orijinal adı: der keller
yazar: thomas bernhard
yayım yılı: 1976
thomas bernhard'ın bu otobiyografik romanında, geleceği parlak bir genç adamın, beklenilen yoldan sapan ve kendi yolunu çizme mücadelesini verirken, bir yandan da yazarlık yeteneğinin nasıl şekillendiğini gözlemliyoruz.
yazar: thomas bernhard
yayım yılı: 1976
thomas bernhard'ın bu otobiyografik romanında, geleceği parlak bir genç adamın, beklenilen yoldan sapan ve kendi yolunu çizme mücadelesini verirken, bir yandan da yazarlık yeteneğinin nasıl şekillendiğini gözlemliyoruz.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 25.01.2025 07:51 tarihinde açılmıştır.
1.
thomas bernhard imzalı eser;
türkçe'ye sezer duru tarafından çevrilmiştir.
özgün adı der keller olan eserin 1994 yılında yayınlandığı bilinmektedir.
kitabın otobiyografik esintiler taşıdığı söylenebilir iken, karakterin adı kitabın sonuna kadar söylenmemiştir.
kitap 92 sayfa kadardı.
insanlığın en salakça icadı olarak gördüğü liseden kurtulup kilerde işe başlayan bir gencin yaşamı ve scherzhauserfeld mahallesine dair gözlemleri, intihar etmemek için verdiği mücadele konu ediniliyor.
30 yıl sonra bugün bile hatırlıyorum benzeri şeyler söylediği için kitabın geçmiş zamanı anlattığı söylenebilir.
sosyolojik çıkarımlar, insan ruhuna ayna tutan argümanlar, toplumu ve insanı yakından inceleyen ama kendisi toplumun bir parçası olmayan bir insanın duygu ve düşünceleri, keskin ve gerçekçi, gerçek analizleri, kitabı etkileyici kılıyor.
son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi, okurken etkilendiğim cümleler oldu, karakterin ruh halini yansıtma biçimi fazlasıyla keskindi.
kitapta sadece bir insanın ruh hali ve mücadelesi anlatılmıyor, arka planda bir savaşın topluma ve bahsedilen mahalledeki insanlar üzerindeki etkisi de alabildiğine etkileyici bir biçimde anlatılıyor.
savaşların bitmiş olsalar bile insanın zihninde hâlâ yaşanmaya devam ettiğini, scherzhauserfeld adı verilen yerdeki insanların yalnızlığını ve dışlanmışlığını, insan ruhunun portresini çizerken, zor zamanlarda verilen yaşam mücadelesini de gözler önüne seriyor.
karakterin vâroluşunu sorgulaması, intihar etmemek için kendi yeteneklerini bulmaya çalışması, karakterin sosyolojik analizleri ve yazarın anlatımı kitabı sürükleyici kılıyor.
hayata ve ölüme dair düşünceleri, insan ilişkileri ve kilere sığınması, kendinden yeni bir benlik yaratmaya çalışması, var olma çabası, kitabı etkileyici kılan şeyler arasındaydı.
kitaptan seçtiğim ve iyi bulduğum bazı sözleri bırakıp burada bitiriyorum.
kendimi öldürmedim, onun yerine çıraklığa başladım. hayat devam etti.
belki de tek çaresi beni artık ciddiye almamaktı.
bazı şeyleri artık çok zor anımsıyorum ama bazı şeyler de daha dün olmuş gibi berrak.
parçalanma ve mahvolma dışında bir şeyleri yoktu.
ölesiye içiyordu.
mahvolmak istemiyorsam, benim için her şey anlamına gelen insandan da ayrılmak zorundaydım.
kendisini öldürmüştü, çünkü artık insanların mutsuzluğuna dayanamıyordu.
türkçe'ye sezer duru tarafından çevrilmiştir.
özgün adı der keller olan eserin 1994 yılında yayınlandığı bilinmektedir.
kitabın otobiyografik esintiler taşıdığı söylenebilir iken, karakterin adı kitabın sonuna kadar söylenmemiştir.
kitap 92 sayfa kadardı.
insanlığın en salakça icadı olarak gördüğü liseden kurtulup kilerde işe başlayan bir gencin yaşamı ve scherzhauserfeld mahallesine dair gözlemleri, intihar etmemek için verdiği mücadele konu ediniliyor.
30 yıl sonra bugün bile hatırlıyorum benzeri şeyler söylediği için kitabın geçmiş zamanı anlattığı söylenebilir.
sosyolojik çıkarımlar, insan ruhuna ayna tutan argümanlar, toplumu ve insanı yakından inceleyen ama kendisi toplumun bir parçası olmayan bir insanın duygu ve düşünceleri, keskin ve gerçekçi, gerçek analizleri, kitabı etkileyici kılıyor.
son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi, okurken etkilendiğim cümleler oldu, karakterin ruh halini yansıtma biçimi fazlasıyla keskindi.
kitapta sadece bir insanın ruh hali ve mücadelesi anlatılmıyor, arka planda bir savaşın topluma ve bahsedilen mahalledeki insanlar üzerindeki etkisi de alabildiğine etkileyici bir biçimde anlatılıyor.
savaşların bitmiş olsalar bile insanın zihninde hâlâ yaşanmaya devam ettiğini, scherzhauserfeld adı verilen yerdeki insanların yalnızlığını ve dışlanmışlığını, insan ruhunun portresini çizerken, zor zamanlarda verilen yaşam mücadelesini de gözler önüne seriyor.
karakterin vâroluşunu sorgulaması, intihar etmemek için kendi yeteneklerini bulmaya çalışması, karakterin sosyolojik analizleri ve yazarın anlatımı kitabı sürükleyici kılıyor.
hayata ve ölüme dair düşünceleri, insan ilişkileri ve kilere sığınması, kendinden yeni bir benlik yaratmaya çalışması, var olma çabası, kitabı etkileyici kılan şeyler arasındaydı.
kitaptan seçtiğim ve iyi bulduğum bazı sözleri bırakıp burada bitiriyorum.
kendimi öldürmedim, onun yerine çıraklığa başladım. hayat devam etti.
belki de tek çaresi beni artık ciddiye almamaktı.
bazı şeyleri artık çok zor anımsıyorum ama bazı şeyler de daha dün olmuş gibi berrak.
parçalanma ve mahvolma dışında bir şeyleri yoktu.
ölesiye içiyordu.
mahvolmak istemiyorsam, benim için her şey anlamına gelen insandan da ayrılmak zorundaydım.
kendisini öldürmüştü, çünkü artık insanların mutsuzluğuna dayanamıyordu.
devamını gör...
"kiler (kitap)" ile benzer başlıklar
kiler
1