1.
90'lı yıllar, sol müzikte grup müziğinin damga vurduğu bir dönemdi. temelde yeni türkü ile açılan yol, sonradan ezginin günlüğü, grup yorum ve çağdaş türkü gibi öncüler üzerinden yürüyüp her yana dallandı. bağımsız gruplara ek olarak, neredeyse her sol fraksiyon da kendi müzik grubuna sahipti. kolektif mücadele kültürünün yarattığı değerler arasında, kolektif müzik de vardı. işte mayıs rüzgârı da bu atmosferde açmış, az bilinen çiçeklerden biriydi.
o yıllarda, en azından adana'da, bunların belli başlıları haricinde kalanlara kolayca ulaşamazdık. beslenme damarımız asıl olarak radyoydu. adana'da arkadaş radyo, bu grupların hepsine yayınlarında yer verirdi. bir gün, sonradan meşhur olacak eftelya şarkısını duydum radyodan. anonsu kaçırmıştım, kim söyledi duymadım. etrafımdakilere soruyorum, kimsenin bir şey bildiği yok. bir gün anonsu da yakaladım, mayıs rüzgârı imiş. kentte gezmediğim kasetçi kalmadı, ama yok.
üniversiteyi kazandığım 1997 yazında tatil için istanbul'a gittim. dedim ben unkapanı'na gidip bu albümü bulacağım. vapur, otobüs, tabanvay, vardım unkapanı'na. soruyorum, kim çıkardı bu albümü, oydu, buydu derken bir yer gösterdiler. girdim içeri, anlattım böyle böyle, dediler bizde de yok. ben artık umudu kestim. olmayacak iş olmuyor, sağlık olsun.
adana'ya döndüm. bir gün radyoda bir anons: kasetçi kerim, her türlü kaset temin edilir. dedim olmaz ama şansımı deneyeyim. vakıflar sarayı'nın oraya gittim. demez mi ki var bizde ama tek kayıt. onu sana kopya edebiliriz. aldım tabi. uçarak eve döndüm ve başladım dinlemeye. hayatımdaki en büyük fiziki arayışlardan biri böylece mutlu sona ulaştı. hâlâ da durur kaset bende: önce biz vardık. grup üyeleri: hüseyin suna, halil gürsu, hüseyin bayer.
sonradan dağıldılar herhalde ki başka bir albümleri çıkmadı. burada sizi andık mayıs rüzgârı, borcumuz bir dirhem azaldı.
umut dolu bir şarkıları:
ölümsüz dünya
o yıllarda, en azından adana'da, bunların belli başlıları haricinde kalanlara kolayca ulaşamazdık. beslenme damarımız asıl olarak radyoydu. adana'da arkadaş radyo, bu grupların hepsine yayınlarında yer verirdi. bir gün, sonradan meşhur olacak eftelya şarkısını duydum radyodan. anonsu kaçırmıştım, kim söyledi duymadım. etrafımdakilere soruyorum, kimsenin bir şey bildiği yok. bir gün anonsu da yakaladım, mayıs rüzgârı imiş. kentte gezmediğim kasetçi kalmadı, ama yok.
üniversiteyi kazandığım 1997 yazında tatil için istanbul'a gittim. dedim ben unkapanı'na gidip bu albümü bulacağım. vapur, otobüs, tabanvay, vardım unkapanı'na. soruyorum, kim çıkardı bu albümü, oydu, buydu derken bir yer gösterdiler. girdim içeri, anlattım böyle böyle, dediler bizde de yok. ben artık umudu kestim. olmayacak iş olmuyor, sağlık olsun.
adana'ya döndüm. bir gün radyoda bir anons: kasetçi kerim, her türlü kaset temin edilir. dedim olmaz ama şansımı deneyeyim. vakıflar sarayı'nın oraya gittim. demez mi ki var bizde ama tek kayıt. onu sana kopya edebiliriz. aldım tabi. uçarak eve döndüm ve başladım dinlemeye. hayatımdaki en büyük fiziki arayışlardan biri böylece mutlu sona ulaştı. hâlâ da durur kaset bende: önce biz vardık. grup üyeleri: hüseyin suna, halil gürsu, hüseyin bayer.
sonradan dağıldılar herhalde ki başka bir albümleri çıkmadı. burada sizi andık mayıs rüzgârı, borcumuz bir dirhem azaldı.
umut dolu bir şarkıları:
ölümsüz dünya
devamını gör...