müseylimetülkezzab

hz. muhammed devrinde yaşamış ve peygamberlik iddiasında bulunmuş kişi.

müseylime, hz. muhammed'e kendisinin de peygamber olduğunu, ve dünyanın yarısının kendi kabilesine, diğer yarısının da kureyş'e ait olduğunu ifade eden bir mektup gönderdi. bunun üzerine, hz. muhammed'in, gönderdiği mektupta onu kezzâb yani çok yalancı diye tanımlayınca ve dünyanın allah'a ait olduğunu ve onu istediğine vereceğini bildirince(ibn hişam), müseylime, müseylimetü'l-kezzâb olarak anıldı. müseylime aslında bir dönem müslüman olmuş, sonra dinden çıkmıştı.

ayrıca kur'an'ı taklit etmeye de çalışmıştır. bazı saçma sözler uydurur ve bunları kur'an'mış gibi okurdu. mesela,

fil nedir? filin ne olduğunu sana ne bildirdi? onun hurma lifinden ip gibi kuyruğu ve uzun hortumu vardır. bu rabbimizin yarattıklarından çok azıdır!

şöyle bir söz de uydurmuştur,

ey kurbağa kızı kurbağa! ne diye, nak-nak, vak-vak edip de durursun? üstün sudadır, altın ise balçıkta! sen, ne suyu bulandırabilirsin ne de içene mani olabilirsin! yarasa, sana ölüm haberini getirinceye kadar bekle! (taberî)

yemame aşiretindendir ve kendi peygamberliğini ilan etmiştir. müseylime ya da müseyleme, müslüman kelimesinin ufaltmasıdır. yani en yakın tabiri ile "müslümancık" manasına gelir. kezzab da çokça yalan söyleyen manasına gelir. yalancı müslümancık denebilir yani bir nevi yalancı peygamber. yemen bölgesinde yaşamıştır. bu bölgede çok fazla müridi olmuştur. hatta hz. muhammed'in vefatından sonra birçok sahabe de kendisine intisap etmiştir. ayet yazmanın dışında bazı mucizeleri de olmuştur. bu mucizelerin bazıları hz. muhammed hayattayken bazıları da vefatından sonra tezahür etmiştir. hz. muhammed kendisini büyücülükle suçlamıştır. mesela en bilinenleri bir nehrin tersi istikamette akmasını sağlaması, bir diğeri onlarca keçiyi sıraya dizip, sırayla kılıçla kellelerini kestiği halde hiçbirinin sırasını bozmaması söylenebilir.
ordusu, hz. ebubekir döneminde yapılan savaşlarda birçok sahabeyi (çoğu hafız olmak üzere) öldürmüştür. halid bin velid'e bağlı askerler tarafından savaş meydanında öldürülmüştür.

bu elemanla aynı dönemde bir de dişi peygamber adayı çıkmış. güçlerini birleştirmek için bir araya gelmişler. yalnız adamda nasıl bir cazibe varsa, kadını tatlı sözlerle çadıra almış ve 3 gün 3 gece halvet olmuşlar. sonrasında nasıl bir ortam olduysa, kadın peygamberlik iddiasından vazgeçmiş. kendi kabilesine dönüp, müseyleme'nin peygamberliğini kabul ettim ve onun kadını oldum demiş. kabile üyeleri de madem onun karısı oldun ne mehir aldın diye sormuşlar. kadın da nasıl mest olduysa mehir istemediğini söylemiş. kabile ileri gelenleri git mehirini al bizi rezil etme diye onu müseyleme'ye yollamışlar. kadın müseyleme'ye gelip mehir isteyince, müseyleme: sizin kabilenizden sabah ve yatsı namazlarını kaldırdım'' demiş. yani hep ekmiş bir de üstüne dikmiş.

şaka gibi anlatıyoruz ama herifçioğlu üstüne gelen birkaç islam ordusu'nu yenmiş. en sonunda halid bir velid komutasında orduya yenilmiş. kaçarken bir bahçede öldürülüyor. genel iddia, hz hamza'yı şehid eden vahşi'nin müseyleme'yi öldürdüğü yönünde ama bu konuda netlik yok.

bu arada müseyleme'nin muhteşem erkekliğinden etkilenen sahte peygamber kadın ise bu:

tr.wikipedia.org/wiki/Secah

cok yalanci museylime demek. muslumanlar ona bu lakabi takmis. kezzab lakabini. peygamber yasarken cikan sahte peygamber. etkileri baya buyuk olmustur o doneme.

arkasina binlerce insani takabilmistir. hz. muhammed'in vefatina yakin ortaya cikmistir.

kendisinin etkileyip iliskide bulundugu secah sonradan tovbe edip musluman olmustur diye hatirliyorum.

museylime ise savasta öldürülmüstür. kendisini kim öldürdü farkli rivayetler var, bi rivayete gore muaviye ben öldürdüm demisti sanirsam. bi rivayete gore vahsi öldürmüs falan.

peygamber'e gel ikimiz de peygamber olalim demis, hz. muhammed kabul etmemistir.

kendisine inanilma sebebi ise tesadufi bi 'mucize'sidir.

net hatirlamiyorum ama muslumanlarla bi savasta biri ona kilic mi sokmus ne yapmis, bu nasilsa olmemis mi nolmus.

millet de aa museylime mucize yapti diyerek inanmislar.

evet.

bir de fil suresine benzesin diye ayet uydurmuş.
fillerle alakalı;
"al-fîl
mal-fîl
wa mâ adrâka mal-fîl
lahu dhanabun radhîl, wa khurtûmun tawîl"

"fil
fil nedir?
ve filin ne olduğunu ne(reden) bilebilirsin ki?
çarpık çurpuk bir kuyruğu ve çok uzun bir hortumu vardır."
güya kuran belagatını taklid etmiş kendince...