manitayı halk pazarına götürmek
başlık "kelberber" tarafından 19.01.2022 15:39 tarihinde açılmıştır.
1.
romantik anlar yaşanacağını düşündüğüm aktivite.
şehir merkezlerinde büyük halk pazarları oluyor tercihen oraya gitmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. büyük halk pazarlarını gezmek daha keyifli oluyor çünkü.
pazarda gezerken esnafla bol sohbet etmek önemli bir faktör olacağını düşünüyorum. zaten pazarcılar sohbet etmeye yer arayan, sosyal insanlar oluyor. ufak bir laf atmanız halinde çok rahat sohbet edebilirsiniz. bu manitanın oldukça hoşuna gidecektir.
peynir reyonlarınada uğramalısınız. 7 nesildir kars gravyeri üretiyormuş gibi peynirlerin tadına bakıp bu tuzluymuş hayatım, bu keçi peynirli sen sevmezsin bunu diyerek manitaya bolca hava atın.
ama unutulmamalı bu gezide amacımız, manitayı boş boş gezdirmek meyveden, sebzeden anladığınızı, esnafla olan muhabbetinizi göstermek. yoksa "ay aşkım çilek alalım, limon alalım portakal alalım" muhabbetine girmeyin. hem cebe yazık hemde keyifsiz bir gezinti olur.
"peki neden halk pazarı? alışveriş merkezinde gezmek daha iyi olmaz mı en azından terasında çay kahve içeriz" diye düşünüyor olabilirsiniz. şunu unutmayın alışveriş merkezine her zaman gidip gezebilirsiniz. üstelik manitanız daha önceki sevgilileriyle çok kere avm gezmiştir. sizin diğerlerinden bi farkınız olsun. üstelik aile babası imajı çizmekte tüm bu olan bitenin tuzu biberi.
en son pazarı gezip tozduktan sonra levrek veya ona benzer başka bir balık alıp evde balık yapmayı teklif edin. "evde yapmak zor olmaz mı ya" filan derse "ben yapıcam hayatım amcamın tarifi hemde" diyin. hoşuna gitmeme ihtimali sıfır. balığı nasıl pişiricem daha yumurta bile kıramıyorum diyorsanız zaten manita işine hiç girmeyin derim. erkeklerin kalbi midelerinden geçer sözü 20 sene önce geçerliydi. artık kadınların kalbi midelerinden geçiyor. devir değişti.
roka, marul, limon vs almayıda unutmayın bu arada. balığın yanında iyi bir salata olmazsa olmazdır çünkü. paranız var, alkolde tüketmeyi seviyorsanız rakıda alınabilir ama bence rakıya girmeyin. çok klişe bişey çünkü. ama hoş vakit geçirmek için garanti bir yol olur sizin için.
yemek yedikten sonra (çay kahve içileceğini varsayalım) masayı toparlamaya başladıktan sonra sakın ama sakın tertemiz yapmayın. hafif yağlı kalsın masa. masadan kalkıp koltuğada geçmeyin. masada sohbet edin. o iyi yemeğin etkisi hem bu şekilde daha uzun süre korunacak, hemde ortamı ısıtacaktır. masanın hafif yağlı olması, halen daha masada oturmanız yemeğin hala bitmediğini beyne sinyal olarak gidecek. yemeğin lezzeti sohbet ilerledikçe, kahve fincanları dolup boşaldıkça marine oluyormuş gibi dahada lezzetlenecek. siz bana güvenin dediğimi yapın sadece. aranızda sıcak bir ortam oluşmaması imkansız.
bide o akşam basarsın kıza, daha ne olsun.
şehir merkezlerinde büyük halk pazarları oluyor tercihen oraya gitmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. büyük halk pazarlarını gezmek daha keyifli oluyor çünkü.
pazarda gezerken esnafla bol sohbet etmek önemli bir faktör olacağını düşünüyorum. zaten pazarcılar sohbet etmeye yer arayan, sosyal insanlar oluyor. ufak bir laf atmanız halinde çok rahat sohbet edebilirsiniz. bu manitanın oldukça hoşuna gidecektir.
peynir reyonlarınada uğramalısınız. 7 nesildir kars gravyeri üretiyormuş gibi peynirlerin tadına bakıp bu tuzluymuş hayatım, bu keçi peynirli sen sevmezsin bunu diyerek manitaya bolca hava atın.
ama unutulmamalı bu gezide amacımız, manitayı boş boş gezdirmek meyveden, sebzeden anladığınızı, esnafla olan muhabbetinizi göstermek. yoksa "ay aşkım çilek alalım, limon alalım portakal alalım" muhabbetine girmeyin. hem cebe yazık hemde keyifsiz bir gezinti olur.
"peki neden halk pazarı? alışveriş merkezinde gezmek daha iyi olmaz mı en azından terasında çay kahve içeriz" diye düşünüyor olabilirsiniz. şunu unutmayın alışveriş merkezine her zaman gidip gezebilirsiniz. üstelik manitanız daha önceki sevgilileriyle çok kere avm gezmiştir. sizin diğerlerinden bi farkınız olsun. üstelik aile babası imajı çizmekte tüm bu olan bitenin tuzu biberi.
en son pazarı gezip tozduktan sonra levrek veya ona benzer başka bir balık alıp evde balık yapmayı teklif edin. "evde yapmak zor olmaz mı ya" filan derse "ben yapıcam hayatım amcamın tarifi hemde" diyin. hoşuna gitmeme ihtimali sıfır. balığı nasıl pişiricem daha yumurta bile kıramıyorum diyorsanız zaten manita işine hiç girmeyin derim. erkeklerin kalbi midelerinden geçer sözü 20 sene önce geçerliydi. artık kadınların kalbi midelerinden geçiyor. devir değişti.
roka, marul, limon vs almayıda unutmayın bu arada. balığın yanında iyi bir salata olmazsa olmazdır çünkü. paranız var, alkolde tüketmeyi seviyorsanız rakıda alınabilir ama bence rakıya girmeyin. çok klişe bişey çünkü. ama hoş vakit geçirmek için garanti bir yol olur sizin için.
yemek yedikten sonra (çay kahve içileceğini varsayalım) masayı toparlamaya başladıktan sonra sakın ama sakın tertemiz yapmayın. hafif yağlı kalsın masa. masadan kalkıp koltuğada geçmeyin. masada sohbet edin. o iyi yemeğin etkisi hem bu şekilde daha uzun süre korunacak, hemde ortamı ısıtacaktır. masanın hafif yağlı olması, halen daha masada oturmanız yemeğin hala bitmediğini beyne sinyal olarak gidecek. yemeğin lezzeti sohbet ilerledikçe, kahve fincanları dolup boşaldıkça marine oluyormuş gibi dahada lezzetlenecek. siz bana güvenin dediğimi yapın sadece. aranızda sıcak bir ortam oluşmaması imkansız.
bide o akşam basarsın kıza, daha ne olsun.
devamını gör...