kazık yememek için tanıdık ustaya gidip daha çok kazıklanmak

bir çoğumuzun başına gelen hadise.

kazık yemekten kaçarken yağlı kazığa denk geliyorsunuz, tanıdıklar daha güzel sömürüyor hakikaten.

o yüzden tanıdık, eş dost, akraba bunlarla iş yapmayacaksın abi en azından kazık yesen bile o kadar koymuyor.

arabam serviste ve acaba kazıklıyorlar mı nan abs fren hidroliği o fiyat nasıl olur derken bu başlığı gördüm. tamam ben mesajı aldım :/

para dosttan kazanılır lafının uygulamalı versiyonu.

tanıdık ustanın bir dost çeşidi olmadığını öğrendiğiniz tecrübedir. çoğu zaman düşman da tanıdıktır. neyse..

kazıklanmak, sadece fiyat açısından değil; aman alınır, küser diye beğenmediğin bir şey olduğunda söyleyememe, şurası şöyle olsa nasıl olur bile diyememe ya da yapılan işlemlere itiraz edememe şeklinde de tezahür edebiliyor. kısacası, tanıdık ustanın alıngan olmayanı makbuldür. kazıklanmamak için az çok yapılan işlem hakkında bilgin olması lazım ama ustaya çok müdahale edersen, aşırı sinir olup "çok biliyorsan kendin yap." moduna geçebilir ama hiç bilmiyorsan da gereksiz işlemler yapıp fiyatı arttırabilir. çok bilmişlik yapmadan hafif hafif bilgi sahibi olduğunu çaktırmak, kazıklanmayı bir nebze önleyebilir.

güvendiği usta(!)sından vazgeçemeyenlerin başına gelen ve bazen başka insanları bile mağdur eden olay.

daha önce üst katta çalışma yapan bir usta, bizim tavanı delmişti. sonra güya tamir etmiş orayı. birkaç ay önce banyonun tavanı rutubetlenmeye başladı. üst katın ev sahibini aradık. "baktım, bakacağım" derken birkaç ay geçti. sonunda zahmet etti, "ustası"nı yolladı. herif geldi baktı şöyle bir. neredeyse bizi suçlu çıkarmaya çalışarak gitti.

üzerinden birkaç ay daha geçti, ortada bir hareket yok.

şu son ramazan bayramında artık akmaya başladı tavan. yine aradık. "bayram sonrası baktırayım" dedi. yine aynı herif geldi, mal mal bakıp gitti. artık gidip şikâyet edelim dedik belediyenin ilgili birimine. o ara bizim yönetici "bir de ben baktırayım şuna" dedi. aynı gün içerisinde başka bir usta geldi (ki bu da komşumuz sayılır. daha önce bizim evin bazı işlerini yapmıştı), şöyle bir baktı. çıktı bir de üst kata şöyle bir baktı. 15-20 dakika sonra yönetici geldi. "musluktan kaynaklanan bir sızma varmış. musluğu değiştirdik" dedi. o günden sonra (ki 1 haftayı geçti) akma mevzusu kesildi. şimdi tavanın tamiri, boyası falan yapılacak ama bakalım onun masrafından kaçmak için ne dansözlük yapacaklar.

altı üstü bir musluk kaçağını aylardır anlamayan ve çıkabilecek olası masrafları utanmadan bize yıkmaya çalışan dangalığın tekine usta diye hitap edilmesi canımı sıkıyor. ben bunlardan daha ustayım. bu evin onlarca işini yaptım badana boyasından stropiyerine kadar. sorun buradan kaynaklı olsaydı, aylar önce onu bile çözmüş olurdum. ancak en bilgisiz adam bile bilir ki çok ekstrem bir olay yoksa ortada, tavan akmasının sorumlusu üst kat sahibidir ve tamiri oradan yapılır. masrafı da oraya aittir.

usta geçinen böyle beyinsizlere güvenip de para kaptırmayın arkadaşlar. hem işiniz görülmez hem komşunuzla kötü olursunuz. ayıp olur, hukukumuz var falan diye düşünmeyin. işini yapamayan insanlar layık oldukları noktaya düşmeli. yüz vermeyin.

tayyip erdoğana oy vermek olarak örnek verilebilecek eylem.