1.
az evvel markette mahallenin 16-17 en fazla 18 yaşında ülkenin geleceğininin teminatı gençle/kardeşimle sohbet ettik. moto kuryelik yapıyor. son zamanlarda özellikle pandemiyle beraber zaten bu sektörde artış yaşandı. motoru olan kuryelik yapıyor.
değineceğim nokta şu. bakın bu kardeşim gibi milyonlar genç var ve çok zor, vahşi çalışma şartlarında 3 kuruş için hayatlarının en önemli zamanlarını tks ediyor.
moto kuryeler kask filan takıyor. ama ülkede motorbisiklet sürücüleri yayalardan daha fazla tehlike altında. hızlı bir şekilde teslimat yapmaları gerekiyor. bunun içinde yayaların kullandığı geçitlerden, kısayoldan ulaştırmaya çalışıyorlar. kazara bir araba çarpsa geçmiş olsun. kaldı ki çarpma ihtimali bu ülkede trafiği göz önüne getirince çok yüksek. araba sürücüsünün zihin dünyasında yol hakkı kendisinin. çarpma ihtimali bu yüzden artıyor.
bu gençler ülkenin umuduyken içinde bulundukları durumlara bak.
sonra diyorlar ki gençler iş beğenmiyor. neden beğenmiyor biliyor musunuz? gençler köle olmak istemiyor. işverenin iki yüzlülüğüne köle gibi "tamam abi" deyip boyun eğmediği için iş beğenmiyor, içinde yaşadığı dünyanın nereye evrildiğinin farkında ve türkiye'de bir şeyler talep ediyor. işveren içinde bulunduğu dünyadan bihaber. hani duyuyoruz ya 8.000₺'ye çalışacak işçi bulunamıyor. sorun bakalım çalışma şartları nelermiş. 4250₺ neye yetiyor? daha dün laptop almak için kredi çekmek isteyen sözlük yazarları vardı.
müfit can saçıntı'nın şöyle bir repliği vardı iki yüzlülüğü anlatan: çalıştırırken avrupa'yı maaş verirken afrika'yı gösteriyorsunuz.
yazık değil mi ülkenin geleceğini oluşturacak, umut yaratacak gençlerin bu hayat standartlarına reva görülmesine!
insanları anlamaya çalışıyorum. ama onların bu şekilde sorunları olduğunu da pek düşünmüyorum. onlar reaksiyon gösteriyor.
değineceğim nokta şu. bakın bu kardeşim gibi milyonlar genç var ve çok zor, vahşi çalışma şartlarında 3 kuruş için hayatlarının en önemli zamanlarını tks ediyor.
moto kuryeler kask filan takıyor. ama ülkede motorbisiklet sürücüleri yayalardan daha fazla tehlike altında. hızlı bir şekilde teslimat yapmaları gerekiyor. bunun içinde yayaların kullandığı geçitlerden, kısayoldan ulaştırmaya çalışıyorlar. kazara bir araba çarpsa geçmiş olsun. kaldı ki çarpma ihtimali bu ülkede trafiği göz önüne getirince çok yüksek. araba sürücüsünün zihin dünyasında yol hakkı kendisinin. çarpma ihtimali bu yüzden artıyor.
bu gençler ülkenin umuduyken içinde bulundukları durumlara bak.
sonra diyorlar ki gençler iş beğenmiyor. neden beğenmiyor biliyor musunuz? gençler köle olmak istemiyor. işverenin iki yüzlülüğüne köle gibi "tamam abi" deyip boyun eğmediği için iş beğenmiyor, içinde yaşadığı dünyanın nereye evrildiğinin farkında ve türkiye'de bir şeyler talep ediyor. işveren içinde bulunduğu dünyadan bihaber. hani duyuyoruz ya 8.000₺'ye çalışacak işçi bulunamıyor. sorun bakalım çalışma şartları nelermiş. 4250₺ neye yetiyor? daha dün laptop almak için kredi çekmek isteyen sözlük yazarları vardı.
müfit can saçıntı'nın şöyle bir repliği vardı iki yüzlülüğü anlatan: çalıştırırken avrupa'yı maaş verirken afrika'yı gösteriyorsunuz.
yazık değil mi ülkenin geleceğini oluşturacak, umut yaratacak gençlerin bu hayat standartlarına reva görülmesine!
insanları anlamaya çalışıyorum. ama onların bu şekilde sorunları olduğunu da pek düşünmüyorum. onlar reaksiyon gösteriyor.
devamını gör...
2.
kaldırımda terör estiren gruptur.
tamam sipariş yetiştirmeniz gerekiyor da bizim de yaşamamız gerekiyor.
ayrıca kurallara en az uyan ve en çok duyar yapan gruptur da.
tamam sipariş yetiştirmeniz gerekiyor da bizim de yaşamamız gerekiyor.
ayrıca kurallara en az uyan ve en çok duyar yapan gruptur da.
devamını gör...
3.
başka bir mağdur grup. türban siyasetiyle geldiğimiz durumu körler bile görüyor. motorcu kaskı siyasetiyle ne oluruz? (bkz: yeni maceranın kilidi açıldı)
devamını gör...
4.
güzel bir iş mi bu? biraz fazla tehlikeli galiba. para için sürekli hayatını riske atmak zorundasın. hiç bana göre değil.
devamını gör...