karşı tarafın sen anlamazsın demesi

bazıları haklıdır bilemezsin onu yaşarken ne hissetti ya da neler düşündü ama çoğunlukta biliyorum ve bunu bana demesi ile haklısın demem bir oluyo. bence çok haklı çünkü ben ne anlarım karşıdakini ne yaşamış hiçe sayıp kendi yaşantısıyla bana övünen cahilden...

karşıyakalılar’ın göztepeliler için kullandığı ifade.

sokak röportajlarında 40 yaş üstünün, z kuşağına sıkça söylediği söz. bunun bir de sen bilmezsin versiyonu var.

(bkz: sen ne anlarsın diyen kişi)

beni sinir krizine sürükleyen söylemdir. hadi sen haklısın, sahiden anlamıyorum, o zaman sus yani.

bir de bunu imadar söylemesi var ya. anlar mısın bilmiyorum ama... sen bi anlat çok akıllı şahsiyet, anlamazsam benim gerizekalılığım. zekamın da kusuruna bakma. o kadarına yetiyor. mesela sen bunu ima ettiğinde kafanı yarıp içine toprak doldurmaya yetiyor.

herşeyi kendileri biliyor zannetmeleri ve bizim bildiklerimizi reddetmeleri

oluyor duyduğum. bir ortama girdiğim zaman ve uzun süre o insanlarla çalışacaksam kendimi parlatmak yerine en zorlandığım şeyleri anlatıyorum. böylece eleme yapmam daha kolay oluyor. içlerinden hangilerine daha çok saygı duymam gerektiğini anlıyorum.

mesela oturuyoruz 12 kişi, ben çarpım tablosu ezberleyemedim diyorum yeri geldiği zaman. en az bir kişi ahahahah diye gülüyor. hiki kere hiki diye soruyor. bi 4 dakika falan gülüyor, sakince izliyorum. alay ediyor, vay salak dercesine davranıyor. hiç gurur yapmadan hatta diyorum analog saat bilmem. sağ sol bilmem. ooo ama sen bildigin malsın dercesine o beyinsize katılan oluyor. sonucunda bir süre bu insanlar için beceriksiz oluyorum. biz neler neler yaparız ama civciv anlamaz muamelesi yapıyorlar. tam boklular ya.

gülmeyen, alay etmek yerine sebebini merak eden, kendi yapamadığı şeyleri çekinmeden söyleyen arkadaşları benimsiyorum. o noktadan sonra elimden gelen yardımı yapıyorum onlar için. diğerleri ile selamlaşmak için bile zaman harcamıyorum.

haliyle olumlu tarafından bakmak lazım. bir şeyleri anlamamak bazen çok şeyi anlamaya yol açar. iyidir.

neyi anlayıp anlamayacağımı neden başka biri belirliyor?
bilgi birikimim olmadığını neye dayanarak düşünüyor?
kendisinin bilgisi ne kadar da beni susturuyor?

nezaketen de olsa konunun kısaca açıklanması gerektiğini düşünüyorum. bu karşı tarafa verilen değerle de ilgilidir. zaten anlamadığı bir şeyse kendiliğinden susar ve dinler. kimsenin kalbini kırmaya gerek yok bence.

zamanında kırıldığım bir şahıs ise evet seni anlamayabilirim.
lakin anlamak için ağzının içine baktığım zamanları unutursa gerçekten üzüleceğim kişidir.

sen karşıma geçip bu dünya düz a* desen ben inanırdım.
ya işte bazı sevgiler, bazı sevgililer...
ahah.
veya bazı aptallar, bazı aptallıklar...

bu manipülasyona kapılmamayı öğreneli çok oldu... size de öğreteyim gençler... kinayeli bir şekilde "haklısın, eee tabi bi "(karşınızdaki kişinin ismi)" olmak kolay değil, senin gibi olamam..." dediğiniz zaman, karşınızdaki sizi bozamadığı için kendisi bozuluyor.*

kendine gurur loading eden kişimsinin karşısında kişiyi ezikleme denemesi.

anlamıyorsam canım istemediğinden, seni anlasam ne olacak, kimsin sen, he.

bugüne kadar bana yöneltilen "sen anlamazsın" cümlesine hep "e anlatma o zaman" dedim.
bazen sonuna 2 kelimeli küfürler de iliştirdim.
pişman olmadım hiç, madem anlamayacağım niye benimle paylaşıyorsun be geri zekalı?

''haklısın boş şeylerle o güzel beynimi yoramıyorum anlamamam normal '' diye cevap verdiğim kendini zeki sananların söylemi.

büyük olasılıkla karşılıklı aynı olaya farklı baktıkları için gerçekten karşı tarafın anlamaması durumudur.

anlamama ihtimalim olabilir evet insanız ama benim anlama ya da anlamama ihtimalini ön görecek yetkinlikte biri olacak ki "haklısın" diyip,gurur yapmayayım.
aksi halde onu diyeni itin götüne yağlı yağlı sokarım.

inadımı tetikler. hangi yetkiye dayanarak benim anlamayacağım konusunda kendisini ikna etmiş olabilir acaba? kendisinin anlayabildiği bir şey varsa ortada neden benim zekamı küçük görüyor olabilir acaba? karşı tarafı baya silkelerim gibi geliyor bana.