masa başında çalışıp çok yoruluyorum diyen insan

sektörüne göre haklı insandır. hem fiziksel hem beyinsel yorgunluk yaratan işlerde çalıştım. ama beyinsel yorgunluğun giderilme olayı çok daha uzun sürüyor. bir eli balda bir eli yağda değildir. diyende çok ayıp ediyordur.

“yorulmak için illa bedenin mi çalışması lazım” diyerek, katıldığım insandır. zihni de yoruluyor insanın. üstelik öyle bir yorgunluk oluyor ki o, bütün bedeni geriyor.

ayrıca, oturmaktan da yorulur mu insan, yoruluyor valla.

(bkz: mentol yorgunluk)

masa başında çalışanlara çamur atan bir başlık daha. yok oturduğu yerden para kazanırlar yok oturup ta yoruldum diyenler de.. bi bitmediniz.valla ben de çok isterdim akşama kadar ayakta çalışıp tabanlarım şişsin ama eve gidip uyuyunca dinleneyim geçsin. ama zihin yorgunluğu öyle birşey ki ne yatmakla ne uyumakla geçmiyor sabah kalkıyorsunuz hala yorgunsunuz katlanarak gidiyor böyle.

masa basında ne iş yaptığına bağlı.. atıp tutan başlık..

mesela örnek olarak ders çalıştıktan sonrada insan yorgun olabiliyor. yani sadece fiziksel olarak düşünmemeliyiz.

ağlağın tekidir, ağlaktır, geleceğin öğretmenidir.
yalan söylüyordur masa başı işlerde insan ancak yoğun olabilir, yoğunluktan kaynaklı kendi seçimiyle uykusuz kalabilir ama yorulmadığına iddiaya girerim.

*

bilgisayar başında uzun süre çalıştığınız zaman başınıza gelenleri söyleyeyim:

- gözleriniz yorulur, dikkat etmezseniz bozarsınız.
- duruşunuz bozulabilir, fıtık vb. ortaya çıkabilir.
- uzun süre dirsek&bileğin masa ile teması karpal &kübital tünel sendromuna sebep olabilir.
- hareket etmemek, spor yapmamak kilo alımına sebep olur.
- masabaşı işlerinin bir kısmı aşırı zihinsel aktivite gerektirir, bu sebepten ayrıca bir mental yorgunluk baş gösterir.

masa başında çalışmak güzel gözükse de uzun vadede götürüsü fazladır. bence her şeyin fazlası zarar. biraz masada, biraz ayakta çalışabilsek daha iyi olurdu.

yorulduğunu fark etmeye vakti kalan insandır. gerçekten ağır işlerde yoğun bir şekilde çalışan insanların çoğu zaman nefes almaya dahi takati kalmıyor zira.

ruhsal ve mental yorgunluk bazen bedensel yorgunluktan çok daha beter bir durumdur. sürekli baskı, stres ve sorumluluk altında olmanın ne denli zor olduğunu yaşayanlar bilir elbette. bu konuda bilmeyenlerin ve bu durumu yaşamayanların yaptığı yorumları çok da nazar-ı dikkate almamak gerek.

fiziksel yorgunlukta eve giderken dolmuşta uyuyarak bile rahatlayabilirsiniz. fiziksel yorgunluğu atlatmak bu kadar basit ancak zihinsel yorgunluk öyle mi? gece 3 olur yine de kafandaki uğultu dağılmaz; uyuyamazsın, sağlıklı düşünemezsin, düşündüklerinle sağlıklı karar veremezsin...

masa başında masa altındakileri çalıştırmak sağlam efor sarf ettiriyor; denemesi bedava.

haklıdır aslında, plaza katlara serpiştirilmiş, güneş görmeyen, 1 metrelik masada akşama kadar kafa patlatan, sallama çay içmekten bunalan, ve yorulan insandır. ne bir egzersiz, ne sevilen bir iş, ikisi de yoksa masa başı iş azaptır.

çalışmak yorar. bazıları çalışır bazıları başlık açar.

buna kafa yorgunluğu denir. bedenen çalışan bedenen yorulur. kafa yorgunluğuna yürüyüş çok iyi gelir.

her işin kendine göre zorluğu vardır.

yorulmak sadece fiziksel aktiviteler sonucunda oluşmuyor. oturduğunuz yerden yaptığınız işin zorluğuna göre öyle bir yoruluyorsunuz ki insan kendini eve zor atıyor. her mesleğin kendine göre bir zorluğu var. her masa başında oturanı oyun oynuyor sanmayın.

benim bu.

hata ayıklama sürecinde, canım çıkıyor. ben ekrana bakıyorum, ekran bana bakıyor. sonra kalkıp kahve koyuyorum.

he aynen hiç zor değil hiç çalışmıyor saatlerini harcamıyorsun yapmak istediklerin varken yazıklar olsun ki masa başında keyiftesin.
arkadaşlar masada oturup okey oynamıyoruz ayaklarımızı uzatıp twitterda duyar kasmıyoruz.
çalışılıyor lan!?
siz nasıl çalışıyorsanız herkes nasıl çalışıyorsa oturup çalışmak aynı efora sahip.
yo-ru-yor!

elbette ki masa başında çalışan insan da diğer çalışanlar gibi yoruluyor. bel ağrısı oluşuyor, ne bileyim bunun yanında zihin yoruluyor sürekli. eve gelince bazen hiçbir şey yapma arzum olmuyor bu yorgunluklar sebebiyle.

mantıken fiziksel çalışma yapanın daha çok yorulması gerekli fakat pratikte işleyen demir ışıldar hesabı fiziksel çalışan insanlar daha zinde daha dinç olur.

ben montajda çalışırken girmediğim tavan arası, dışarda yaşamadığım mevsim kalmadı. yarım günde 2 tır mal da indirdik, 3 gün boyunca fuar için de çalıştık. yorgunluk elbette oluyor fakat kronik rahatsızlık eğer yükü ters bir şekilde kaldırmadıysan pek olmuyor. mavi yaka diyelim moda tabirle, mavi yakanın sorunu işin yorucu olması değildir. mavi yaka iş kazalarına çok daha fazla açıktır.

ofisten çalışıyorum 5-10 senedir. kronik bel rahatsızlığı, parmaktaki eklem rahatsızlığı, akşam işten çıksan bile beyninin yorgun olması, sürekli hareketsiz olduğun için daha fazla üşüme hissetme gibi problemlerim var.

en beteri de o beynin yorgunluğu. 100 müşteriyle konuşuyorsun, 100'ünün de detayları var. her müşteri önceden konuştuğun o detayları hatırladığını sanıyor. kiminde riske girip insiyatif alıyorsun ya bu öder diyorsun. kimiyle nakit anlaşmışsın yan çizip çek vermeye çalışıyor. sen tamam ulan malı göndermiyorum noktasındayken bir bakmışsın imalat malı tembihlediğin halde kargo etmiş. haydiii ara ambarı sevkiyatı durdur. kimi 800 bin çek kesiyor, biliyorsun sağlam firma ama bi acaba korkusu yaşatıyor. yetişmeyen mallar, yanlış giden mallar, gidipte çalışmayan mallar falan uğraş dur. ve bunlarla bir güleryüz ile uğraşman gerekli.

demek istediğim kimsenin kimseye üstünlüğü yok. gece saat 3'te kar yağarken lehim de yaptım, bilgisayar başında klima karşısında boş boş da oturdum. işçisinin nihayetinde. iki taraf da evine ekmek götürmeye uğraşıyor takmayın bu kadar.