marmaray'a binen ulaştırma bakanını kimsenin tanımaması

normalde böyle ulaşım sağlamaları gerekiyor zaten. ama sona doğru bakışlarına bakılacak olursa "birileri beni kesin tanır lan" diye binmiş, deneme yapıyormuş gibi. dakika başı değiştiriliyorsunuz bu bir, her hareketinizi tayyip'in yönlendirmesiyle yapıyorsunuz bu iki. yani halk sizi niye tanısın? tayyip'i tanısalar yeter.

halktan kopuk, siyah camlı makam arabalarında gezip, halktan uzak villalarda yaşarlarsa nasıl tanısın millet.
zaten açık ara en çok bakan, milletvekili, belediye başkanı vs bizde. bir de bunların yardımcıları var. dakka başı da biri gidip biri geliyor. nerden tanısın millet.

saçlar janti, nike çanta sırtta. sevdim ben bu bakanı.

bu kim? ben tanıyamadım. ulaştırma bakanı “da” yine diğer tüm bakanlar gibi bay recep değil miydi ya? *

not: bu başlık kel süleyman cosplay içermektedir.

normal şartlarda olması gerekendir. "eski türkiye" dedikleri yıllarda çoğu kişi bakanlar kurulundaki kişilerin adını bile bilmezdi. şimdi bazıları öyle skandallara imza attılar ki, herkes tarafından bilinir oldular. bu arkadaş da birkaç büyük skandala imza atsın, bakın nasıl tanınır hale geliyor.

normaldir. olağandır. modern toplumlarda olması gerekendir.

ben bir bakanı tanımak zorunda olmamalıyım ya. şu yüzden;

kim bu adam? ulaştırma bakanı. işi ne? yol köprü yapmak. bu adamın sıfatını niye tanıyoruz biz? konuşuyor çünkü. geçiyor kamera karşısına, sallıyor önüne kim gelirse. imamoğlu, kılıçdaroğlu, akşener, diğer muhalifler.

olması gereken bu mu gerçekten? işini yap geç usta ya, kafamızı yeme. seni tanımak, bilmek zorunda olmayalım. bırak liderin o işi halletsin.

(bkz: ulaştıramama bakanı)
(bkz: üleştirme bakanı)