yazar: claudia gross
yıl: 2010 (türkçe basım)
kitap bir gece aniden sokak ortasında casall'ın katledilmesini ve katilini bulmayı konu edinen bir cinayet romanıdır. yazarın felsefik görüşlerini de belirttiği gizem ve macera dolu bir eser.
yıl: 2010 (türkçe basım)
kitap bir gece aniden sokak ortasında casall'ın katledilmesini ve katilini bulmayı konu edinen bir cinayet romanıdır. yazarın felsefik görüşlerini de belirttiği gizem ve macera dolu bir eser.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rosieposie" tarafından 06.09.2021 14:00 tarihinde açılmıştır.
1.
1400'lerin köln şehrinde geçen bir ortaçağ cinayet romanı. kitap en kısa haliyle bu şekilde tanımlanabilir fakat aslında size vaat ettiği şeyler bundan çok daha fazlası.
öncelikle yazar claudia gross tarih ve polisiye ögelerinin yanı sıra felsefeyi de fazlasıyla dahil ediyor kitabın içine. zaten katilimizin işlediği cinayetle sorduğu felsefi bir bilmeceyle başlıyor her şey: "bir bütünü oluşturan her şeyi ayırıyorsunuz, fakat neyin bir bütüne ait olmadığını görmüyorsunuz." sonrasında da kitabın içinde geçen felsefi tartışmalar kitabın sonuna kadar devam ediyor. dolayısıyla okurken kitaptan daha fazla tat alabilmek adına biraz felsefe bilginizin olması gerekiyor bence. özellikle platon, aristoteles, aquinolu thomas ve ockhamlı william'ın felsefelerini bilmeniz okurken size oldukça fayda sağlayacaktır. ayriyeten kitap o dönemde kadınların toplumda ve öğrenim hayatındaki yeri, sadece halkın değil sahip oldukları onca bilgiye rağmen üniversite hocalarının cahilliği, cücelik gibi toplumsal normların kabul edemeyeceği kusurlara sahip insanların o dönemde başından geçen tecrübeler gibi çok sayıda konuya da değiniyor. kitabı okurken tarih boyunca niye hiç kadın filozof çıkmamıştır sorusunun cevabını rahatlıkla alabileceğinizi düşünüyorum.
özetle kitabın felsefi kısımları kafamı biraz karıştırmasına rağmen oldukça sürükleyici bir kitaptı. birçok polisiye yazarının uyguladığı katilin kim olduğu konusundaki şaşırtma taktiğini claudia gross da uygulamış, fakat birçok yazarın aksine bunu kitabın sonunda değil nispeten ortalarında yaptığı için biraz şaşırdım açıkçası. fakat zaten önemli olan katilin kim olduğu değil. yani tabi ki önemli fakat yazarın esas derdi katilin kim olduğunu göstermek değil bence. eğer okursanız ne demek istediğimi anlarsınız ki
ortaçağ tarihine meraklı, o dönemin felsefesine aşına herkesin kitabı okuyabileceğini düşünüyorum. dolayısıyla bu tarz insanlara kitabı rahatlıkla önerebilirim.
öncelikle yazar claudia gross tarih ve polisiye ögelerinin yanı sıra felsefeyi de fazlasıyla dahil ediyor kitabın içine. zaten katilimizin işlediği cinayetle sorduğu felsefi bir bilmeceyle başlıyor her şey: "bir bütünü oluşturan her şeyi ayırıyorsunuz, fakat neyin bir bütüne ait olmadığını görmüyorsunuz." sonrasında da kitabın içinde geçen felsefi tartışmalar kitabın sonuna kadar devam ediyor. dolayısıyla okurken kitaptan daha fazla tat alabilmek adına biraz felsefe bilginizin olması gerekiyor bence. özellikle platon, aristoteles, aquinolu thomas ve ockhamlı william'ın felsefelerini bilmeniz okurken size oldukça fayda sağlayacaktır. ayriyeten kitap o dönemde kadınların toplumda ve öğrenim hayatındaki yeri, sadece halkın değil sahip oldukları onca bilgiye rağmen üniversite hocalarının cahilliği, cücelik gibi toplumsal normların kabul edemeyeceği kusurlara sahip insanların o dönemde başından geçen tecrübeler gibi çok sayıda konuya da değiniyor. kitabı okurken tarih boyunca niye hiç kadın filozof çıkmamıştır sorusunun cevabını rahatlıkla alabileceğinizi düşünüyorum.
özetle kitabın felsefi kısımları kafamı biraz karıştırmasına rağmen oldukça sürükleyici bir kitaptı. birçok polisiye yazarının uyguladığı katilin kim olduğu konusundaki şaşırtma taktiğini claudia gross da uygulamış, fakat birçok yazarın aksine bunu kitabın sonunda değil nispeten ortalarında yaptığı için biraz şaşırdım açıkçası. fakat zaten önemli olan katilin kim olduğu değil. yani tabi ki önemli fakat yazarın esas derdi katilin kim olduğunu göstermek değil bence. eğer okursanız ne demek istediğimi anlarsınız ki
ortaçağ tarihine meraklı, o dönemin felsefesine aşına herkesin kitabı okuyabileceğini düşünüyorum. dolayısıyla bu tarz insanlara kitabı rahatlıkla önerebilirim.
devamını gör...