kendisi gibi düşünmeyen herkese saldırmak

herhangi bir konu üzerinde sizin gibi düşünmeyen kişilere karşı verilen agresif tepkiler; sözlükte, sosyal medyada ya da en genel tanımıyla insanlarla yüzyüze olmadığımız alanlarda kontrol edilemeyecek kadar artıyor.

siz o konuyu çok düşünmüş, çok sorgulamış olabilirsiniz ama hepimizin farklı bakış açıları, farklı yaşanmışlıkları var. sizinle taban tabana zıt düşünen kişinin sizden az sorguladığını tam olarak bilemezsiniz. insan gibi çok yönlü düşünebilen ve birçok farklı duygusu olan canlılar için tek doğru olabileceğini düşünmüyorum. dinler, siyasi görüşler, tutulan takımlar vs. herkesin kendi ölçütleriyle karar verdiği seçimler. siz ne kadar özgürseniz karşınızdaki de o kadar özgür.

bunu kabul etmemek internet ortamında linç kültürünü de beraberinde getiriyor. internette olan bir olay çok hızlı yayılıyor ve silinmeyecek şekilde kalıyorken birkaç klavye hareketiyle sonucunu düşünmeden istediğimizi yapabiliyoruz. düşünmeden yapılan bu eylemlerin sonunda zarar gören, zorbalığa uğrayan hatta intihar eden birçok insan oluyor. bunu dert edinen insanlar da var aslında aklıma gelen ilk örnek 196sekiz youtube kanalında armağan çağlayan'ın birçok internet figürüyle röportaj yapması.(belki bu kanalın asıl amacı internet zorbalığını bitirmek değildir ama en azından benim için etkisi var diyebilirim.) bu videolar izlediğinde, karşındakini dinlediğinde kendini enes batura hak verirken buluyorsun. sadece dinlemek gerekiyor. her konuyla ilgili ahkâm kesmek gerçekten çok kolay ama insancıl değil.

her dillendirilen düşünce olmadığından özüne bakmak gerekir

saygi gostermeden saygi bekleyen, her konusmada olduğunuz yere donup dolasip geldiğiniz ikili iliskilerde basiniza gelebilendir. tevazuyu hak etmeyen sayili davranislardandir. bir kere gormemezlikten gelince her konuda boyle boyle kaniniz emilebilir, karakter yapiniza göre; fikirsizlesebilir, kendi fikriniz hatali bile olsa koru korune baglanabilirsiniz.

heryerdeler, ya onlardansın yada düşmanlarısın.

cahil insanların yaptığı eylemdir..

yani bilemedim. bence herkeste değil hepimizde var yani bu konunun içine bizde dahiliz, biz konuşanlar. sürekli bir çatışma halinde toplum. yapıyoruz bunu ne kadar kabul etmesekte. herkes birbirini suçluyor, ulan kim bu herkes?

düşüncelerinin, yalnızca düşünce olduğunu kabullenememiş insan davranışıdır. kendi düşüncelerine evrensel kesin doğru muamelesi yaparken, başkalarının düşüncelerine ilkçağda kalmış gözüyle bakar. ki bence "olgu" kelimesinin de bu kadar yoğun kullanılmaya başlamasının sebebi budur. olgu, evrensel gerçeklikleri tanımlamak için kullanılır, üçgenin iç açıları toplamının 180 derece oluşu bir olgudur. kendi düşüncesini olgu gibi görenler de, başka düşüncelere geometrik bir hata gibi davranır, saldırır ve yanlış sandığını düzeltmeye çalışır.

cehalet göstergesidir.

eğitilmesi gereken kişi hareketidir.

bencillik içeren hareketler olayı.

birtakım beyin yoksunu şerefsizlerin yaptığı işlemdir. demirden korksak trene binmezdik, herkese vatan haini pkklı demekle kendinizi bir bok zannedemezsiniz klavye milliyetçileri. bu klavye milliyetçilerinin yaşamları çok tuhaf gerçekten. anneleri odalarına kek meyve suyu falan getirir bunlar da sosyal medyadan vatan kurtarırlar. ahaha ezikler sizi.

bu gece komünist damarım kabardı hadi bakalım gelin pkklı falan deyin beyinsizler. *

edit: malın birisi mal beyanı demiş, işte bi mal oltaya geldi. kodumunun klavye delikanlısı topitop.

#1488695
mal beyanıdır ciddiye almayın.

benim gibi düşünmeyenden bi cacık olmaz olsa ben öyle düşünürdüm zaten..

bu ülkenin sosyolojisini bozan en büyük sorun...

ben hep düşünürken göbeğimi içeri çeker kalçamı dışarı çıkartırım. başım dik, bakışlarımda karşıya dikili olur. benim gibi düşünmeyenlere saldırmaya hazırım.

keşke bundan şikayet ederken kendinin de aynı şeyi yaptığını farkedebilseydin be.

sen barış güvercini görüyorsun bense terör sempatizanı ne olacak şimdi nasıl değişecek bakış açılarımız?

hdp nin kendisi biz pkklı değiliz demiyor sen neyi savunduğunun farkında mısın acaba.

türkiye nüfusunun yaklaşık %90 in sahip olduğu kafa yapısıdır. allah tez zamanda olumlu değişim nasip etsin.

maalesef halkımızın sorunu. (diğer ülkeler hakkında fikir sahibi olmadığımdan onlar adına konuşmak doğru olmaz.) oysaki demokratik toplumları oluşturan temel öge farklı düşüncelere sahip bireylerin bir arada yaşabilmesidir. e herkes etrafını “kendileştirmeye” çalışırsa, tek tip insana sahip bir çoğunluk haline gelir o toplum. böyle bir insan grubundan da ne demokrasi, ne sanat, ne de bilim beklenebilir.

farklı fikir ve düşüncelerine gram saygısı olmayan insanların davranışıdır.

ülkemizde bu zihniyete sahip kişiler; her gün malum kişiyi eleştirir, "artık bir tweet atmaya bile çekinir olduk" tarzında beyanlarda bulunurlar. ama birileri etik anlayışına ters bir şey söylese, o kişiye öyle bir nefret kusarlar ki; her türlü linç, iftira ve karalamada bulunacak kadar gözü döner bunların. öyle nefret ederler bu insanlardan.

halbuki kendilerinin de o eleştirdikleri malum kişinin zihniyetinden hiçbir farkları yok.

ahanda türkiye simülasyonu. başka söze gerek yok. bi taraf olmayan bertaraf olur.