korku filmleri

ınsanları korkutmasi gereken filmlerdir.

şahsen hiç sevmem. benim canım tatlıdır. öyle korku filmi izleyeyim de biraz egleneyim diyecek birisi değilim.

ızlediğim ilk ve tek korku filmi it'dir. o da 3-4 yıl önceydi.

gençlikte izlenen filmlerdir.
yaş aldıkça galiba şöyle düşünülüp uzak durulması kuvvetle muhtemeldir. bir sürü dert varken hayatta, durup dururken gerim gerim gerilmeye ne gerek vardır ki ?

artık korkutmayan filmlerdir ama,
bir film arıyorum yardımcı olun şu adama bi.
5 kısa hikayeli bir korku gerilim izlemiştim seneler önce yabancı .
2. kısmında olması lazım, hikaye şöyle;
çok iyi bir bilgisayar korsanı arkadaşımız var, multi milyarder bir şirket bu elemanı uzun süredir takip ediyor.
eleman o atm senin bu atm benim patlatan bir tip.
hacker elemanı özel araçla şirkete getirtiyorlar, şirketin patronu seksi bir milf, * milf hatun teklif yapıyor bizimle çalış falan filan gev gev. bu gerizzekalı andaval yok mok çekiyor.
milf hatun çenesine ağzına, demir dişlikli bir aparat takıyor, köpekbalığı tarzı.
ağzını açıp kapatınca bu aparatta hareket ediyor, sonra adamı canlı canlı yiyor, adam kaçıyor hatun kovalıyor.
çok seksi bir hatundu o filmi arıyorum bir yardımcı olun lan.

korkutmayan filmlerdir.

bizim ülkemizde karşılığı üç harfli. adını yazardım da hala etkisinde olan vardır.

direkt korku değilde gerilim filmlerine bayılıyorum ve gerçekten o kadar güzel işler çıkıyor ki yurtdışında bizdeki gibi yok çinli yok seytanli yok dabbe saçma saçma filmler hiçbirinde izlemedim korku diyince illa cindenmi korkmak lazım.

korkunun sözlük anlamı kaygı üzüntü imiş.
bu durumda korkunfilmi izlerken kaygı mı duyuyoruz.
ama korku filmlerinde çeşit çok. gerilim vs gibi.
yabancılarda vampir,zombi, şeytan,ruh vs gibi çeşitler varken bizde sadece cinli filmler korku filmine giriyor.
korku filmi deyince aklıma stephen king ten başkası da gelmiyor. adamın her yazdığı beni yerimden zıplatır.

en sevdiğim türlerden biri. ülkemizde son 10-15 yıldır bu türde bi hareketlenme var ama henüz çok başlardayız, ayrıca korku filmi içeriğini de genişletmek lazım hep ruhani varlıklar bi yere kadar; sonrası konu tekrarına giriyor.
favorim zombi flmleri.

ülkemizde genelde üç harfliler üzerine bağırma çığlık atma ani ekrana fırlama gibi sahneler üzerine kurgulu olan bir türken dünyada çok da güzel gerilim korku filmleri var. film boyunca öyle geriliyorsunuz ki korkuyu iliklerinizde hissediyorsunuz bence gerilim korku türündeki filmler en etkili olanları. keşke ülkemizde de bu türün güzel örnekleri olsa umarım bir gün biz e bu tarzda güzel ve etkileyici filmler yapıp dünyaya kabul ettirebiliriz.

kaliteli oldukları zaman ölümüne korktuğum filmlerdir.

öyle böyle bir korku değil. gözlerimi kapatmalı, gece uyumamalı, tuvalete giderken şarkı söylemeli bir korku. akşam vakti yolda yürürken arkandan birinin geldiğini zannedip hızlanmaya başladığın; hızlandıkça korktuğun, korktukça hızlandığın ve sonunda koşmaya başlayıp kalabalığa karışınca yatışabildiğin türden bir korku.

bir yandan da çok anlamsız. benim çocukluğumda yaşadığım iki ev de mezarlıkların yanında idi. eve gitmek için mezarlıktan geçmem gerekirdi ve mezarlıklardan gece yarısı dahi olsa geçmek zorunda kalsam korkmam. geceyi mezarlık da geçirebilirim bile. ama bir korku filinde mezarlık görünce korkudan iflahım kesilir.

bebekleri belli bir yaşa gelene kadar çok severim. hatta bayılırım onlara ama bir korku filminde bebek varsa bu sarsıntılı bir titremeye neden olabilir bende. hayvanlarla düzeyli bir ilişkim var, onlar bana bulaşmaz ben de onlara. ama korku filmindeki hayvanlar baş düşmanımdır.

kujo ve hayvan mezarlığı hayvanlarla, rosemary’nin bebeği bebeklerle, the others çocuklarla arama mesafe koymama neden olacak filmlerdir.

korku filmlerinden korkmak en sevdiğim özelliklerinden biri. sessiz bir tepede beni korku filmleri ile baş başa bıraksalar hepsini izlerim korka korka. delirme pahasına da olsa izlerim.