mega-supreme treasure of the eternal thunderfist
başlık "dahlvier" tarafından 20.06.2025 17:35 tarihinde açılmıştır.
1.
iskoç folk/power metal grubu alestorm'un bugün çıkan albümü the thunderfist chronicles'ın 17 dakika 4 saniyelik kapanış şarkısı.
2007'de kurulan ve kendi müzikal tarzları için "true scottish pirate metal", yani "hakiki iskoç korsan metali" tabirini uygun gören grubu ben 2009 çıkışlı, 2. albümleri black sails at midnight ile keşfetmiştim. enteresan oldukları barizdi ama belirli yönlerden "tam olmamış bu" da demiştim. ülkenin en popüler metal webzine'inde kritik yazarıydım o zamanlar ve bu albüm için de bir kritik yazıp 6/10 verdiğimi hatırlıyorum. yazdıklarımdan aklıma, yani böyle "'çirkin korsan naraları' falan var, okey de ben daha coşkulu bir şeyleri ya da daha kulağa hoş gelen vokalleri tercih ederdim" gibi tespitler yaptığım geliyor. gene de çok iyi bir "entertainer" grup olmalarının hakkını da vermiştim. işte aradan 15-16 sene geçti ve grup başka albümler de çıkardı. kimisini dinledim, kimisine şöyle bir kulak kabartıp benlik değil dedim, kimisini ise herhalde dinlememişimdir.
öncelikle eğlenceli bir gruplar harbiden ama yani öyle müzikal olarak aşmış, çok yaratıcı, takke uçurtacak kadar kabiliyetli, ruhunuzu sattıracak kadar hisli falan olduklarını da hiç düşünmedim. peki bu başlığını açtığım epik şarkıları fikirlerimi değiştirdi mi kendileri hakkındaki?..
pek sayılmaz. şarkı hakikaten güzel ve çok özenildiği belli olan videosu da pek hoş (en aşağı koyacağım bağlantısını). çok iyi bir profesyonellik görüyoruz burada ve klibini izleyerek demin 1 kere dinledim ve hiç sıkılmadım ve cidden keyif de aldım bu tecrübeden. lakin... bir saniyesinde bile "vaooov" falan olmadım. daha önce duymadığım hiçbir özgün element yakalayamadı kulaklarım. şöyle bir artısı var ama... yani beni eski çalışmalarında rahatsız eden bazı ögelerden de hiçbirinin dahli yok bu eserlerinde. bilhassa klibiyle birlikte dinlemek pek eğlendirici bir deneyimdi benim açımdan.
burada bir blind guardian, wintersun falan epikliği de bulabilirsiniz, ne bileyim bir avantasia tarzı bir metal operasına şahitlik ediyormuşsunuz gibi de olabilir bu tecrübe. veya işte ayreon'un yaptığı gibi gibi, çok vokalistli bir konsept çalışma gibi de görülebilir bu. symphony x'in 24 dakikanın üzerinde bir süresi olan the odyssey parçasındaki gibi müzikal aşmışlıklar beklemeyin işte ama burada. symphony x demişken... sym-x'in süper vokalisti russell allen da burada misafir şarkıcı olmuş ve cidden de fevkalade bir iş çıkartmış. klipte russell'ın vokalleri üstlendiği kısım(lar) başladığında, topluluğun sembolü olan maskelerden de koymaları da çok hoşuma giden bir detay oldu. wintersun epikliği de demiştim... wintersun'ın bana göre inanılmaz ruhlu olan sons of winter and stars isimli epik çalışması ne kadar "soğuksa" bu da o kadar "sıcak" bir çalışma. ama bence ruhluluk olarak da müzikalite bakımından da wintersun, alestorm'u dövüyor, ikisinin bu epik eserlerini kapıştırdığımızda. bir nevi fire and ice adlı animasyon filmindeki bir kapışma gibi, ancak o filmin aksine burada soğuk sıcağı dövüyor. filmde de keşke öyle olsaydı... buzların hakimi lord nekron'un kazanmasını istemiş, yani kötüleri tutmuştum ben onda. haha. zaten genelde kötüleri tutarım öyle kurgularda ama her zaman da öyle değil.
neyse, konudan daha fazla sapmayayım ama şunu demem lazım: bu alestorm şarkısının konsepti işte egzotik adalar falan. sıcak yani. hani korsanlık maceralarındaki o uzak, sıcak coğrafyalar. ama sıcaklar da kötü olabilir. burada da korsanlar başrollerde ve onlara da "iyi" diyemeyiz zannımca. * bir de spoiler vereyim ama isterseniz en alta bağlantısını koyduğum klibi izleyin önce. siz bilirsiniz. ben şimdi klibin/şarkının konusunun sonunu söylüyorum: böyle black metal'de rastladığımız tarzdaki scream/shriek vokallerle aktarılan son kısımlardan anlıyoruz ki burada bir kandırıkçılık varmış. yani "orada hazine var" denen yerde altınlar, elmaslar falan yokmuş. korsanlar boşu boşuna buraya gelmişler derken... gene de önemli olan yol boyunca edinilen arkadaşlıklardı deniyor ve asıl zenginliğin dostluk olduğu falan aktarılıyor. bunları da scream/shriek vokallerle aktarmak ne kadar manalı, bilemedim. bildim aslında. hiç mantıklı değil. mizantropi, yalnızlık... o vokal tarzı bunları akla getirir zira direkt.
sözlükte daha önce bir başlıkta yazmıştım ama şimdi bulmaya üşendiğimden özet geçeyim: ortaokuldayken bir hikaye yazma ödevi verilmişti bize. bir derste yazacaktık, diğer derste de sınıfa sesli okumak isteyenler okuyacaktı. ilk derste yazdım ben de işte sınıftaki ehrkes gibi, ikinci derste de okumak istedim. hoca da okey deyince okudum. bir grup insan bir define haritası buluyorlar. hemen işte gemi ayarlıyorlar falan ve haritadaki adaya bir şekilde ulaşabiliyorlar. tüm gün, haritada işaretli yerleri kazıyorlar ama nafile; hiçbir gömü bulamıyorlar. tam yorgunluktan bir yerlere uzanmışlarken biri haritaya bir daha dikkatle bakıyor. meğerse define adası değil, "defne adası" yazıyormuş ve o çarpılarla işaretli yerler de adadaki defne ağaçlarının yoğun olduğu alanlarmış. bütün sınıf sinir olmuştu hikayema ama kimisi de gülmekten kendini alamamıştı. * buna benzettim işte alestorm'un bu şarkısının konusunu da. bu arada benim üniversitede lisans bitirme tezim de iskoç yazar robert louis stevenson'ın ünlü klasiği treasure planet [define adası] üzerineydi. gördüğünüz gibi konuyu nasıl da dağıtmıyorum. ehehe. ama sonuçta iskoç bir yazar ve gene korsanlık temalı bir eseri. bence yeterince paralel. *
neyse... işte gerçekten güzel bir parça ile karşı karşıyayız ve iskoç topluluğunun magnum opus'u da budur sanırım. (bkz: opus) yani ama o kadar black metal tarzı scream/shriek vokal yerine keşke kendilerinin bir nevi imzası olan "çirkin korsan vokali" şeysini daha fazla kullansalarmış demekten de kendimi alamıyorum... böyle eşlik edilesi nakaratları da var şarkının ve o kadar uzun olmasına, blast beat'li pasaj kullanılması dahil farklı farklı müzikal tarzların dahil edilmesine rağmen gerçekten yekpare bir kompozisyon hissini tam verecek derecede bir bütünlükle de kotarmışlar parçayı. ben gene de 7/10 veriyorum. ama klibiyle birlikte 8/10 verebilirim. işte "entertainer" olmak biraz da böyle bir şey. yani bir paket olarak sunuyorlar bu adamlar gruplarını piyasaya ve burada müzikalite kadar imajları, böyle klipleri falan da mühimsenesi bir boyut taşıyor. metal müzik mevzuunda benim kadar bir dinleyici deneyimi olmayan birileri içinse bu 10/10'luk bir çalışma da olabilir. yani kimse annesinin karnından en sofistike müzikleri dinleyerek doğmuyor zaten. hatta çoğumuz popüler olan ama aslında en iyilerden olmayan gruplarla/albümlerle bu serüvene atılıyoruz ilk olarak. hatta, benim kadar sürelik dinleyici deneyimi olan biri de bu esere 10/10 verebilir tabii. yani benim verdiğim not da kişisel zevklerim ve müzikal anlayışımla şekilleniyor belli oranda.
bu klibi defalarca izler miyim yoksa bu ilk ve son mu oldu, bilemiyorum. sanki bir daha izlemem gibi. ama ben zaten bir kere seyrettiğim filmlerin de ekseriyetini bir daha izlemem, 10/10 verdiklerim de dahil. yani şu aşağıdaki klibi bir daha izlememe olasılığımın yüksek olması onu kötü bulduğum anlamına gelmiyor. gayet de güzel bir kısa film izlemişim gibi keyif aldım zaten, yazımda da sanırım yeterince belli ettiğim üzere.
cidden bombastik bir şeylerle karşı karşıyayız burada ki bu parçanın adından da belli zaten. hoş, alestorm zaten insanları eğlendirmek uğruna mizahi ve abartılı unsurları albümlerine dahil etmekten çekinmeyen bir topluluk olmuştur her zaman. gene de çok profesyoneller işte. yani bunun dengesini de sağlam kurduklarının hakkını vermekte beis görmüyorum.
son olarak da, buradaki old school yaklaşım da ayrı bir haz duyma sebebiydi benim açımdan. evet, bence alttaki video klip için ciddi emek verilmiş ama kanımca kasıtlı olarak biraz eski video oyunlarındaki grafik karakterleri üzerinden bir yaratım süreci geçirilmiş. yapay zeka falan kullanılmış mıdır bilemem ama işte sanki 2000'lerinin başlarındaki oyunların grafikleri gibi olmuş buradakiler de. bu, kasıtlı bir şeydir diye düşünüyorum. yani şu dönemde istense çok daha yeni oyunların grafikleri kalitesinde bir şeyler de yapılabilirmiş sanki. her neyse, klipte bu minvalde grafiklerin olması ekstra memnun etti beni işte. bu tarz nostaljik hisleri yerine göre sevebiliyorum. ek olarak tracking/travelling shot etkisi de albenili olmuş. flying shot mı demeliydim. gerçi sinema terminolojisinde ona aerial shot deniyordu galiba. haha. uçan bir sanal kamerayla çekilmiş etkisi yaratıyor işte klip bol bol. neyse ki buradaki mevzu sanal da drone masrafına falan girmelerine gerek kalmamış. ehehe.
bu şarkı/klip yayımlanalı da 16 saat olmuş henüz. bakalım metal dünyasında ne denli büyük bir ses getirebilecek... alestorm, müzikal aşmışlıklarıyla olmasa da farklı tarzları ve metal müziğe entegre edilmesi son derece makul olan korsan konseptiyle çıktığı zamanda kayda değer bir ilgiyi üzerinde toplamıştı ve birçok hayran da edinmişlerdi. yani korsan temasını kullanan ilk grup olmaktan çok uzaklar elbette, şu varken: running wild - black hand inn ama işte bunu tümden kendi tarzları olarak belirlemek konusunda da alestorm ayrı bir yerde duruyor. bakalım bu epik çalışmaları hayran sayılarını katlayabilecek mi...
kendilerine bu yeni serüvenlerinde başarılar dilerim.
böylesi uzun bir şarkıya da böyle uzun bir tanım yakışırdı bence. hahaha!
yohoho ve de bir şişe rom!
\m/
2007'de kurulan ve kendi müzikal tarzları için "true scottish pirate metal", yani "hakiki iskoç korsan metali" tabirini uygun gören grubu ben 2009 çıkışlı, 2. albümleri black sails at midnight ile keşfetmiştim. enteresan oldukları barizdi ama belirli yönlerden "tam olmamış bu" da demiştim. ülkenin en popüler metal webzine'inde kritik yazarıydım o zamanlar ve bu albüm için de bir kritik yazıp 6/10 verdiğimi hatırlıyorum. yazdıklarımdan aklıma, yani böyle "'çirkin korsan naraları' falan var, okey de ben daha coşkulu bir şeyleri ya da daha kulağa hoş gelen vokalleri tercih ederdim" gibi tespitler yaptığım geliyor. gene de çok iyi bir "entertainer" grup olmalarının hakkını da vermiştim. işte aradan 15-16 sene geçti ve grup başka albümler de çıkardı. kimisini dinledim, kimisine şöyle bir kulak kabartıp benlik değil dedim, kimisini ise herhalde dinlememişimdir.
öncelikle eğlenceli bir gruplar harbiden ama yani öyle müzikal olarak aşmış, çok yaratıcı, takke uçurtacak kadar kabiliyetli, ruhunuzu sattıracak kadar hisli falan olduklarını da hiç düşünmedim. peki bu başlığını açtığım epik şarkıları fikirlerimi değiştirdi mi kendileri hakkındaki?..
pek sayılmaz. şarkı hakikaten güzel ve çok özenildiği belli olan videosu da pek hoş (en aşağı koyacağım bağlantısını). çok iyi bir profesyonellik görüyoruz burada ve klibini izleyerek demin 1 kere dinledim ve hiç sıkılmadım ve cidden keyif de aldım bu tecrübeden. lakin... bir saniyesinde bile "vaooov" falan olmadım. daha önce duymadığım hiçbir özgün element yakalayamadı kulaklarım. şöyle bir artısı var ama... yani beni eski çalışmalarında rahatsız eden bazı ögelerden de hiçbirinin dahli yok bu eserlerinde. bilhassa klibiyle birlikte dinlemek pek eğlendirici bir deneyimdi benim açımdan.
burada bir blind guardian, wintersun falan epikliği de bulabilirsiniz, ne bileyim bir avantasia tarzı bir metal operasına şahitlik ediyormuşsunuz gibi de olabilir bu tecrübe. veya işte ayreon'un yaptığı gibi gibi, çok vokalistli bir konsept çalışma gibi de görülebilir bu. symphony x'in 24 dakikanın üzerinde bir süresi olan the odyssey parçasındaki gibi müzikal aşmışlıklar beklemeyin işte ama burada. symphony x demişken... sym-x'in süper vokalisti russell allen da burada misafir şarkıcı olmuş ve cidden de fevkalade bir iş çıkartmış. klipte russell'ın vokalleri üstlendiği kısım(lar) başladığında, topluluğun sembolü olan maskelerden de koymaları da çok hoşuma giden bir detay oldu. wintersun epikliği de demiştim... wintersun'ın bana göre inanılmaz ruhlu olan sons of winter and stars isimli epik çalışması ne kadar "soğuksa" bu da o kadar "sıcak" bir çalışma. ama bence ruhluluk olarak da müzikalite bakımından da wintersun, alestorm'u dövüyor, ikisinin bu epik eserlerini kapıştırdığımızda. bir nevi fire and ice adlı animasyon filmindeki bir kapışma gibi, ancak o filmin aksine burada soğuk sıcağı dövüyor. filmde de keşke öyle olsaydı... buzların hakimi lord nekron'un kazanmasını istemiş, yani kötüleri tutmuştum ben onda. haha. zaten genelde kötüleri tutarım öyle kurgularda ama her zaman da öyle değil.
neyse, konudan daha fazla sapmayayım ama şunu demem lazım: bu alestorm şarkısının konsepti işte egzotik adalar falan. sıcak yani. hani korsanlık maceralarındaki o uzak, sıcak coğrafyalar. ama sıcaklar da kötü olabilir. burada da korsanlar başrollerde ve onlara da "iyi" diyemeyiz zannımca. * bir de spoiler vereyim ama isterseniz en alta bağlantısını koyduğum klibi izleyin önce. siz bilirsiniz. ben şimdi klibin/şarkının konusunun sonunu söylüyorum: böyle black metal'de rastladığımız tarzdaki scream/shriek vokallerle aktarılan son kısımlardan anlıyoruz ki burada bir kandırıkçılık varmış. yani "orada hazine var" denen yerde altınlar, elmaslar falan yokmuş. korsanlar boşu boşuna buraya gelmişler derken... gene de önemli olan yol boyunca edinilen arkadaşlıklardı deniyor ve asıl zenginliğin dostluk olduğu falan aktarılıyor. bunları da scream/shriek vokallerle aktarmak ne kadar manalı, bilemedim. bildim aslında. hiç mantıklı değil. mizantropi, yalnızlık... o vokal tarzı bunları akla getirir zira direkt.
sözlükte daha önce bir başlıkta yazmıştım ama şimdi bulmaya üşendiğimden özet geçeyim: ortaokuldayken bir hikaye yazma ödevi verilmişti bize. bir derste yazacaktık, diğer derste de sınıfa sesli okumak isteyenler okuyacaktı. ilk derste yazdım ben de işte sınıftaki ehrkes gibi, ikinci derste de okumak istedim. hoca da okey deyince okudum. bir grup insan bir define haritası buluyorlar. hemen işte gemi ayarlıyorlar falan ve haritadaki adaya bir şekilde ulaşabiliyorlar. tüm gün, haritada işaretli yerleri kazıyorlar ama nafile; hiçbir gömü bulamıyorlar. tam yorgunluktan bir yerlere uzanmışlarken biri haritaya bir daha dikkatle bakıyor. meğerse define adası değil, "defne adası" yazıyormuş ve o çarpılarla işaretli yerler de adadaki defne ağaçlarının yoğun olduğu alanlarmış. bütün sınıf sinir olmuştu hikayema ama kimisi de gülmekten kendini alamamıştı. * buna benzettim işte alestorm'un bu şarkısının konusunu da. bu arada benim üniversitede lisans bitirme tezim de iskoç yazar robert louis stevenson'ın ünlü klasiği treasure planet [define adası] üzerineydi. gördüğünüz gibi konuyu nasıl da dağıtmıyorum. ehehe. ama sonuçta iskoç bir yazar ve gene korsanlık temalı bir eseri. bence yeterince paralel. *
neyse... işte gerçekten güzel bir parça ile karşı karşıyayız ve iskoç topluluğunun magnum opus'u da budur sanırım. (bkz: opus) yani ama o kadar black metal tarzı scream/shriek vokal yerine keşke kendilerinin bir nevi imzası olan "çirkin korsan vokali" şeysini daha fazla kullansalarmış demekten de kendimi alamıyorum... böyle eşlik edilesi nakaratları da var şarkının ve o kadar uzun olmasına, blast beat'li pasaj kullanılması dahil farklı farklı müzikal tarzların dahil edilmesine rağmen gerçekten yekpare bir kompozisyon hissini tam verecek derecede bir bütünlükle de kotarmışlar parçayı. ben gene de 7/10 veriyorum. ama klibiyle birlikte 8/10 verebilirim. işte "entertainer" olmak biraz da böyle bir şey. yani bir paket olarak sunuyorlar bu adamlar gruplarını piyasaya ve burada müzikalite kadar imajları, böyle klipleri falan da mühimsenesi bir boyut taşıyor. metal müzik mevzuunda benim kadar bir dinleyici deneyimi olmayan birileri içinse bu 10/10'luk bir çalışma da olabilir. yani kimse annesinin karnından en sofistike müzikleri dinleyerek doğmuyor zaten. hatta çoğumuz popüler olan ama aslında en iyilerden olmayan gruplarla/albümlerle bu serüvene atılıyoruz ilk olarak. hatta, benim kadar sürelik dinleyici deneyimi olan biri de bu esere 10/10 verebilir tabii. yani benim verdiğim not da kişisel zevklerim ve müzikal anlayışımla şekilleniyor belli oranda.
bu klibi defalarca izler miyim yoksa bu ilk ve son mu oldu, bilemiyorum. sanki bir daha izlemem gibi. ama ben zaten bir kere seyrettiğim filmlerin de ekseriyetini bir daha izlemem, 10/10 verdiklerim de dahil. yani şu aşağıdaki klibi bir daha izlememe olasılığımın yüksek olması onu kötü bulduğum anlamına gelmiyor. gayet de güzel bir kısa film izlemişim gibi keyif aldım zaten, yazımda da sanırım yeterince belli ettiğim üzere.
cidden bombastik bir şeylerle karşı karşıyayız burada ki bu parçanın adından da belli zaten. hoş, alestorm zaten insanları eğlendirmek uğruna mizahi ve abartılı unsurları albümlerine dahil etmekten çekinmeyen bir topluluk olmuştur her zaman. gene de çok profesyoneller işte. yani bunun dengesini de sağlam kurduklarının hakkını vermekte beis görmüyorum.
son olarak da, buradaki old school yaklaşım da ayrı bir haz duyma sebebiydi benim açımdan. evet, bence alttaki video klip için ciddi emek verilmiş ama kanımca kasıtlı olarak biraz eski video oyunlarındaki grafik karakterleri üzerinden bir yaratım süreci geçirilmiş. yapay zeka falan kullanılmış mıdır bilemem ama işte sanki 2000'lerinin başlarındaki oyunların grafikleri gibi olmuş buradakiler de. bu, kasıtlı bir şeydir diye düşünüyorum. yani şu dönemde istense çok daha yeni oyunların grafikleri kalitesinde bir şeyler de yapılabilirmiş sanki. her neyse, klipte bu minvalde grafiklerin olması ekstra memnun etti beni işte. bu tarz nostaljik hisleri yerine göre sevebiliyorum. ek olarak tracking/travelling shot etkisi de albenili olmuş. flying shot mı demeliydim. gerçi sinema terminolojisinde ona aerial shot deniyordu galiba. haha. uçan bir sanal kamerayla çekilmiş etkisi yaratıyor işte klip bol bol. neyse ki buradaki mevzu sanal da drone masrafına falan girmelerine gerek kalmamış. ehehe.
bu şarkı/klip yayımlanalı da 16 saat olmuş henüz. bakalım metal dünyasında ne denli büyük bir ses getirebilecek... alestorm, müzikal aşmışlıklarıyla olmasa da farklı tarzları ve metal müziğe entegre edilmesi son derece makul olan korsan konseptiyle çıktığı zamanda kayda değer bir ilgiyi üzerinde toplamıştı ve birçok hayran da edinmişlerdi. yani korsan temasını kullanan ilk grup olmaktan çok uzaklar elbette, şu varken: running wild - black hand inn ama işte bunu tümden kendi tarzları olarak belirlemek konusunda da alestorm ayrı bir yerde duruyor. bakalım bu epik çalışmaları hayran sayılarını katlayabilecek mi...
kendilerine bu yeni serüvenlerinde başarılar dilerim.
böylesi uzun bir şarkıya da böyle uzun bir tanım yakışırdı bence. hahaha!
yohoho ve de bir şişe rom!
\m/
devamını gör...