1.
bu olayı birkaç yıl önce yan komşumuz anlatmıştı, kendisi emekli aklı başında dürüst biri. köyceğiz'de otururken bahçede besledikleri kedi varmış ama düzenli gelen bir hayvan değil arada gelip yemeği yiyip arazi olan kedilerden. ilerleyen zamanlarda adamın emekliliği gelince muğla'ya taşınıyorlar, taşınma aşamasında kedi ortalıkta olmadığı için götüremiyor.
aradan epey vakit geçince aynı kediyi yeni taşındıkları evin bahçesinde gezerken hanımı görüyor. yara izi vb şeyler, o kedi yani. muğla ile köyceğiz arası ortalama 75 km, kulağa fantastik gibi gelse de bir şekilde onu besleyen insanları bulmuş. o kadar yolu nasıl geldiği evi nasıl bulduğu bilinmez ama manyakça olduğu kesin. bununla alakalı benzer haberler var, bulabildiklerim avusturalya, amerika ve rusya'da.
buradan
buradan
aradan epey vakit geçince aynı kediyi yeni taşındıkları evin bahçesinde gezerken hanımı görüyor. yara izi vb şeyler, o kedi yani. muğla ile köyceğiz arası ortalama 75 km, kulağa fantastik gibi gelse de bir şekilde onu besleyen insanları bulmuş. o kadar yolu nasıl geldiği evi nasıl bulduğu bilinmez ama manyakça olduğu kesin. bununla alakalı benzer haberler var, bulabildiklerim avusturalya, amerika ve rusya'da.
buradan
buradan
devamını gör...
2.
bence dünyanın en güzel ve belki de tek güzel takip eylemi.
aklıma şu fıkrayı getirmiştir:
adamın birinin evine bir kedi dadanmış. adam bir gün kediyi alıp uzak bir yere bırakıp eve dönmüş. bir süre sonra bakmış ki kedi karşısında.
biraz daha uzak bir yere bırakmış kediyi. "bu sefer dönemez." demiş ama kedi ertesi gün yine karşısında.
sonunda adam iyice sinirlenmiş. almış kediyi, düşmüş yollara. dolambaçlı yerlerden döne dolana kediyi karman çorman bir yere bırakmış.
fakat adam öyle karışık bir yerde bırakmış ki kediyi, eve dönerken kendisi de kaybolmuş. dönmüş, dolanmış, yolu bir türlü bulamamış. en sonunda karısını aramış:
- hanım, kedi geldi mi?
- evet.
- söyle o eşek sıpasına, gelsin beni buradan alsın!
aklıma şu fıkrayı getirmiştir:
adamın birinin evine bir kedi dadanmış. adam bir gün kediyi alıp uzak bir yere bırakıp eve dönmüş. bir süre sonra bakmış ki kedi karşısında.
biraz daha uzak bir yere bırakmış kediyi. "bu sefer dönemez." demiş ama kedi ertesi gün yine karşısında.
sonunda adam iyice sinirlenmiş. almış kediyi, düşmüş yollara. dolambaçlı yerlerden döne dolana kediyi karman çorman bir yere bırakmış.
fakat adam öyle karışık bir yerde bırakmış ki kediyi, eve dönerken kendisi de kaybolmuş. dönmüş, dolanmış, yolu bir türlü bulamamış. en sonunda karısını aramış:
- hanım, kedi geldi mi?
- evet.
- söyle o eşek sıpasına, gelsin beni buradan alsın!
devamını gör...
3.
naber len pşşt bak bak - mal gibi elimi sağa sola sallarım paşa hazretlerinin dikkatini çekmek için-
gel bakim gell napıyorsun dostum - ayy ne tatlısın oyy hala çok tatlısım fasılları falan-
hayvanda napıyo bu ya diye ilk kafasını kaldırıyo sonra dur şunun yanına gidim belki bişi verir diye yanıma geliyo haliyle.
varsa elimde bir şey veriyorum yoksa alasıya kadar takibe devam ediyor. tabi alamayınca bi yerden sonra duruyo
tüh boşuna kalktık ya bu da fake attı diyordur arkamdan :((
gel bakim gell napıyorsun dostum - ayy ne tatlısın oyy hala çok tatlısım fasılları falan-
hayvanda napıyo bu ya diye ilk kafasını kaldırıyo sonra dur şunun yanına gidim belki bişi verir diye yanıma geliyo haliyle.
varsa elimde bir şey veriyorum yoksa alasıya kadar takibe devam ediyor. tabi alamayınca bi yerden sonra duruyo
tüh boşuna kalktık ya bu da fake attı diyordur arkamdan :((
devamını gör...
4.
devamını gör...