kıbrıs denince akla gelenler
başlık "doping yaparken hamile kalan pesmerge" tarafından 15.03.2021 00:07 tarihinde açılmıştır.
1.
kumar , gazino , poker , kapalı maraş , mavi köşk bunlardan bazılarıdır.
devamını gör...
2.
kumarhaneler.
kıbrıs, gerçek bir kumar merkezi. hafta sonları yüzlerce ,belki de daha fazla kumar bağımlısı insan kendilerine sunulan özel şartların cazibesine kapılarak bu bataklığa sürüklüyorlar kendilerini. lüks oteller ve bedava yolculuk ve bunun karşılığı da milyonlarca dolarlık kayıplar. içlerinde popüler isimler de var ve hem de kötü bir örnek teşkil ederek bu tehlikenin reklamını yaptılar.
kıbrıs, gerçek bir kumar merkezi. hafta sonları yüzlerce ,belki de daha fazla kumar bağımlısı insan kendilerine sunulan özel şartların cazibesine kapılarak bu bataklığa sürüklüyorlar kendilerini. lüks oteller ve bedava yolculuk ve bunun karşılığı da milyonlarca dolarlık kayıplar. içlerinde popüler isimler de var ve hem de kötü bir örnek teşkil ederek bu tehlikenin reklamını yaptılar.
devamını gör...
3.
hellim peyniri.
devamını gör...
4.
benim aklıma manzaralı evleri geliyor. kıbrıs durumu olmayan birinin yaşayamayacağı bir ülke.
devamını gör...
5.
türkiye cumhuriyeti tarafından adım adım bir kumarhane cenneti haline getirilişi geliyor. kumarhane açınca, otomatik olarak uyuşturucu, beyaz kadın ticareti de işin içine giriyor.
kıbrıs bir batakhane yapılmıştır.
kıbrıs bir batakhane yapılmıştır.
devamını gör...
6.
illegallik.
devamını gör...
7.
(bkz: kıprıs)
devamını gör...
8.
gazino
kumar
alkol
kumar
alkol
devamını gör...
9.
güzel doğa.
devamını gör...
10.
(bkz: kıbrıslı kaşık)
devamını gör...
11.
ikamet ettiğim adres. evimin olduğu caddenin ismi kıbrıs caddesi diye geçiyor.
devamını gör...
12.
tatil, eğlence.
devamını gör...
13.
annan planı=kıbrısı satma planı, kapalı maraş, kktc su temin projesi, dolama(türkü), mağusa limanı, hellim ve batuhan geliyor aklıma. batuhan askerliğini kıbrıs'ta yapmış eski bir arkadaşım. arkadaş denmez aslında ama başka tanımlayacak bir şey bulamadım.
devamını gör...
14.
kaya çilingiroğlu ve mesut yılmaz. bir de anadolu'nun göbeğinden gittikleri...
devamını gör...
15.
illegal city.
devamını gör...
16.
kumar masası ve yılanlar
devamını gör...
17.
saint hilarion kalesi. o nasıl basamaklar? hiç bitmeyecek gibi. eğer sevgilinizden ayrılmak isteyipte ayrılamıyorsanız. onu buraya çıkarın ve indirin. sizi ertesi gün terk edecektir.
devamını gör...
18.
kumar'dır.
50 lirayla da oynasan 5000 dolarla da oynasan ötekileştirilmezsin hizmetini de alırsın.
ve tabi kızları da çok güzel makyajla da olsa güzel lan işte.
50 lirayla da oynasan 5000 dolarla da oynasan ötekileştirilmezsin hizmetini de alırsın.
ve tabi kızları da çok güzel makyajla da olsa güzel lan işte.
devamını gör...
19.
kıprıs şivesi, kumar, ucuz içki.
devamını gör...
20.
kumar ve özel üniversite sektörleri olmazsa adamız batar. tanınmayan bir toprak parçasını ayakta tutmak için yapılabilecek çok fazla şey yoktur.
adalıların büyük çoğunluğu kendini türk olarak nitelendirmez, “kıbrıslı” diye nitelendirir ve türkiye’den gelenlerden nefret eder. türkiyeli türklere “karasakal” özgün telaffuzlarıyla “garasakal” derler, insan yerine koymazlar. türkiye’den geldiğiniz konuşmanızdan hemen anlaşılır, kimliğinizi saklama şansınız yoktur. normalde adada yaşayan kıbrıslılar çok seçkin, elit bir toplulukmuş, biz oraya giderek adayı berbat etmişiz…
3. veya 4. sınıfa gidiyordum, girne’de 23 nisan ilkokulunda okuyordum. çocukluğumda ve ilk gençlik yıllarımda epey dolaşmak, yersiz yurtsuz kalıp oraya buraya savrulmak kaldım.
bir 23 nisan günü merhum rauf denktaş okulumuza gelmişti bayram münasebetiyle. bütün girneliler okulun etrafına toplanmışlardı.
denktaş konuşma yaptığı esnada, daha sonra adada meşhur olacak bir cümle kurmuştu: “kıprıslı diye bir şey yoktur, kıprıs türkü vardır, kıprıslı olanlar yalnızca karpaz (garpaz) eşekleridir” demişti. biliyorsunuz, kıbrıs halkının ekseriyeti esasında türkmendir ve fetihten sonra iskân politikaları gereğince oraya yerleştirilmişlerdir. fakat yıllar içerisinde bu türkmenler “türk” olduklarını inkar etmeye başlamışlar, soykırım tehdidi altında uzun yıllar yaşayıp muhtelif katliamlarla yakınlarını kaybettikleri halde rumların yaşam tarzlarına özenmeye ve rum halkını yüceltmeye başlamışlardır.
öyle ki, türkiye’den gelenlerden nefret eden, onları böcek gibi gören bu kitlenin şaşırtıcı bir rum kesimi hayranlığı vardır. 74 harekatından sonra doğan birçok çocuğun adı “bülent ecevit” koyulmuştur. evet, bülent ecevit’in hem adını hem de soyadını “isim” olarak koymuşlar çocuklara. bu insanlarla herhangi bir yerde karşılaşabilirsiniz.
beş yıldızlı bir otelde bir hafta kalarak farkına varabileceğiniz şeyler değildir bunlar. adada bir süre yaşamanız gerekir.
ırkçılık, ayrımcılık, düşmanlık nedir? sorusunun yanıtını, adada birkaç sene yaşayarak öğrenebilirsiniz uygulamalı olarak. üstelik, türkün türke zulmü formülüyle.
adalıların büyük çoğunluğu kendini türk olarak nitelendirmez, “kıbrıslı” diye nitelendirir ve türkiye’den gelenlerden nefret eder. türkiyeli türklere “karasakal” özgün telaffuzlarıyla “garasakal” derler, insan yerine koymazlar. türkiye’den geldiğiniz konuşmanızdan hemen anlaşılır, kimliğinizi saklama şansınız yoktur. normalde adada yaşayan kıbrıslılar çok seçkin, elit bir toplulukmuş, biz oraya giderek adayı berbat etmişiz…
3. veya 4. sınıfa gidiyordum, girne’de 23 nisan ilkokulunda okuyordum. çocukluğumda ve ilk gençlik yıllarımda epey dolaşmak, yersiz yurtsuz kalıp oraya buraya savrulmak kaldım.
bir 23 nisan günü merhum rauf denktaş okulumuza gelmişti bayram münasebetiyle. bütün girneliler okulun etrafına toplanmışlardı.
denktaş konuşma yaptığı esnada, daha sonra adada meşhur olacak bir cümle kurmuştu: “kıprıslı diye bir şey yoktur, kıprıs türkü vardır, kıprıslı olanlar yalnızca karpaz (garpaz) eşekleridir” demişti. biliyorsunuz, kıbrıs halkının ekseriyeti esasında türkmendir ve fetihten sonra iskân politikaları gereğince oraya yerleştirilmişlerdir. fakat yıllar içerisinde bu türkmenler “türk” olduklarını inkar etmeye başlamışlar, soykırım tehdidi altında uzun yıllar yaşayıp muhtelif katliamlarla yakınlarını kaybettikleri halde rumların yaşam tarzlarına özenmeye ve rum halkını yüceltmeye başlamışlardır.
öyle ki, türkiye’den gelenlerden nefret eden, onları böcek gibi gören bu kitlenin şaşırtıcı bir rum kesimi hayranlığı vardır. 74 harekatından sonra doğan birçok çocuğun adı “bülent ecevit” koyulmuştur. evet, bülent ecevit’in hem adını hem de soyadını “isim” olarak koymuşlar çocuklara. bu insanlarla herhangi bir yerde karşılaşabilirsiniz.
beş yıldızlı bir otelde bir hafta kalarak farkına varabileceğiniz şeyler değildir bunlar. adada bir süre yaşamanız gerekir.
ırkçılık, ayrımcılık, düşmanlık nedir? sorusunun yanıtını, adada birkaç sene yaşayarak öğrenebilirsiniz uygulamalı olarak. üstelik, türkün türke zulmü formülüyle.
devamını gör...