının baharında öğrenmiş bir genç o ülke de neden yaşamak istesin ki?

gençlerin geleceğini çaldınız.

rezilliktir.
fırsat düşkünlüğüdür.
öğrenciliyi gelir kapısı görmektir.
sırf daha fazla kar edebilmek için bir gencin 1 yılını çalmak demektir.
hırsızlıktır.

havalimanındaki patlama olayından sonra taksicilerin yaptığı fırsatçılığı hatırlatan olay.

ne insanlığa sığıyor şu olup bitenler ne vicdana ne dine ne de başka bir şeye...

özellikle sıkıştıkça din iman argümanlarını kullananların kafa yapısıyla bakarsak; yalnız yaşayan insanların evini gözetleyip dedikodusunu yapmak bunlarda, * mesela iş yerinde daha iyi bir yere gelebilmek adına başkasına iftira atıp onun ayağını kaydırmak bunlarda, *, insanların zor durumlarında durumdan yararlanmak bunlarda. * hırsızlık, arsızlık, yalan, açgözlülük, riya... özetle ne kadar kötü huy varsa bunlarda... bu örnekler uzar gider. böyle yapıp bir de utanmadan %99'u müslüman toplum diyorlar. 2018'de hazırlanan müslümanlık endeksi denen listede, yani müslümanlığa uygun yaşayan ülkeler listesinde ilk 40'ta müslüman ülke yok. en başı yeni zelanda çekiyordu listede. inanan insan allah'tan çekinir, kuldan utanır biraz.

dini bırakalım bir kenara. sonuç yine aynı. bu toplumun büyük bir kısmı başına gelen her şeyi hak ediyor. zira ahlaksızlığı kendimiz yaparken sorun etmiyoruz ama başkası bize yapınca ortalığı yıkıyoruz. riyakârlık bu, başka bir şey değil.

rezillik gerçekten kalacak yer bulanlara neden dondurma yok onlar kayıt olmadı mı bu ülke hepimizin sahip çıkalım bu çocuklara..

okuyabilenler de binbir zorlukla eğitimini tamamlayıp bu ülkeden kaçmaya çalışacak. haklılar da. düzeltilecek yanı kalmadı ülkenin.

para kazanmayı amaç haline getirmiş, bunun için de her yolu mübah sayan bir topluma dönüştük.

80'lerde dallas diye bir dizi vardı. oradaki jr. karakteri çıkarları için hareket eden düzenbaz bir adamdı. nefret ederdik adamdan. yaşlısından gencine bir toplumun samimi nefretini kazanmıştı adam. aradan yıllar geçti. toplumdaki hemen herkes birer jr. oldu. o dönemin kötü adamı bugün beceriksiz diye suçlanır. aradan alt tarafı 40 yıl geçti.

ne oldu bize?

çözüm aslında çok basit. toki.
bu işletme tamda bunun için var. hükümet yada toki eleştirilerini bir kenara bırakıp toki aracılığı ile öğrencilerin kalabileceği ve öğrenim süresi boyunca rahat yaşayabilecekleri yurtlar yapılmalı.