komünist ideolojiyi benimsemenin insanlık suçu olması

her komünist te insanlığın düşmanıdır bu bağlamda. neden peki? çünkü, komünist ideoloji kişisel mülkiyeti reddeder. olası bir sosyalist devrimde şahıslara ait tüm mülkiyet devletleştirilir. şöyle düşünün misal, babanın, atanın garibanlıktan ve borçtan beli dogrulmamış. çocuklarının geleceği için arsa,toprak vs. almışlar.sonra o arsanın olduğu yerden yol geçmiş, şehirleşme başlamış ve güzel haber! oraya imar verilmiş ve zamanında babanın aldığı arsa değerini 20ye katlamış misal. "anam,babam çile çekti bari biz rahat edelim." dediniz sevindiniz. aman tanrım o da ne?! bir iç karışıklık, akabinde sosyalist bir devrim. iktidarı ele geçiren bu insanlık düşmanları gelir ve elinden toprağını alır. seni kutu gibi apartman dairesine hapseder ve ömür boyu çalışmaya mahkûm eder. noldu ananın babanın çektiği çile, noldu verilen onca emek. hani emek değerliydi ey sosyalist-komünistler.

jean jaque rousseau' nun çok güzel bir sözü vardır:
''tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “burası benimdir” diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. o zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara “sakın dinlemeyin bu sahtekârı. meyveler herkesindir. toprak hiç kimsenin değildir. ve bunu unutursanız mahvolursunuz” diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.''
komünizmi karalamaya, işçileri ve yoksul köylüleri kapitalist sömürü sisteminin devamına ikna etmeye çalışan burjuvazi sıkça şu yalana da başvurmaktadır:
“komünistler özel mülkiyete karşı olduklarından evinizi, mülkünüzü elinizden alacaklar!”
özel mülkiyet olmayacak dendiğin de sizin aklınıza evlerinizin ve topraklarınızın elinizden alınacağı geliyor değil mi?
oysa komünistlerin ortadan kaldırılması gerektiğini savundukları özel mülkiyet, toplumun çoğunluğunun sömürülmesine sebep olan, üretim araçları üzerindeki kapitalist özel mülkiyet yani sermayedir.
eğer komünist manifestoyu okumuş olsaydınız. orada bireylerin yaşam araçları üzerindeki kişisel mülk edinme hakkını ortadan kaldırmak gibi bir düşünceleri olmadığını görürdünüz....
düşünmeden, anlamadan, bilmeden körü körüne düşman olmayın... ,
duyduklarınıza değil okuduklarınıza inanın.

kim neyi benimserse benimsesin ama komünizm ve kapitalizm arasında tercih yapsaydım hiç düşünmeden kapitalizm derim.daha sonra komünizm hakkında detaylı yazı yazarım ve neden kapitalizmin daha iyi olduğunu.

kapitalizmde bir üretim yerinin sahibi tek kişiyken yani sadece tek kişi kazanırken diğerleri kaybeder, sürünür. komünizmde ise bir üretim yeri açılırken herkes eşit miktarda para koyacağı için o yer herkese ait olur. o yer herkese ait olduğu için herkes maksimum verimde çalışır. maksimum verimde çalışıldığı zaman da çok hızlı büyürsünüz, herkes kazanır. şimdi sorarım size hangi sistem daha iyi? sadece bir kişinin kazandığı kapitalizm mi yoksa herkesin kazandığı komünizm mi?

cevap veremeyip, kıvıranlarda bugün...

herhangi bir ideolojinin peşinden gitmek insanlık suçudur. komünizm, kapitalizm karşıtı bir ideoloji olarak doğmuştur. her iki ideolojinin de çürük tarafları vardır. "ben buyum" demeden önce ne kadar çürük olabileceğinizi tasavvur etmelisiniz. sistemlerin içine hapsolan insan zihni ne yaparsa yapsın tahrip edici özelliğinden kurtulamayacaktır.

''suç''un, güç/erk sahibi olanların tanımladığı bir kavram olduğunu hatırlatmak isterim. dünyaya ait varolan'lar üzerindeki tüm iyelik hallerinin de yine aynı güç/erk hali ile doğrudan ilintili olduğunu da hatırlatmak isterim. pazarcık ilçesindeki gecekondu da ''biri''nin, bebek ilçesindeki 6 katlı yalı da ''biri''nin. diyelim ki bu adil değil ve tüm zenginlik yeniden dağıtılmalı. o yalıyı kime, hangi nedenlerle vereceksin? pazarcık'daki gecekonduyu kime reva göreceksin? tüm bunları yaparken ''birilerine'' göre ''suç'' işlemiş olmayacak mısın (çünkü o ''birileri'', özellikle de pazarcık ve muadillerini reva gördüklerin, yaşananları kompanse edebilmek için senin ''kötülük'' yaptığını söyleyecek ve seni ''ahlaki yoksunluk'' ile ''suçlayacaklar'' ve daha da ileri gidip daha da kompanse etmek için yaptığın eylemlerin nedenselliğe uyumlu olabilmesi için senin ''cehennemlik'' olduğunu, yani bedelini ödeyeceğini falan söyleyecek. demek istediğim, en güçsüzün ve en acizin bile bir dayanağı, bir ''big brother''ı var; bu dünyada veya ötekinde)? yaptıkların sana göre suç olmayacaksa bile, senin dağıttığın bu yeni zenginliğe karşı çıkmayı ''suç'' olarak ilan etmeyecek misin? o yüzden tam olarak anlamadığınız (ve anlayamayacağınız, çünkü ideolojiler abuktur) şeyler için birbirinizi kırmayın diyeceğim ama burada yazdıklarınızı bile ''eğlenmek'' için yazıyorsunuz ve ciddiyetsizsiniz. o yüzden ne istiyorsanız yapın.