konur sokak’a yukarıdan bakan iki gözümün çiçeği kafedir.

üniversite yıllarımda mutlaka her gün gittiğim, sakinliğine hayran olduğum mekan ilk öykü taslaklarımı da yazdığım yerdir aynı zamanda.

benim için güzelliğin de başkenti olan ankara’nın en sevdiğim kitabevi olan imge kitabevinin üst katındadır kitapça. cebimdeki paranın, yani aslında aylık harçlığımın yarısını imge kitabevinden kitap almak için harcadıktan sonra elimde üzerinde imge amblemi olan kağıt torbanın içindeki kitaplarla kitapçaya çıkar çayım gelene kadar kitaplara dokunmazdım.

sonra çayım gelince taksitle aldığım kitapları tek tek çıkarır, inceler, ardından da hangisini önce okuyacağıma karar verirdim.

kitapça’nın sıcak ve sessiz ortamında kitap okumanın zevki anlatılmaz bir şeydir. en azından o zamanlar öyleydi. çok kitap okudum kitapça’da, çok yazı yazdım ve hepsi benim için önemli, hepsi benim için özeldir hala.

arkadaki balkonda oturup imgenin arka bahçede düzenlediği yazar sohbetlerini izlemek ise ayrı bir önemli idi benim için.

velhasılı çok özledim kitapçayı, umarım hala kitapça ruhunu korumaya devam ediyordur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim