kocasını öldüren kadının tahliye edilmesi

olmaz, olamaz! tehlikeli bir karar. adalet böyle bir şey değil. sen resmen "gidin kendi işinizi kendiniz görün" diyorsun. senin adaletli bir hukuk sistemi olarak o şiddet uygulayan adama doğru cezayı verip hiç işi buralara getirmemek. oldu o zaman herkes şiddet gördüğünü öldürsün. yarın öbür gün kötü niyetli biri de çıkar şiddet gördüm az kalsın tecavüze uğruyordum diye yalan söyler adam öldürür. böyle işler çok tehlikeli. bunu savunan ve oh olsun diyen de çıkacaktır. orta doğu toplumlarında böyledir çünkü ama doğru olan bu değildir. ciddi bir adalet reformuna ihtiyacımız var. bu iş hiç iyi bir yere gitmiyor.


düzenleme: hala daha olayı anlamayanlar var. ben kadının burada tahliye edilmesine takılmadım. ben adalet sisteminin işi buraya getirip bir insanı katil yapmasına ve o katili sonradan aklamasına takıldım. 1. kadın daha önce adamı şikayet etmiş mi? 2.si şikayet etmişse ve devlet gerekli özeni göstermemişse sorun burada başlıyor. 3. kadın hiç şikayet etmeden bu cinayeti işlemişse o halde burada kadının da ciddi ihmali var. 4. ve en önemlisi tekrar söylüyorum bu tahliye kararları insanlar tarafından emsaldir. kötü niyetli biri bunu çok rahat kullanır. sonra da tahliye olur. olaya tek pencereden bakarsanız muhteşem karar fakat çoklu pencerelerden bakarsanız medeni ülkelerde böyle şeylerin olmayacağını anlarsınız.

gelininden şikayetçi olmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. araba değil bu, benim malım şikayetçi değilim diyebilesin. bir can. kendisine sormak lazım sen ölmeye razı mıydın diye. kaldı ki bu ülkede ötenazi hakkın bile yok. ölmek istiyorum desen de izin verilmiyor yani.
o zaman yarın bir gün biri birini öldürünce karısına, kardeşine soralım sence yargılansın mı yargılanmasın mı, şikayetçi misiniz diye.
bir katilin halkın arasında gezip gezemeyeceğine bir kişi karar veremez.
adamı ya da yaptıklarını savunmak için söylemiyorum sadece bu iş öyle olmaz demek istiyorum.

ölenin veya öldürülen adamın annesi eğer haberde belirtildiği gibi gidip, gelinini ceza evi kapısında karşılamışsa; öldürülen epey sıkıntılı bir kişi olduğu ortadadır. ancak, ölenin annesinin amacı gelininin sırtını sıvazlarken bıçağı nereye sağlayacağını da hesap ediyor olabilir. çünkü, ölen mafyatik birisi dahi olsa, anne annedir; oğlunun ölümünden illaki etkilenmiştir.
diğer yandan, meşru müdafa durumu var ise; ve yargılama sonunda suçlunun bu nedenle ceza almama durumu var ise; şimdiden tahliye olmasında hiç bir beis yok;
ki tüm cinayet dosyalarında ortaya atılan iki temel argümandan birisidir, "meşru savunma"; avukat/lar kamera önünde ışlenen bir cinayette bile bunun meşru savunma olduğunu ileri sürerek müvekkilini kurtarmaya çalışır. ne yapsın, avukat? benim müvekkilim bir katil mi, desin. savunulamayacak kişileri dahi, bir iki cümle ile savunmak zorunda; verilen kararı üst yargıya taşımak zorunda. herşeye rağmen müvekkili onu beğenmeyip şikâyet edebilir. niye? çünkü aslında masumdu ama avukatın hatası yüzünden mahkum oldu da ondan. ikinci argüman da, müvekkilinin akıl sağlığı yerinde değil, veya olay anında yerinde değildi cümlesi, mesela epilepsi (sara) krizi gibi bir anda cinayeti işlemiştir diye bir savunma düşünün; "sayın yargıç, müvekkilim de xxmml sendromu var, olay anında eline nereden geçtiği belli olmayan tabanca nin tetiğini bir kez basmış ve tetik tutukluk yapması sonucunda, tabancada bulunan mermilerin hepsi ölene tesadüfen isabet etmiş, ve hataen ölmüştür, müvekkilim tamamen masum, bu xxmml sendromu muzdaribidir." cesette yapılan incelemede, cesedin gravyer peyniri gibi delik deşik olduğu, hatta yakından yapılan atış ile vs.
cinayet çözüm değil ama belki de gerçekten kendini savunma anında meydana gelen bir ölümden bahsediyoruz.

yahu şimdi herkes demiş ki kendi adaletini arayan?.. kocası belki başka biriyle birlikte olmaya zorluyor, sonra ne bileyim, satıyor.... aklıma bin türlü şey geldi ki koskoca kaynana geline hak versin. bu öyle kolay bir hadise değildir ki... ne mel'un bi şerefsizdi ki annesi bile öldürülünce kurtuldum dedi. evlat dahi gözüne görünmedi. olamaz mı?.. ki mahkeme de, şikayet falan değil kamu davası gereği tahliye kararı çıkmış ki kadın da kendisi de rahatsızmış ki istinafa gitmeyeceğini belirtmiş.

kadının öldürmesi yanlış, evet. hatta birini öldürmek, şikayet dahi edilmesine gerek bıraktırmayan kamusal bir suçken, kadına başka çıkar bir yol kalmadığını görmek için kör mü olmak lazım, bilemedim?.. durduk yere mahkeme tahliye kararı verir mi cinayette yaa, yapmayın allah aşkına. şimdi, sizin ananız, bacınız yok mu gibi avam muhabbetine sokturmayın beni...

harika bir karar. her şeye rağmen birileri var dedirtti. bu ülkeye adaletin ışığı sizin gibi cesur hakimlerin çabalarıyla gelecek helal olsun bee.

olayla ilgili ayrıntı belli değil ama tahliyeden çıkarabileceğimiz muhtemel sonuç meşru müdafaa. meşru müdafaada orantılı güç esastır. ölen eş öldürme amacıyla saldırmıştır fakat kişi kendini savunurken kasti olmadan öldürmüş olabilir. şiddet sadece eşe değil aynı zamanda çocuklara karşı da sürmüş olabilir. olayda görgü tanıkları varsa kadının lehine ifade vermiş olabilir ki ölen adamın annesi bile ölen kişi aleyhine ifade vermiş belli ki.

tahliye edilmiş beraat değil.
bu ülke şu iki kelime arasindaki farkı bilmediği için her şeye travmatik tepki veriyor.

feministler 100 yıl daha bu olayın ekmeğini yer artık.

kendisine şiddet uygulayan erkeği öldüren kısmı çokomelli. dikkat edin buraya