komşusundan uyarı mektubu alan hatun

efenim kendisi linkte bulunmaktadır.

yalnız, yazan kişiyi özellikle tebrik ettim. derdini çok iyi anlatmış.

bu mektubu alan kadının sahip olduğu profili çok çok iyi tanıyorum. mektubu yazan kişiyi ben de sakin tavrından dolayı tebrik ediyorum. apartman hayatında başkalarının hak ve özgürlüklerine dikkat etmek zorundasın.kimse senin gürültünü çekmek zorunda değil. bu kadar basit insani konulara bile dikkat edemeyip de insanlar tarafından uyarılmak zorunda kalan dağ ayısından hallice bi insan, bir de utanmadan paylaşıyor.

gayet insani bir şekilde kaleme alınmış, hafif iğnelemeler içeren mektuptur. yalnız ben bu tarz bir eylemi çok rahatsız edici bulurdum. evdeki yürüyüşünden tutun da kapı açıp kapatma şekline kadar komşuya müdahale edebileceğinizi düşünmeyin. eğer çok ses geliyorsa alttan üstten derdinizi müteahite anlatın. çözemediyseniz taşının. hem ben evde durayım hem de komşum evinde terliksiz dolaşmasın, yok daha neler.

bazısı da apartman hayatında komşuları rahatsız edemezsiniz falan demiş, iyi de güzel kardeşim evde nasıl yürüyeceğime de bi zahmet karışmasın komşular. bina yapılırken çalınan malzemeler bu kadının suçu değil. çarpan kapılar, açık bırakılan pencereler bunlardan dolayı komşuya kızamazsınız. nasıl ki sizin eviniz sizin özel alanınız ise bu da o insanın özel alanı ve ne zaman camları açacağına ne zaman kapatacağına, içeceği sigaraya, gelen misafirlerine karışamazsınız. saygıdan bahsedip herkesi de kendiniz gibi 22.00 de uyumaya ya da sessiz olmaya zorlayamazsınız.

hanımefendi mektubu twitterda paylaşmakla yetinmiş. ben olsam yakıp küllerini savururken ya da tuvalete atıp üstüne sifonu çekerkenki fotoğrafını apartman girişine asardım.
mektupta bahsedilen her konu kişinin özel hayatı ve özel alanıdır. hiç birinden hukuki anlamda şikayetçi olunamaz. tam tersine, mektubu gönderen kişi hukuken karşılığı olan bir rahatsızlık vermiş. kibarlık kisvesi altında hem akıl hem ayar vermiş. hatta kimin gelip gittiğinden, konuşulanlardan haberim var anlamında aba altından sopa göstermiş. apartman hayatı böyledir. tahammül etmek zorundasınız. komşunuzun evde nasıl yürüdüğüne, evini ne zaman havalandıracağına, gelenine gidenine, konuşmasına, hele hele sigarasına falan karışamazsınız. her *oka karışan, fikir beyan eden, kendini gayet yetkin bir dışkı zanneden yeterince insan var canım yurdumda. benim nazarımda mektubu yazan kişi, sözkonusu hatuna göre son derece tehlikeli, sinsi ve uzak durulması gereken kişidir.

toplu yaşama alışamamış köylüler tarafından yadırganan mektup. komşular nazik bir şekilde uyarmışlar. kimse kimsenin gürültüsünü, pis sigara kokusunu, medeniyetsizlikten doğan gürültülerini çekmek zorunda değil. işin hukuki boyutuna bakıldığında türk medeni kanunu şöyle der :
komşuluk hakkı kanunu
4721 sayılı türk medeni kanunu'nun komşuluk hakkı” başlıklı bölümden karşılığını bulduğu üzere “herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.

mektup işi sakat iş. çık konuş anlat derdini derler adama. sevgiline sms mi atıyorsun anasını satayım. hanımefendiye de malzeme vermiş oluyorsun böylece. ne gerek var?

kadının düz taban olmasından tut, kapılarıyla özel bir ilgisi olup olamayacağına kadar da dile getirebilmiş ağam paşam. çıkıp karşısında da söyleseydi ya bu kinayeli lafları. salak salak hareketler delikanlıma bak hele.

hayır haklı şikayetlerin varken bir insanın kendisini bu hale getirmesine ayar oluyorum.

buyurun size boomer klavye delikanlısı nasıl olur örneği.

ya arkadaşım toplu konutta yaşıyorsun, az sessiz yaşayın, apartmanın değil dairenin sahibisiniz.

otobüs gibi düşünün koltuk sizin olunca istediğiniz gibi ses yapamazsınız yinede, o otobüsün bir ferdisiniz sadece, topluluk kurallarına itimat ederek yaşayın, sövdürtmeyin.

3/8 kusur verdiğim hatun. mektubu yazana da yöntem ve üslubundan dolayı 2/8 veriyorum. uygulamadaki sorun yönetmeliklerden kaynaklanıyorsa belediyeye, mevzuatta sıkıntı yoksa projeci ve uygulayıcıya da 3/8 uygundur.

birinin kibarlıktan, diğerinin de empatiden haberi yok. al birini vur ötekine.

mektupta anormallik yok. sorun mektubu alan yüzsüz şahsın üste çıkma çabası. gürültüyü özel hayat adı altında meşru kılmayın. özür dileyeceğine komşusunu linç ettirme peşinde bir akılsız.

psikologlar, danışanlarına kızgın oldukları kişilere asla göndermemeleri gereken bir mektup yazma ödevi verir ya bu mektupta onlardan biri gibi ama mektubu yazdığı kişiye teslim etmesi, tam bir usul hatası olmuş. mektubu yazan kişi, mektupta belirttiği hususlarda haklı noktalar olsa da, üslubundan dolayı haklıyken haksız duruma düşebilir. normal şartlarda komşusunun yüzüne söyleyemeyeceği şeyleri yazmış, mesela, "düz tabansınız herhalde", bir uyarı cümlesi değildir. komşusunun kapısını çalıp konuşsaydı, eminim ki burada yazdığı çoğu şeyi yüzüne söylemeyecekti çünkü o kadar da söylemeye değer görmeyecekti. yazılı iletişim, çok sıkıntılı. birinin gözlerinin içine bakarak söylemeye cesaret edemeyeceği şeyi ona yazmamayı da ilke edinmek, bence insanı bir üst noktaya taşıyan bir olgunluk düzeyi...

mektup twitterden silinmiş.

#1772054