kızlık zarı dikimi

türkiye'de çok popüler olan meslektir. çoğu kadın evlilik yapmadan önce bu yönteme başvuruyor tabi erkeklerde bundan habersiz olduğu için eşim bakire diye seviniyor.

bu işlemin 2 çeşidi vardır kısa ve uzun vadeli olarak. tabi ücretlendirmesi değişiyor haliyle 2 sene önce geçici olan 1500-2000 tl civarı iken kalıcı olanlar 3000-4000 bandında değişiyordu. 10-15 dakika kadar bir süre de operasyon tamamlanıyor. yaptıran bir tanıdığım öyle acı ağrı kanama olmadığını söylemişti. kısa süreli olan işlem zar dikildikten sonra 1 hafta 10 gün kadar devamlılığı söz konusu sonraki zamanda kendiliğinden kayboluyor. uzun süreli olan ise ilk cinsel ilişki yaşadığınız döneme kadar yani yıllarca kalıcılığı olan bir durum. kimileri evlilik öncesi kimileri ise partnerine başta gerçeği söylemediği ve yalan olmasın diye yaptırmakta bazıları da keyif için.

(bkz: bize gelişi o kadar abla)
(bkz: bu defa da böyle olsun , ayağımız alışsın)

kızlık zarı dikimi insanın kendisine yaptığı bir saygısızlık. evlenmeden önce ilişki yaşamayı normal gören kızların evlenirken neden kızlık zarını önemseyen birisini seçtiklerini anlamıyorum. mesele sırf kızlık zarı değil, o kişiyle birçok konuda uyuşamayacaksın. onun hayata bakışı farklı seninki farklı.
kendimi zorlayıp düşününce bazı uç örnekler geliyor aklıma. tutucu bir çevrede yaşayıp, tecavüze uğramış ve duyulması halinde yuva kuramayacak bir kız mesela. ama bu bile ona haksızlık. sanki tecavüz kendi suçuymuş gibi. psikolojik olarak zor bir durum, gizleyip örtmesi. kendim yazarken utandım.

insanların özel hayatlarına saygı duymak gerek. isteyen diktirir isteyen kurdele takar. isteyen kızlık zarı takıntısı olan koca bulur. size ne?

hymen sandığınız gibi herkeste bulunan, kanayan bir şey değil değil şuradan izleyip bilgi sahibi olabilirsiniz. bu dikimde zara değil vajina duvarına ufak bir dikiş atılıyor ilk ilişkide kanıyor. şimdi bunu yapmak zorunda hisseden kadınlar mı suçlu yoksa kafayı bekaretle bozmuş erkekler mi suçlu bilemeyiz. tek bildiğim iki tarafın da tam birbirine layık olduğu.* erkek kişi bakirse orası ayrı tabii temiz* kardeşlerimizi kandırmayalım.

kendine saygısı olan biri böyle işler yapmaz zaten; çevreden gördükleri tutum, benimle kimse evlenmez hissiyatı ağır basıyor olmalı. bir yandan da normal olan ihtiyaçlarını gidermek isteyip arada kalıyorlar. ''sen ilksin'' demek zorunda hissetmeyeceğiniz erkeklerle beraber olursanız bu sorun ortadan kalkacaktır. ha böyle türk erkeği size denk mi gelmez, yabancı dil öğrenin o halde. erkek kıtlığı yok kendinizi manyak manyak komplekslere sokmayın.

ülkemizde acil olarak yasaklanmalıdır masum anadolu delikanlılarını kimsenin kandırmaya hakkı yok.

''hanımların dikkatine!
overlok makinesi ayağınıza geldi.
halı, kilim, paspas, yolluk kenarına, halıfleks kenarına overlok yapılır. beş dakikada yapılır, hemen teslim edilir.''

eskiden olsa yanlış bulurdum, şu an ise hak verdiğim eylemdir.
gereksiz dürüstlük sadece size zarar verir. insanlar ne yazık ki kaçak dövüşüyorlar bu hayatta. bir erkeğin daha önce cinsel birliktelik yaşayıp yaşamadığı belli bile olmazken kadınların adeta "damgalanması" çok zarar verici. bunun belli olmaması gerekli. kadının beyanı tek seçenek olmalı tıpkı erkeklerde olduğu gibi.
dolayısıyla, bu işlemi kesinlikle destekliyorum. sıkıntı yaşayacak gibiyseniz yaptırın sevgili kadınlar, kimseye hesap vermek zorunda değilsiniz.

yaptıranla yaptırmak zorunda bırakan tencere- kapak.

bekareti namus sayan geri kalmış orta doğu zihniyetine sahip ülkelerde görülen olaydır.

hem bu işlemi destekleyip hem de "kadınlar, kimseye hesap vermek zorunda değil" demek de, ne bileyim...

yapan yaptırsın kafasına göre de, araya yalan girmesin, bu önemli.

arkadaşlar bu iş nitelikli dolandırıcılıktır.

ben bunu şehir efsanesi sanıyordum hahshs

gerekli malzemeler bir adet iğne ve iplik...

ya da ;
(bkz: benimki geride)

yukarıda birisi "ülkemizde yasaklansın" buyurmuş.
ne çok meraklısınız yasaklamaya. yetiştirin feodal zihniyetinizle armut görünümlü oğullarınızı. arkadaşlarıyla konuşurken kaç tane kızı becerdiğini övüne övüne anlatsın. o anlatsın, anası babası da anlatsın. sonra evleneceği zaman kız oğlan kız, el değmemiş taze arasın. (nah bulursunuz. bulursunuz, bir yıl sonra o kız da bir çiçekle yaz gelmeyeceğini anlar. tecrübeyle sabit.) öyle adamların kıçından donu almak lazım. her tür kazık mübahtır.

kadının kendi tercihidir. kimseye de yargılama hadsizliği düşmez.
kızlık zarı denilen hymen'in zaten başlıca görevi vardır. şimdi bunu uzun uzun yazmaya gerek yok, araştırın.
yani bu zarı namus kavramıyla ya da ilişkiye girmemiş diye şekillendirip sınırlandıramazsınız.
bir kadında zarın yırtılmış olması namus ve ahlakla ölçülemez.
bu dar kafadaki erkekler, hymen olmasaydı acaba kızlara karşı nasıl bir namus kriteri belirleyeceklerdi...
emin olun, bu gerici ve dar kafalı hemcinslerim mutlaka başka bir yerden kızların ilişkiye girip girmediğini anlamak için farklı yollar bulurlardı.
ayrıca bu zara namus kavramı yükleyen anadolu insanının cahilliğini de net şekilde gösteriyor.

klavyede "d" ve "s" yan yana...

kızlık zarı kanadı diye bakire olduğundan emin oluyorsanız ketenpereye geliyorsunuz
kanamadı diye bakire olmadığına kanaat getiriyorsanız yine ketenpereye geliyorsunuz.

bir sürü yazdılar tıbbi açıklamasını falan arayan bulur. 100 sene önce köyde 14 yaşında evlenmiyorsanız kanama/kanamama geçmiş indikatörü olmaz.

bu arada bakire eş isteyip istememek herkesin hakkıdır. kadın-erkek bir insanın ilişki geçmişini bilmek istemek de haktır. insanların atomları o anda birleşip eş yapmaz, kişiyi geçmişi, yaşadıkları şekillendirir. ve evet, anlamanın yolları da var dert eden varsa.