müslümanlıktan çıkan vahiy katibi

nedenini biiemedigimiz bir bicimde islam dininden çıkan, hazreti muhammed'in vahiy katibi. büyük dinler tarihçisi mehmet bayrakdar hocanın üç dinin tarihi eserinde kendisinden söz eder. peygamber kendisini hoş görmüş cezalandırmamis sanırım.

edit: peygamber öldürülmesini istemiş ama osman himayesine almış.

daha sonra yine müslüman olmuştur. abdullah bin sad, hz. peygamberin vahiy katibiyken şeytanın yolunu şaşırtması sonucu kafirlere katılmıştı. fakat rivayete göre yine müslüman olmuştur.

hz. osman, resulullah'a "anam-babam sana feda olsun! anasının oğlu abdullah'ın seni her görüşünde senden nasıl kaçtığını bir görseydin!" der. resulullah gülümser ve şöyle sual buyurur: "ben onun biatını almadım mı? ona eman vermedim mi?" hz. osman der: "evet ya resulullah! fakat o, müslüman olduğu zaman işlediği suçun büyüklüğünü düşünüyor da, senin yüzüne bakmaktan utanıyor!" resulullah buyurur: "islâmiyet, kendinden önce işlenmiş olan kötülükleri siler!" (vâkıdî)

diğer bir kaynağa göre, abdullah bin sad tekrar müslüman olunca, ölünceye kadar kötü bir davranış sergilememiş, müslümanlığı da güzelleşmiştir. (beyhâkî)

ve bir gün, sabah namazına durduğu vakit, ikinci rekatın sonunda sağ tarafına selam verimiş, sol tarafına selam verirken ölmüştür. (ibn seyyid, ibn esir, ibn abdilberr)

doğru yolu bulmuş katiptir. bu sadece islam dini için değil tüm dinlerden kurtulanlar için geçerlidir.

muhtemelen vahyin bir esin, ilhamdan ibaret olduğunu tanrıya dayandırılan hiçbir ayetin tanrıdan gelmediğini, insanın gönlünden taştığını anlamış katiptir...
normaldir. bir insan 'bunların tanrıyla ne ilgisi olabilir ki?' diye düşünebilir. aklına yatmayan, insana özgü taraflar keşfetmiş olabilir...

sonra öldürülmemek için tekrardan inandım demiş olabilir.
sorguladığınız an inanç kaçar gider, tutamazsınız.
vahyin mahiyetini tartışmak anlamlı bile değil artık.
gökten inen bir şey yok.
ne varsa insanın kalbinde ve aklında.
anlatılan efsanelere inanacağım diyenleri tutamazsınız tabii.
denizler de yarılır, güneşler de söndürülür.
bir insan eliyle ölüler de diriltilir.
bunlara inanmanın sonu yok.

olamaz mı? bir vahiy katibi de aklın ve hakikatin yolundan gitmek istemiş olamaz mı?
olabilir.