üç renk, dekalog, veronika'nın ikili yaşamı gibi harika filmlerin 1941 polonya doğumlu muhteşem yönetmeni. filmleri gibi röportajları da hayat hakkında uzun uzun düşünmenize ve gözünüzün önünde duran detayları keşfetmenize sebep olur.
devamını gör...
dekalog serisini polonya devlet televizyonu için yapmıştır. bu muntazam serinin bir devlet kanalı için yapılması, televizyonun ahmak kutusu olmadığı zamanlarda kalmıştır.

renkleri seven dahi yönetmen.
devamını gör...
üç renk üçlemesi ile çekim teknikleri yönüyle sinema tarihinde önemli bir isim olmuştur.
fakat filmlerde çekim tekniği olarak bugün dahi yapılamayan şeyler mevcut.
onu geçtim üçlemelerinde mutlak cinsellik ( kırmızıda benzeri bir ilişki) belirgin renkler ve bittabi aniden görüntüyü kesmesi belirgindir.

sanatsal doyum alabilirsiniz.
devamını gör...
polonyalı yönetmen.
üçrenk üçlemesi filmlerinin yönetmenidir. filmler isimlerini fransa'nın bayrağındaki mavi, beyaz kırmızı renklerinden alır.
trois couleurs: blue : özgürlüğü
trois couleurs: rouge: kardeşliği
trois couleurs:blanc: eşitliği simgelemektedir.
filmler tesadüfler, karşılaşmalar, kader, zihin üzerinde odaklanmaktadır.
dekalog serisi ve veronique'in ikili yaşamı da beğenilen diğer filmleridir.
devamını gör...
1980 yılında çektiği kısa bir filmi vardır bu adamın, yüzlerle konuşmak. apayrı insanlara "sen kimsin?" ve "en çok neyi arzuluyorsun?" sorularını yöneltiyor ama hiçbirinin tam bir cevabı yok gibi sanki. kimlikleri sorulduğunda kimisi dini inancını söylüyor, kimisi mesleğini, kimisi de çok spesifik olmaya bazı karakter özelliklerini. sanki kimse gerçekten kim olduğunu bilmiyor gibi. korkunç.
devamını gör...
9 harflik isminde tek bir sesli harf ile pronanseyşın eşiği oluşturan sinemacı. nice koç yiğitler belki ortamlarda kız düşer diye televizyonda kuzey güney izlemek yerine saatlerini bu filmlere harcayıp "ya krkzjzjdof hakkında ne düşünüyorsun" cümlesiyle telef olmuşlardır. yazıktır günahtır.

boş verin siz. tarantino iyidir bak. düz. yazıldığı gibi.
devamını gör...
başlığı ilk görüşte random sandım. *
devamını gör...
bugün ölüm yıl dönümü olan polonyalı yönetmen.

başta dekalog serisi, üç renk üçlemesi, veronique'in ikili yaşamı gibi über filmler olmak üzere birçok kısa film ve belgesel kazandırmıştır sinema alemine. kendisi hakkında başvuru eserleri ise "kieślowski kieślowski'yi anlatıyor" ve zizek'in "kiéslowski" kitaplarıdır. kendisinin çektiği, şu başlıkta linkini verdiğim kısa belgeseli tavsiye ediyorum: (bkz: gadajace glowy)

aha bu da şekil şukul mezarı:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görselin kaynağı
devamını gör...

bazen ''nasıl bu kadar benzer bir bakış açısına sahibiz'' sorusunu kendime sormamı sağlayan, 1941 doğumlu polonyalı yönetmen ve senaryo yazarıdır. gerçekten de bazen ''üstat benim ikizim olmalı'' diyerek çok filmini ve belgeselini izlediğim olmuştur.

hatta bir röportajında üstat şunları söylemişti:

''ı've one really good characteristic:
ı'm a pessimist.
so ı always imagine the worst.
always.
to me, the future is a black hole.''

ben de (bkz: krzysztof kieslowski) gibi düşünüyorum. eğer böyle düşünmeseydim; ne "ben" diye bir şey olurdu ne de hayatımı, kendi kendime sürdürme amacım olurdu. yaşadığımız “tatminsizlikler”in ve “şey”lerin içinde kaybolan bir hayatsız olup, yaşanılan onca tatminsizliğe, onca kendi içimizde olan ego savaşına yenik düşüp, bir “şey” olabilirdik. hepsi bizim elimizde, ya o tatminsizlikte kaybolur kendimizi kaybederiz, ya da tutunuruz, ya da o tatminsizlikte yaşamaya devam edip daha kötüsünü düşünürüz. seçim bizim. ama bence; (sanırım en kritiği) bütün karamsarlıklara rağmen kendine, hayatına tutunmak. orada hem bir savaş hem bir başkaldırma hem de kendini yeniden inşa etmek var. benim için kritik her zaman daha kalıcı olmuştur.
devamını gör...
yaratıcı olmanın ve özgünlüğün ne kadar basit olduğunu gösterirken bizleri güzel bir karmaşanın ve alegorinin için atan yönetmen. filmlerinin altında durağan ve dingin bir akış varken sağında-solunda-çevresinde öyle geniş açılımlar vardır ki, ve bu açılımlar "nereye çekersen oraya gider" anlamı vermeden hedefine o kadar sıkı ulaşır ki; günümüz dünyasında bir şeyler ortaya koymaya çalışan herkese ders verir niteliktedir. ve bence kieslowski'nin sanatçı adaylarına en büyük dersi; hırs dışa vuruldukça sahibini de yok eder fakat bunu içinde dizginleyip olgun bir durgunlukla karşılar ve eserlerine katarsan büyük bir eşiği atlamışsın demektir, meailine çıkan yaşam hikayesi, filmleri ve her türlü teknik kullanımıdır.

kendisini bundan yıllar evvel üç renk üçlemesi ile tanımıştım. aslında ben kieslovski filmlerinde öğrendim alegorinin ne demek olduğunu. çünkü o renk, ses, ışık gibi efektler kullanarak (trafik kazasını göstermek yerine fren sesini kullanması gibi) anlatmayı tercih eden olağanüstü yönetmendir. fransızcası çok iyi olmamasına rağmen üç renk filmini fransızca çekmiş ve harika bir film meydana getirmeyi başarmıştır. üç renk üçlemesinde, serinin son filmi olan kırmızı’da birbirinden bağımsız olmasına rağmen serinin önemli ana karakterlerinin birleşmesi 'olay budur' dedirtmiştir bana. dekalog larına girmiyorum bile. her sanat filmi severin izlemesi gereken ve alameti farikasına erişmesi gereken yönetmenlerden. hayatta iz bırakmak bu olsa gerek

izlediğim filmleri;

personel
amator
sonu yok
kör talih
dekalog(10 kısa filmden oluşur)
öldürme üzerine kısa bir film
aşk üzerine kısa bir film
veronique’in ikili yaşamı
üç renk: mavi
üç renk:beyaz
üç renk:kırmızı
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"krzysztof kieslowski" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim