noktalama işaretleri, sayılar ve harflerle resim yapma sanatıdır.
fakat bağnaz ve sanattan anlamaz kişiliğimin bana getirisi sebebiyle ben bu işaretlerden pek haz etmem.
nadiren 2 nokta üst üste + büyük d* işaretleri ile ağzı sonuna kadar açık, gülen emoji kullanmama rağmen sözlük ortamlarında en nefret ettiğim emoji olan, dil atan emojiye* evrilmesi beni her zaman irite eder.
ikisi arasında bir seçim olsa, ebû cehil'e bastığım oyun sesi tüm okuldan duyulur. o derece kararlı bir şekilde basarım.
geçen gün siyaset konuşulan bir ortamda karşısında ekrem imamoğlu olmadığı sürece, oyumu rakibi olan şahsa vereceğim yönünde bir beyanatta bulundum.
koyu reyizci tayfa bir anda çıldırdı ve uç örnekler vermeye başladı. vay efendim firavun olsa karşısında verir misin? vay efendim ebu cehil olsa verir misin?
veririm arkadaşım. it olsa karşısında yine veririm. saksı olsa ona da veririm. ne olduğu belli olsun yeter. benim için ne olduğu belli de, milletin ne olduğunu bildiği biri gelsin. ortamlarda boş boş hamaset yapmasınlar.
not: ebu cehil o ortamda %33 oy aldı dostlar. ama ülke genelinde anket yapılırsa ilk turda rakibinin eline vereceğini (üstün hizmet madalyasını) düşünüyorum.
1 doz biontech, 1 doz sinovac üzerine de 1 doz turkovac olacağım. hepsine rağmen kısır olmazsam buradan gelecekte ki çocuklarıma sesleniyorum: istikbaliniz için elimden gelen her şeyi yaptım evlatlarım.
7-8 sene önce bakkaldım. tanesini 1 kuruştan aldığım sakızların son kullanma tarihi geçmiş, suyu görünce dağılan alçıya dönmüşlerdi. bu sakızları para üstü olarak bebelere kitleyeyimde bitireyim diye düşünürken kapıdan içeriye elinde 10 lirasıyla bir tanesi çıkageldi.
ilk defa bir müşteri çok fazla alışveriş yapmasın diye dualar ediyordum. dualarım kabul oldu 4 liralık abur cuburla abi bunlar ne kadar diye geldi yanıma. buna bozuk param yok 6 liralık sakız al ordan diye sakızların tanesini 10 kuruştan kitledim.
o gün çok mutlu olmuştum ama sanırım beddua etti bana. bu ticari zekama rağmen bizim bakkal o günden sonra hiç iş yapmadığı için, kapatıp a101'e girmek zorunda kaldım.
cümlenin tam hali: "eskiden beni arayan benden ev, araba isterdi; şimdi internetten mesaj atan çocuk bezi, çocuk maması istiyor."
kaynak: 1. sezon 9. bölüm
paramızı aşağılayan ve küçük düşürücü eylemde bulunan filistin asıllı din kardeşimiz, göz altına alınarak sınır dışı edilmek üzere işlemlere başlanmış.
yüz kızartıcı suç işlemediği sürece işten atılamayan kamu kurumu çalışanı.
bunlar ne halt yerse yesin yüzleri kızarmıyor. sistemin "bug"unu bulmuşlar.
azınlık da olsa mesai arkadaşlarının icraatleri karşısında yüzü kızaranlar var. onlar da suç işlemediği için işten atamıyorlar. ama atmaktan beter ettiklerine şahit oldum.
ekşi sözlük yazarlarının, izmir büyükşehir belediyesi'nin çalışanlarına yönelik belirlediği asgari ücretin yüksekliğinin adil olmadığına dair eleştirileri üzerine; sosyal medya üzerinden verilen cevaptır.
açıkçası tunç soyer'in bu paylaşımı beni çok rahatsız etti.
iktidarın hamasi söylemlerine çoğumuz alıştık ve bağışıklık kazandık. ama muhalefetten gelen bu hamasi yaklaşım beni daha da rahatsız etti.
evet bu paylaşımlarla iktidara eleştiri yapmaya çalışıyor ama izmir halkını ezdiğinin zerre farkında değil.
belediyede çalışan en vasıfsız adamın aldığı maaş 7.134 lira. gönül isterki daha fazla da alsın. çünkü en vasıfsız insan bile insani ihtiyaçlarını karşılayabilmeli. fakat bir şehirde çalışan mühendisler ortalama 4.000 lira kazanırken, bir market çalışanı ortalama 3.200 lira alırken, bu insanların sana ödediği vergileri bu kadar hoyratça kullanamazsın.
sen genel seçimde; memura, taşeron'a göz kırpmak için vatandaşını ezemezsin tunç soyer!
bir kamu yöneticisinin görevi kamuya hizmet etmek, onların yaşam standartlarını korumak hatta imkan varsa yükseltmektir. kamunun sırtına basıp kamu çalışanlarının yaşam standartlarını yükseltmek değildir.
işini yapmayan ve bunun farkında olan öğretmenlerin hırçınlaşmasını sebep olan önerme.
yapamadığınız iş için aldığınız maaşı beğenmiyorsunuz onu geçtim öğrencilere vermeniz gereken eğitimi vermeyerek milyonlarca gencin başarısızlığına sebep olmaktanda utanmıyorsunuz. kontrol mekanizmasının yetersizliğinden kaynaklanan çürümüşlüğü kimse tedavi etmesin istiyorsunuz.
yukarılarda bir öğretmenimsi senin ne haddine çözüm üretmek demiş. yüksek lisansını siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünde yapan bir birey olarak toplumdaki çürümüşlüklere çözüm önerisi sunma hakkına zaten sahibim. ki bu toplumun bir ferdi olarak zaten buna da ihtiyacım yok.
1-) vergilerimizin doğru şekilde kullanılmasını istemek ve bunu takip etmek her bireyin hakkı.
2-) evladımızı emanet edeceğimiz eğitmenin öğrencisinine branş dersini öğretmesini istemek zaten en doğal hak.
hiç kimse öğrencisinin başarı oranına odaklı prim sistemine karşı çıkan eğitmene çocuğunu emanet etmez. zaten bu eğitmen de bir b**ka yaramadığının farkındadır.
yapamadığınız soruları burdan mesaj olarak atabilirsiniz öğretmenimsiler. merak etmeyin konu eksiklerinizi çıkartır. size branş derslerinizi hem öğretir hem de sevdiririm.
hepinizi eğiteceğim telaş yapmayın. ama bilin ki bu düzen böyle gitmeyecek. ben çoluk çocuk eğitmekle uğraşamam diyorsanız, mesleğiniz size ağır geliyorsa; yetiştiremediğiniz öğrencilere dediğiniz gibi "bu ülkenin amelelere de ihtiyacı var." şimdiden yeni bir iş bakmaya başlayabilirsiniz.
ciddiye alınır ve uygulanırsa 150 yıldır israf edilen (özellikle son 20 yıldır hunharca israf edilen) kamu kaynaklarının daha fazla tahrip edilmesinin önüne geçilir.
fakat ben bu genelgenin seçim çalışması olduğunu düşünüyorum. bizim millet sever böyle pr çalışmalarını.
kamu kaynaklarının israf olmasını istemeyen bir yönetici denetim mekanizmasını güçlendirir, yok saymaz! ayrıca bu tarz mücadeleleri genelgelerle değil kanunlarla verir.
ülkemizde saçma sapan istisna kaideleriyle zaten yarım yamalak olan kanunlarımız iyice işlemez hale geldi.
ayrıca bu başlığın, haber ve resmi gazete linki olmasına, 14 tane tanım girilmesine rağmen neden hala gündeme alınmadığını merak ediyorum. moderasyonun çalışma prensipleri gerçekten harika. absürt absürt başlıklar doğru düzgün tanım girilmemesine rağmen gündeme taşınıyor.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.