naber diye sorup cevabını beklemeyen kişi

naber ile merhaba arasındaki ciddi farkı bilmeyen tip. bir bekle de halimizi beyan edelim. atlı mı kovalıyor lanet herif.

ingilizce konuşurken de yabancı biri "what's up" dediğinde cevabını beklediği için değil daha çok selam vermek için kullanıyor genelde. kişi halet-i ruhiyesini anlatmaya çalışırken o kişi ya geçip gidiyor ya da ne olduğunu anlamadan başka bir mevzudan bahis açılıyor. naber de aynı amaçla kullanılan bir sözcük haline geldi artık, kültürel etkileşim sonucu oluşmuş doğal bir durum olarak değerlendiriyorum. dil yaşayan bir varlık olduğu için sözcüklerin anlamı ve kullanım amacı da değişim gösterebilir.

naber en sevmediğim ama sohbete girişte hep kullanılan soru kalıbıdır. naber diyince kötü olsa bile kötü diyene pek rastlamadım.

yolda yürürken, karşılaştığı halde yurumeye devam ederek selamün aleyküm, nasılsın, iyi allah'a şükür tarzında birbirlerini arkada bıraktığı halde konuşan amcalar gibidir.
laf olsun selam vereyim minvalinde sormuştur.

önemsemiyordur, öylesine sormuştur, sinir bozucudur.

yani, slang bunlar muhtar.

- naptın?
+ napim?

şu diyalogun günde milyonlarca kere ve sorunsuzca gerçekleştiği başka coğrafya var mı acaba? naber de böyle.

- naber?
+ nolsun?

jsjdjd çok saçma lan. niye soru soruyorsunuz olum birbirinize? soruyoruz işte.

zaten adettendir diye soran kisidir.

"n'aber lan köfte!"

aklıma ister istemez bunu getirdi. bu alaylı soru yüzünden sonu ölümle biten kavga çıkmış, bir kişi mezara, iki kişi de hapse girmişti. bir üçüncü sayfa haberi, yani üç kelimelik bir söz, bir anda hayatı karartıyor.