mısırlı çete tarafından dolandırılmak
başlık "abdullahkamis" tarafından 28.06.2021 19:28 tarihinde açılmıştır.
1.
an itibari ile başıma gelen olay dostlar.
kendi halimde takılan sade bir muhabirdim. boş beleş geziler yaparak ve çalıntı yarışma programlarını bizim televizyonlara uyarlayarak hayatımı kazanıyordum. mutlu bir evliliğim, sıcak bi yuvam vardı.
zamanla, güçlüye şakşakçılık yaparak pozisyonumu koruduğum bu kısa ömrümde, içinde bulunduğum onursuz durumdan kurtulmam gerektiğini anladım.
bende güçlü ve zengin olmalıydım. insanlar beni şakşaklamalıydı. (o manada değil)
bir kaç lobi ve loca faaliyetinin içine girmem ve amcamında siyasi erke yakınlaşmasıyla işler yolunda gitti ve çok kısa bir sürede büyük bir medya imparatorluğu kurdum.
artık çok zengin ve güçlü olmuştum fakat zenginliğin dezavantajlarından bihaberdim.
çevremde bir anda para avcısı, cinselliğini ön plana çıkartarak zenginliğimden faydalanmak isteyen son derece alımlı kızlar peydahlandı.
bu tuzaklara düşmememe rağmen, evlilik hayatımda huzursuzluklar başladı. bu huzursuzluklar her geçen gün daha fazla büyüyor eşimi ona sadık olduğuma ikna edemiyordum.
o küçük sıcak yuvamız koca bir buzhaneye dönüşmüştü. artık evden uzaklaşmaya mutluluğu dışarda aramaya başladım.
çok güzel, alımlı ve mütevazı bir kızla tanıştım. eşimden çok onunla vakit geçiyordum. yanında dünyanın en mutlu insanı olduğumu hissediyordum. paraya hiç tenezzül etmemesi, bana beslediği duygular konusunda emin olmama yetiyordu.
ilk darbe
birgün "sana müjdem var" diye karşıma çıktı ve her defasında korunmamıza rağmen mucize bir şekilde çocuğumuz olacağını söyledi. ve çocuk sahibi olmayı her zaman çok istediğini söyledi.
bende çok mutlu olmuştum. "evet kesinlikle bu çocuğu dünyaya getirmeliyiz." dedim.
aradan aylar geçti. mutsuz bir evlilik, muazzam bir aşk hayatıyla zaman akıp gidiyordu. birgün "ben bu konuda çok düşündüm. senden bugüne kadar evlilik istemedim ama çocuğumuz büyüyor. benim için hiç önemli değil ben seninle her şekilde mutluyum ama çocuğumuzun arkadaşları olduğunda bu durum onun psikolojisine zarar verir. ben bir anne olarak buna müsade edemem. ya evlenelim ya da ayrılalım!" diyerek bana ültimatom verdi.
sorumluluk almam gerektiğinin farkındaydım ve hassasiyetinde de sonuna kadar haklıydı.
eşimle boşanma ve şeyda ile evlenme kararı verdim. eşim boşanma konusunda bana çok fazla zorluk çıkartmadı. zaten çok mutsuzduk. mal varlığımın ve kazancımın çokluğuna rağmen neredeyse hiç bir talebi olmadı.
şeyda ile evlenmemizin üzerinden yıllar geçti. karakteri her geçen gün daha da belirginleşiyor. para gözlüğü karşısında beni hayrete düşürüyordu. ondan boşanmam için herşeyi yapıyor ama bana hukiki bir sebep vermeyecek kadar akıllı hareket ediyordu. eski eşimi mumla arar duruma gelmiştim. boşanma kararı aldım.
nafaka olarak evler, arabalar, villalar, yatlar ne varsa verdim, yetmedi! aylık 500 bin lira da nafaka ile orta yolu bularak zorda olsa anlaştık.
hayatım boyunca böyle dolandırılmamıştım. benim paralarım ile yaptığı marjinallikleri, verdiği partileri görünce elim ayağım titriyordu. intikam almalıydım...
şirkettiki bütün kafa takımını ofise topladım ve rahatsızlığımı anlattım. "bu kadına nasıl bir ders verebilirim? bu konuda bana fikir verin." dedim. aradan birisi çıktı "ben bi dizide gördüm. intikam almak için sahte sevgili kiraliyorlar." dedi. ilk başta bu fikir çok içime sinmedi ama ekipten biri bu fikri geliştirdi ve içime sinecek hale getirdi.
benden daha zengin, daha fazla nafaka kopartılabilecek bir arkadaş profili oluşturup bununla evlendirecegiz. evlendikten sonra kene gibi üzerime yapışan, kanımı son damlasına kadar emen "akbaba şeyda"'dan kurtulacaktım. evlendiği elemanın medine fukarası olduğunu öğrenen şeyda beyninden vurulmuşa dönecekti. beni iliklerime kadar kurutarak elde ettiği mal varlığının bir kısmını da bu medine fukarasına kaptıracaktı.
kafa takımında olan bi elemanın akrabasının şirketinde çalışan mısırlı bir genç bulduk. kadınlarla diyalog kurabilen, görece yakışıklı bu delikanlı kendisini dolar milyarderi bir ailenin girişimci çocuğu olarak tanıtacak, lüks yaşantısının masraflarını ben karşılayacaktım. şeyda ile evlenecek ve nihayetinde boşanıp sağlam bir nafaka kopartıp şeyda'yı kendi silahıyla vuracak ve istediği standartlarda bir hayat yaşayabilecekti.
ikinci darbe
tam tahmin ettiğimiz gibi, şeyda "mısırlı milyarder"i havada kaptı. mısırlı dalyan hafta da bir beni arayıp "abi, eski karınla çok güzel anlaşıyoruz. ona söyle yapıyorum, ona böyle yapıyorum" diye bana brifing veriyor, her konuşmanın sonunda da "abi, ona çok güzel bi hediye alacağım. bana şu kadar daha gönderir misin?" diye para istiyordu. bende olay hızlansın diye ne istediyse veriyordum.
yine bir hafta bu fukara beni aradı, "abi, bir mucize oldu! kısır olmama rağmen şeyda hamile kalmış. evlenmek istiyormuş. çocuğun psikolojisi falan dedi. bana para gönder yüzük alacam." dedi. bende hemen havaleyi yaptım bu müjdeli haber karşısında.
ve olaylar patladı...
bu fukara beni bugün yine aradı. "o iş olmadı usta." dedi. şeyda bunun g**üne tekmeyi vurmuş. bu herif hediyeler alacağım yüzük alacağım diye benden tokatladığı milyonları stoklamış şeyda'ya da eminönünden imitasyon hediyelikler almış.
şeyda yılların sarrafı yer mi bu numarayı. bundan nafaka çıkmayacağını anlamış direkt şutlamış bunu.
şimdi bu mısırlı beni arıyor "olan benim emeklerime oldu. bu plan tutsun diye kaç gece kan ter içinde kaldım! ya emeklerimin karşılığını verirsin ya da seni mahvederiz. facetime konuşmaların elimizde. yaptığın planları ifşa ederiz." diyorlar.
ben hayatımda böyle tokatlanmadım dostlar. ben bunu hakedecek ne yaptım?
mısırlı fukara şimdi de "sadece mısırlı" diye kitap çıkartıyormuş benden tokatladığı paraları nasıl ezdiklerini anlatacaklarmış.
çıldıracağım...
kendi halimde takılan sade bir muhabirdim. boş beleş geziler yaparak ve çalıntı yarışma programlarını bizim televizyonlara uyarlayarak hayatımı kazanıyordum. mutlu bir evliliğim, sıcak bi yuvam vardı.
zamanla, güçlüye şakşakçılık yaparak pozisyonumu koruduğum bu kısa ömrümde, içinde bulunduğum onursuz durumdan kurtulmam gerektiğini anladım.
bende güçlü ve zengin olmalıydım. insanlar beni şakşaklamalıydı. (o manada değil)
bir kaç lobi ve loca faaliyetinin içine girmem ve amcamında siyasi erke yakınlaşmasıyla işler yolunda gitti ve çok kısa bir sürede büyük bir medya imparatorluğu kurdum.
artık çok zengin ve güçlü olmuştum fakat zenginliğin dezavantajlarından bihaberdim.
çevremde bir anda para avcısı, cinselliğini ön plana çıkartarak zenginliğimden faydalanmak isteyen son derece alımlı kızlar peydahlandı.
bu tuzaklara düşmememe rağmen, evlilik hayatımda huzursuzluklar başladı. bu huzursuzluklar her geçen gün daha fazla büyüyor eşimi ona sadık olduğuma ikna edemiyordum.
o küçük sıcak yuvamız koca bir buzhaneye dönüşmüştü. artık evden uzaklaşmaya mutluluğu dışarda aramaya başladım.
çok güzel, alımlı ve mütevazı bir kızla tanıştım. eşimden çok onunla vakit geçiyordum. yanında dünyanın en mutlu insanı olduğumu hissediyordum. paraya hiç tenezzül etmemesi, bana beslediği duygular konusunda emin olmama yetiyordu.
ilk darbe
birgün "sana müjdem var" diye karşıma çıktı ve her defasında korunmamıza rağmen mucize bir şekilde çocuğumuz olacağını söyledi. ve çocuk sahibi olmayı her zaman çok istediğini söyledi.
bende çok mutlu olmuştum. "evet kesinlikle bu çocuğu dünyaya getirmeliyiz." dedim.
aradan aylar geçti. mutsuz bir evlilik, muazzam bir aşk hayatıyla zaman akıp gidiyordu. birgün "ben bu konuda çok düşündüm. senden bugüne kadar evlilik istemedim ama çocuğumuz büyüyor. benim için hiç önemli değil ben seninle her şekilde mutluyum ama çocuğumuzun arkadaşları olduğunda bu durum onun psikolojisine zarar verir. ben bir anne olarak buna müsade edemem. ya evlenelim ya da ayrılalım!" diyerek bana ültimatom verdi.
sorumluluk almam gerektiğinin farkındaydım ve hassasiyetinde de sonuna kadar haklıydı.
eşimle boşanma ve şeyda ile evlenme kararı verdim. eşim boşanma konusunda bana çok fazla zorluk çıkartmadı. zaten çok mutsuzduk. mal varlığımın ve kazancımın çokluğuna rağmen neredeyse hiç bir talebi olmadı.
şeyda ile evlenmemizin üzerinden yıllar geçti. karakteri her geçen gün daha da belirginleşiyor. para gözlüğü karşısında beni hayrete düşürüyordu. ondan boşanmam için herşeyi yapıyor ama bana hukiki bir sebep vermeyecek kadar akıllı hareket ediyordu. eski eşimi mumla arar duruma gelmiştim. boşanma kararı aldım.
nafaka olarak evler, arabalar, villalar, yatlar ne varsa verdim, yetmedi! aylık 500 bin lira da nafaka ile orta yolu bularak zorda olsa anlaştık.
hayatım boyunca böyle dolandırılmamıştım. benim paralarım ile yaptığı marjinallikleri, verdiği partileri görünce elim ayağım titriyordu. intikam almalıydım...
şirkettiki bütün kafa takımını ofise topladım ve rahatsızlığımı anlattım. "bu kadına nasıl bir ders verebilirim? bu konuda bana fikir verin." dedim. aradan birisi çıktı "ben bi dizide gördüm. intikam almak için sahte sevgili kiraliyorlar." dedi. ilk başta bu fikir çok içime sinmedi ama ekipten biri bu fikri geliştirdi ve içime sinecek hale getirdi.
benden daha zengin, daha fazla nafaka kopartılabilecek bir arkadaş profili oluşturup bununla evlendirecegiz. evlendikten sonra kene gibi üzerime yapışan, kanımı son damlasına kadar emen "akbaba şeyda"'dan kurtulacaktım. evlendiği elemanın medine fukarası olduğunu öğrenen şeyda beyninden vurulmuşa dönecekti. beni iliklerime kadar kurutarak elde ettiği mal varlığının bir kısmını da bu medine fukarasına kaptıracaktı.
kafa takımında olan bi elemanın akrabasının şirketinde çalışan mısırlı bir genç bulduk. kadınlarla diyalog kurabilen, görece yakışıklı bu delikanlı kendisini dolar milyarderi bir ailenin girişimci çocuğu olarak tanıtacak, lüks yaşantısının masraflarını ben karşılayacaktım. şeyda ile evlenecek ve nihayetinde boşanıp sağlam bir nafaka kopartıp şeyda'yı kendi silahıyla vuracak ve istediği standartlarda bir hayat yaşayabilecekti.
ikinci darbe
tam tahmin ettiğimiz gibi, şeyda "mısırlı milyarder"i havada kaptı. mısırlı dalyan hafta da bir beni arayıp "abi, eski karınla çok güzel anlaşıyoruz. ona söyle yapıyorum, ona böyle yapıyorum" diye bana brifing veriyor, her konuşmanın sonunda da "abi, ona çok güzel bi hediye alacağım. bana şu kadar daha gönderir misin?" diye para istiyordu. bende olay hızlansın diye ne istediyse veriyordum.
yine bir hafta bu fukara beni aradı, "abi, bir mucize oldu! kısır olmama rağmen şeyda hamile kalmış. evlenmek istiyormuş. çocuğun psikolojisi falan dedi. bana para gönder yüzük alacam." dedi. bende hemen havaleyi yaptım bu müjdeli haber karşısında.
ve olaylar patladı...
bu fukara beni bugün yine aradı. "o iş olmadı usta." dedi. şeyda bunun g**üne tekmeyi vurmuş. bu herif hediyeler alacağım yüzük alacağım diye benden tokatladığı milyonları stoklamış şeyda'ya da eminönünden imitasyon hediyelikler almış.
şeyda yılların sarrafı yer mi bu numarayı. bundan nafaka çıkmayacağını anlamış direkt şutlamış bunu.
şimdi bu mısırlı beni arıyor "olan benim emeklerime oldu. bu plan tutsun diye kaç gece kan ter içinde kaldım! ya emeklerimin karşılığını verirsin ya da seni mahvederiz. facetime konuşmaların elimizde. yaptığın planları ifşa ederiz." diyorlar.
ben hayatımda böyle tokatlanmadım dostlar. ben bunu hakedecek ne yaptım?
mısırlı fukara şimdi de "sadece mısırlı" diye kitap çıkartıyormuş benden tokatladığı paraları nasıl ezdiklerini anlatacaklarmış.
çıldıracağım...
devamını gör...
2.
marketteki "mısırlı çerez" tarafından dolandırılmam daha olası...
devamını gör...
3.
azmine hayran kaldım kardeşim..
devamını gör...
4.
devamını gör...