kız atma umuduyla eve çıkan dört makine öğrencisi

minimum masraf, maskimum ekonomi hakimdir evlerinde. patates ile yapılabilen 33245432 çeşit yemek denenir, dar mutfaklarında.

önyargı olsun istemem ama, mehter marşı reyizleri pilav şenlikleri tayfasına daha çabuk adapte oluyordu bunlar zamanla. iç anadolu ya da doğu anadoludan gelmiş güzel insanlardı. kısa boyluydular. sivilcelerinin olması bir "sözlük tespiti" değil gerçekti. hepsinde vardı. 31, hayat felsefesiydi.

evin boğucu kuralları olurdu. dağınık evlerdeki, "boşver olumculuktan" eser yoktu. 4 kişi, baştan hataydı. 2 kişi yeterliydi. amaçları ders çalışmaktı.

ev fertlerinden en kısa boylusu süleyman'ın kafası zamanla püre olmuştu.

merhaba süleyman dediğimde, "abi bak bunun çevirisine çember görseli çizek şurdan" derdi. meme dediğimde, yüzü kızarır alaturka tuvalete giderdi. kulakları kırmızı halde dönerdi. patates yerdik.

olm güzel adamlardı be. hiçbirinin yargılanacak bir tarafı yok. sadece tarzlar ayrı. çok az da sıkıcılar. evlerinde türkü ortamı vardı hep. zar zor rakı alırdık. ders çalıştırırlardı. not verirlerdi.

hepsi iyi adamdı. yolları açık olmuştur umarım.

ketıl, patates ve bozuk para hayatımdaki en önemli üç şeyse, ve dört makine öğrencisiysek, hayata dair başka mücadelelerim olurdu.

sevişme-sevişebilme bu ülkedeki tek ve ortak hedef.
yok, yok ha yok,
karı yok herif yok
yer yok para yok

ah bi' sevişebilsek.
*

3 ay sonra üst kattaki 65 yaşındaki hamiyet teyzeye yazacak olan 4lü...

bunların evinde bulundum ben. güzel insanlardı, çorapları beyazdı ve reislerdi. ağır bir ortam hakimdi kayseri anayurt'ta bulunan öğrenci evinde. isimler aynı olmasın diye kodlayacağım; galip hocamız o gün et almıştı. buzdolabında onun yeri ayrı, rahman kardeşimizin yeri ayrıydı. ete kimse dokunmasın dedi galip. anım bu. rahman patatesli yemek yaptı. ben ortama uydum. yemek de fena değildi. diğer eti yiyemedik ama o konuda benim sıkıntım ya da sitemim olmadı. hallederiz onları, ortama uymak lazım. bu arada, park cafe vardı sivas caddesi'nde... oraya da selam ederim hala varsa. 3-5 güzel yemek vardı orada. bence normal tüm bu olaylar yaa. galip kız yaptı sonradan asena gibisinden. kız da tespih çekiyordu lan şaka maka. bunlar, ağır yaşamlar işte.

bir gün romantizm aramak isterseniz günlük apartlar var. bak cinsellik demiyorum, romantizm diyorum.
orta yaşlı ablalarınızın gazına gelip seviyenizin üstünde kiraya geçmeyin.* *

haa maddi durumunuz iyiyse çıkın tabi.

eve bir sütunlu matkap ve bir freze makinesi (ikisi de minyatür) atmayla sonuçlanır.

4 makine değil ama 2 makine 1 endüstrici halinin bizzat yaşayanı geldi, açılın.

biz makineciler olarak ne bok yediğimizin gayet de farkındaydık sınav sonuçları açıklandığında, umutlanmadık bile.

gelgelelim endüstrici eleman, daha okul kayıtları bile yapılmadan * * başladı bişeylere, bir havalar, bir coşmalar. arkadaş, insan "kız arkadaşlarıma veririm" (bakın tekil de değil, çoğul) deyip bir sürü ayıcıklı mayıcıklı anahtarlık biblo vırt zırt bişeyler satın almıştı asdfgh.

4. sene sonunda bir kızın elini tutmuş olma ihtimali var, ama emin değilim. o zımbırtıları naptı, onu da bilen yok.

siz siz olun, yabmayın.