1.
hiç grammy almaması, grammy ödüllerinin meşruiyetini sorgulatır bana. bir çok akıma öncülük etmiş, bir sürü müzisyene ilham vermiş bir peridir. genre definer tanımının karşılığıdır kate bush. öyle bir sanatçıdır ki kendini hiç tekrar etmese de her eseri buram buram aynı hissiyatı yaşatır bana. şarkılarının çoğunda edebiyatı referans alır. en çok da bu nedenle kate bush dinleyicisi olmak eşsiz bir deneyimdir. ve çoğu zaman dünyayı sırtlamanız için size tesirli büyüler yapan bir kelt cadısıdır. yeni tanışmış olanlar tüm bu saydığım deneyimlerden bir mozaik niteliğinde şu eserin tadını çıkarabilirler:
şimdiden ölümsüzlüğü tatmış olsa da kendisine sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.
şimdiden ölümsüzlüğü tatmış olsa da kendisine sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.
devamını gör...
2.
en sevdiğim şarklıları wuthering heights, man with a child in his eyes, kite, babooshka dır. küçük bir not eklemek istedim bush man with a child in his eyes'ı 13 yaşında yazmıştır.
devamını gör...
3.
hanımefendi sizi yemek istiyorum diye düşünüp aşk yaşadığım tatlı ötesi sanatçı. deneysel pop tarzına yoğunlaşan özgün bir söz yazarı-şarkıcı. konser videolarını izlerken, şarkılarını yaşayarak canlandırarak söylemesine keyiflenip daha derinde yaşıyor ve biraz daha seviyorsunuz kendisini. çok sevdiğim bir kitap olan wuthering heights'ın şarkısı sayesinde tanıştım kendisiyle. dinledikçe dinleyesi geliyor insanın. en sevdiğim albümünü iliştireyim.
the kick inside
the kick inside
devamını gör...
4.
kate bush- hayranlık duyduğum keşke sesini canlı duysam dediğim bir sanatçı.
yurtdışında bir etkinlikte wuthering heights'ın klibini izlerken tanışmıştım kendisiyle. o senelerde ki o da bundan bir on sene falan öncesi oluyor, wuthering heights egzantirik klibiyle tekrardan halkın ilgisini çekmişti. böylece müziğin tınısı garipliğiyle bush'un dünyasına dahil oldum. the man with a child in his eyes en erken bestelediği en erken sarkılardandır ve melodisi naif ve kendine hastır. bu müziğin de dahil olduğu the kick inside albümü aslında baslı basına bir yıldızdır. babooshka mesela bambaska bir tarza evrilen, müziğin ritmi klip açısından freddie mercuryle paslasabilecek zenginliktedir.
yukarıdaki bahsettiğim şarkılarıyla ona çok defa hayran kaldım. bestekar olmak bu kadar güzel bir sese sahip olmak ve müziğinin fikirleriyle olan bağlantısı beni ona bağladı. müziği şu aralar daha değişti ve benim tarzımdan daha uzaklaştı (abba gibi) ama gene de hayranım kendisine. running up that hill'le son zamanlarda yine popüler oldu. başka şarkılarına da kesinlikle fırsat tanıyın derim.
yurtdışında bir etkinlikte wuthering heights'ın klibini izlerken tanışmıştım kendisiyle. o senelerde ki o da bundan bir on sene falan öncesi oluyor, wuthering heights egzantirik klibiyle tekrardan halkın ilgisini çekmişti. böylece müziğin tınısı garipliğiyle bush'un dünyasına dahil oldum. the man with a child in his eyes en erken bestelediği en erken sarkılardandır ve melodisi naif ve kendine hastır. bu müziğin de dahil olduğu the kick inside albümü aslında baslı basına bir yıldızdır. babooshka mesela bambaska bir tarza evrilen, müziğin ritmi klip açısından freddie mercuryle paslasabilecek zenginliktedir.
yukarıdaki bahsettiğim şarkılarıyla ona çok defa hayran kaldım. bestekar olmak bu kadar güzel bir sese sahip olmak ve müziğinin fikirleriyle olan bağlantısı beni ona bağladı. müziği şu aralar daha değişti ve benim tarzımdan daha uzaklaştı (abba gibi) ama gene de hayranım kendisine. running up that hill'le son zamanlarda yine popüler oldu. başka şarkılarına da kesinlikle fırsat tanıyın derim.
devamını gör...