bir ülkü tamer şiiridir. bence haluk bilginer'den dinlenmelidir. güneşin oğlu isimli filmden, şu sahane performansı izleyelim :

aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen
devamını gör...
anlam bütünlüğü gözetilmeden yazılmış ama hala çok güzel olan şiirlerin başında gelir.
boş zamanlarınızı şairin bu şiiri ne düşünerek yazdığını anlamaya çalışarak geçirebilirsiniz. bir anlam çıkmadığını anladığınızda artık hayatın çok anlamsız geldiği anlarda siz de bu şiiri bağırarak okuyabilirsiniz.
devamını gör...
konuşmak eyleminin 1.tekil kişinin olumsuzu ile çekimlenmiş halidir.
devamını gör...
usta kişilerden tahlilini okuduğunuzda, bu anlamsız cümlelerin ne kadar da anlamlı olduğunu görüp, hayran kalacağınız ülkü tamer şiiri.
devamını gör...
bazen anlam veremediğiniz bir bunalma yaşarsınız, adını koyamadığınız bir iç sıkıntısı. düşüncelerinizi netleştiremezsiniz. etrafınızdaki her şey manasızdır. aklınızdan geçenleri sıraya koyamazsınız, zihninizdeki kelimelerin düzenli olup olmadığını bile fark edemezsiniz. bu durumu kavrayamadıkça daha da zorlanırsınız. bir çıkış yolu bulmak için aklınızı zorlarsınız. bir ışık bulmak için eşelersiniz. zihninizin derinliklerinden bir yardım beklersiniz. o anda aklınıza bir tümce gelir.

aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci.
devamını gör...
ilk okuduğum günden bu yana beni acayip cezbeden bir şiir. her okuyuşumda biçim olarak bir çok şiirde bulamadığım lezzeti verdiğini itiraf etmeliyim lakin bu kadar güzel hissin arasında merakımı uyandıran bu anlamsızlık bütünü zannımca bir anlamı ifade ediyor olmalı diye düşünmekten de kendimi alamıyorum. tabi bu giz dolu mısraların hakikatini elbet şairi bilebilir fakat nedense şiir üstüne değil şiirin bende uyandırdıkları üstüne bir kaç kelam etme isteği uyandığından bu girdiyi oluşturuyorum.

şimdi öncelikle dikkatimi celbeden şiirin en başındaki “aman,” kısmı. burda en hafif tabirinden bir umursamazlık hissediyorum. bir de manası bence iki noktayı işaret eden bi’ “zenci”miz var. bir kere “zenci” olmasının birinci gerekliliği; kendisinin toplumun çoğunluğundan belki de hepsinden farklı olmasıdır. bu farklılıktan yahut farklılıklardan ötürü de bu zenci ya toplum tarafından dışlanmış üçüncü bir kişiye işaret eden bir “zenci”, bu yüzden de “aman,” diyen kişimiz ilgili intihar eylemini gereksiz yahut saçma bulmaktadır. ikinci ihtimal ise dışlandığını hisseden aslında bizzat kendisi olan “zenci” mizdir.

öyleyse buraya kadar ki kısımda olan “aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci” mısrası bence içinde iki anlam barındırıyor olabilir. kuvvetle muhtemel ilk seçeneğim; dışlandığını hisseden zencimizin “ulan bıktım beni yalnızlığa mecbur bırakmanızdan” mottosundan hareketle kendisini asmasının aslında kimse tarafından da umursanmayacağını bilmesine ironi yoluyla bir serzenişte bulunmasıdır.

“üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten”

ilk bakışta bakılınca ne alaka dedirten bir mısra olabilir. ama ilk dörtlüğün bütünü, amacına ulaşamayan bir eylemi anlatmaktadır. yani ortada ölmek isteyen biri var, bunun için de bir girişimde bulunuyor ama isteyerek yahut istemeyerek bunu beceremiyor.

herkesin uyuduğu bir saat düşünün. kendini asan bir adam, asmak için kümesin üstüne denk gelen bir odada yahut evlerden uzak bir kümesin içinde bu eylemi gerçekleştiriyor olsun. bu iki mısra da bu beceriksizliğe bir atıftır zannımca.

“ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci.
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten...”

ilk başta dediğim, gibi iki ihtimal var hala. ilk ihtimal “kendini asmayı beceremeyen o adamın yerinde olsam utanırdım. hem ölmek istiyorsun, hem de bunun gerekliliklerini yerine getirmekten acizsin” anlamı taşıyor olabilir. ya da kuvvetle muhtemel ihtimalim olarak; “beni farklı gördükleri o kadar fazla şeyim var ki, bunlardan biri de belki bugün yapmak istediğim şeyi başarmama engel oldu” sitemi olabilir.

gelelim ikinci dörtlüğümüze. ikinci dörtlükte mısraları atlayarak birleştirince bence asıl hikaye o zaman ortaya çıkıyor...

“iyi nişan alırdı, kendini asan zenci.
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci..”

ilk mısrada ihtimaller dahilinde olan zencimiz çok iyi kararlar alamazdı diyebilirim. o kadar ki; eş tercihi yahut evlilik kararı diyelim kötü bir karar aldığından sonuç olarak bitmiş bir ilişkisi belki de ilişkileri var. hatta “boşanmada birinci” derken ilişkilerden değil, ilişkinin bitiş hızından bile bahsedebiliriz. hatta “iyi nişan alabilen” zencimizin intihar yolu olarak kendini ipe çekmek istemesi de ilk kıtadaki “dersini bilmeyen öğrenci” ye bir atıftır zannımca.

ikinci bir ihtimal olarak ilk kıtadaki şişmanlıkla, “bira içmez, ağlardı babası değirmenci” mısrası arasında bir bağ bulunduğunu düşünüyorum. yani şişmanlığı ağırlık olarak değil de, insan arzuları, istekleri olarak düşünürsek; aslında elinde olan imkanların sınırlarını kestirebilen, ama arzularının bu imkanların çok üstünde olduğunun farkında olan ve bu farkındalıktan dolayı acı çeken bir zencimiz olduğu sonucuna varıyorum.

yani özetle; sahip olduğu/sahip olduğunu zannettiği farklılıklardan ötürü çoğunluk tarafından dışlanarak yalnızlığa mahkum edilmiş bir insanın; aslında ölmek istemediği halde (ki çünkü gerçekten isteseydi bunu gerçekten becerebileceği yetkinlikte tercihleri seçerdi) farkına varılması isteği üzre çareyi ölümde arayıp; -burda kurtuluş değildir ölüm, girdiği ruh halinin çoğunluk tarafından farkedilmeyeceğini bile bile farkedilmesini istemektir- bulamamasını, bunun da kendisinde uyandırdığı sıkıntıyla artan/dışavuran şiddet duygusunu haketmediğini düşündüğü birilerine/şeylere yansıtmaktan da korktuğunu düşünüyorum.

çünkü;

çooook canı sıkılıyor,
kuş vurabilir isterse...
devamını gör...
serdar ortaç yazsa taşlarsınız ama.
(bkz: ülkü tamer)
(bkz: konuşma (şiir))
devamını gör...
konuşma öpüş.
devamını gör...
ülkü tamerin konuşma adlı şiiridir haluk bilginer güneşin oğlu filminde seslendirmiştir
buradan
aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
devamını gör...
yüzyüzeyken konuşuruz'un cenaze evi şarkısında yer verdiği ülkü tamer şiiri.
devamını gör...
tamamdır konuşmam
devamını gör...
şiirdir. şiir değil değildir.
devamını gör...
kapa çeneni anlamında.
devamını gör...
1 sitem cumlesi. konusma! evet.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"konuşma" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim